~Her şeyin başı~

4 2 0
                                    

Pendiğin sisli, nemli ve yazın bile serin olan akşamlarından biriydi. Parasızlık üstümüzde ki paltodan da anlaşılıyordu. Bir kaç arkadaş bir delilik yapıp Starbucks'a gitme kararı almıştık. Beş kişi topu topu yüz liramız ya var ya yok, ha olan yüz lirayı da sigaraya verdik tabii. Starbucks'ın terasındaydık, neşeli bir sohbete dalmış, hayatımızda ki milyon dert sanki hiç yokmuşçasına gülüyorduk. Yan masamızda kendi halinde oturan siyahi uyruklu bir çocuk oturuyor ve kahve içiyordu. Bir anda onunla konuşmaya karar verdim ve ses tonumu biraz yükseltip "Hi dude!" dedim. Bana karşılık verdi ve biraz konuştuk. "Kaç cm?" ve bir kaç sorudan sonra, öğrenci olduğunu ve isminin Carl olduğunu öğrendim. Zekice tasarlanmış bir plan ile zengin arkadaşımız Carl'ın cebinde ki paraya konmaya çalışacaktık ama acil bir işi çıktı ve gitmesi gerekiyordu. Gitmeden önce numarasını aldım ve biz de dağıldık.

Sardık Yoktunuz. Where stories live. Discover now