Allah sanki bizi birbirimizi bulalım diye yaratmıştı.
Benim boşluğumu tamamlayan
tek parçamdı o.

"Ben gidince başkasını bulma sakın!" Hafif alayla söylediği sözle deminki imama takıldığını çok net anlarken içten bir tebessüm sundum bambime. "Senden önce bulmadım senden sonra ise gözlerimi başkasının gözleri ile dahi buluşturmak istemem." Sözlerimin ona güven aşılaması benim için çok önemliydi ve bunu da başarıyor gibi hissediyordum. "Senden önce deyince aklıma izlediğimiz film geldi."

Lena ile yaptığım ilk aktivite olduğu için çok özeldi.Sonu her ne kadar kötü bitse dahi özeldi işte.

"Sana bir sır vereyim mi?"güzel gözlerini merakla yüzümde gezdirirken "Hmhm." Diyerek mırıldanmıştı. "O gece sana bir şey olduğunu sandığım için kapınıza gelmiştim." Gözlerinin içi parlıyordu.Mecazi bir durum değildi gerçekten de parlıyordu. "Abim bunu bana söyleyeli çok oluyor."

Kahpe Berker!

"Gizli saklımız da yok resmen." Bu onu mutlu ederken içine sıkıntılı bir nefes çekmişti. "Sence ben normal olsaydım da beni sever miydin?" Bu kızın bu gece sorduğu sorular bende bayılma isteği uyandırırken "Sevmezdim." dedim.Düşünmedim bile bunu derken ve ardından devam ettim. "Benim sana hissettiğim her şey sevgini çok ötesine ulaşmış peri tozları ile kaplı eşsiz duygular.Emin ol yine aynılarını hissederdim lakin şuan normalsin.Bence o zaman anormal olurdun."

Deli sanılan herkes hayatın gerçeklerini görmüş dehalardı ve bu gerçeklerden korktukları için kendilerini geriye çekiyorlardı.
Deli denen kavram bir kaçıştı. Psikolojik sorunları olan insanlar herkesten fazla gerçeklikle karşılaşan kişiler olurdu daima.
Hayatın gerçek yüzünü görmek bizleri soyutlardı ve bizde kendimizi çok üstün gördüğümüz için bizden uzaklaşan herkese deli derdik.

İnsanlar kalıpları severdi çünkü bilinmezlik onların en büyük korkulu rüyasıydı.

Bu kalıplar ise aciz insanların uydurduğu şeylerdi.Takılmamak gerekirdi.

Normal ya da anormal bir farkı yoktu.Yalnızca geri zekalıların yapıştırdığı etiketlerdi.

Hepimiz insandık ve hepimiz eşittik.Birimiz daha fazla düşünüyoruz diye farklılaşamazdık.

"Seni öpebilmeyi her şeyden çok isterdim şuan." Gözlerindeki ışıltılarla bana bakarken yatakta doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. "Ama bir atak geçirme riskim çok yüksek ve ben bu güzel anımızı böyle bir şey ile bölmek istemem."

Sabırsız bir çocuk olan ben Lena ile sabrın ne demek olduğunu öğrenmiştim.Sabır,sonucunda mutlu olacağımız şeylerin değerini arttırırdı.Sabredersek ulaşırdık emelimize.

Sabrediyordum ben de.

Sonucunun güzel olacağını umarak.

"Öp ya da öpme.İstersen sonsuza kadar bu döngünün içinde kalalım benim için farketmez Lena.Bizim ruhlarımız birbiri ile bütün olalı çok oldu.Onlar el ele,dudak dudağalar.Bırak bedenlerimiz daha sonra olsun.Biz ne hissettiğimizi bilelim bana yeter."

Bu sözlerimden sonra Lena yüz üstü bir şekilde kucağıma yerleşmiş ve başını göğsüme koymuştu.Ellerim saçları ile uğraşırken ise uyuya kalması an meselesiydi.

ÇARE GÖRÜCÜ USULÜ|textingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora