3.6

7.1K 773 139
                                    

hos geldınız 

cok hasta ve mutsuzum zaten fakımde neyse baslıyoruz

gıf koymıcam ınternetım bıtmıs.

-

Soğuktan alt dudağımın kızardığını hissederken sertçe mırıldandım. 

''Gelmeyecek misin?'' gözüm yoldayken arka arkaya gelen üç araba ile yutkundum, gelmişti.

Araba önümde dururken burnumu çektim. Turgut arabadan inerek karşıma dikildiğinde kafasını kaldırıp yüzümü süzdü, istemsizce gülümserken kaşlarını çattı.

''Bu saatte nereye?'' omuz silktim.

''Öyle gerekti.'' uzanarak kedilerimi aldı.

''Bavula bak! Bir ay olduğuna emin miyiz?'' dudaklarımı birbirine bastırarak hızlıca kafamı salladım.

''Üstüme hep bir şeyler dökerim, o yüzden.'' sakallarını sıvazladı.

''Gideceğin  yere götürelim.'' hızlıca kafamı iki yana salladım. Gidecek yerim yoktu. 

Babam milyonlarını almıştı aynı şekilde ben de aynısını yapıp başına dert olmuştum, kedilerime iyi bakardı ve ondan daha fazlasını isteyemezdim.

''Ben giderim, çocuklarıma iyi bak yeter.'' gözleri kısılırken üstüme eğildi.

''Bir anne çocuklarından vazgeçer mi?'' kafamı iki yana salladım.

''Neyse ki ben babayım.'' sırıttı. 

''Evet, sen babalarısın.'' bir şey anlamaması için ona yanaştım.

''Sen de anneleri olmak ister misin?'' alt dudağını dişlerinin arasına aldı. 

''Benden anne olmaz.'' dudaklarım büzüldü ama o benden önce devam etti:

''Hem sen daha çok anneye benziyorsun sen ol.'' sesli şekilde güldüm.

''Hanım hanım onlar benim yavrularım!'' kafasını onaylamaz şekilde iki yana salladı.

''Senin saatin gelmiş belli ki! Neyse sen işini hallet, çocukların bana emanet.'' alt dudağımı ısırdım.

''Çocuklarıma iyi bak, bir ay sonra alacağım onları senden.'' dudağının kenarı kıvrıldı.

''Önce nafakanı getir.'' güldüm elimi kaldırarak salladım ona.

''Güle güle!'' o da kafasını sallayarak aracına bindi.

''Umarım onlara iyi bakarsın ve ben de iş bulabilirim.'' arkasından sessizce mırıldanırken iç çektim, araçlar giderken burukça gülümsedim.

''Ölmeyeceksin aptal Ludos! Alt tarafı bir ay dışarıda kalacaksın!'' Ben şimdiden nazlanıyorsam hayvanlar ne yapsın?

Hem paraları yoktu hem de dışarıda kalıyorlardı! Kedilerle arkadaşlık yapardım, ne olacak ki? Burnumu sertçe çekerek sert adımlarla az önce internetine bağlandığım yerin yakınına gidip oturdum.

Hem belki annem gelirdi.

Belki de babamın üzüntüsünden beni unutmuştu, gülümseyerek telefonumu elime alarak gözümün önüne gelen saçımı yana çekerek iş ilanlarına girdim.

''Bakalım bakalım nereler beni kazanacak.'' sıralamadan beni kabul eden yerleri ayarladıktan sonra dudaklarımı dişleyerek okumaya başladım.

Garsonluk... Bir keresinde yapmıştım, başıma gelen olayları hatırlarken huzursuzlanıp korunmak amaçlı ayaklarımı kendime çekip çenemi dizime dayadım.

Çocuk bakıcılığı! Bu kesinlikle olurdu, hem de yatılı. Gülümserken Tanrı'nın bana bu denli merhametli davranması beni bir hayli mutlu etmişti, oley be!

Çocuk gelişimi mezunu.

Sevincim kursağımda kalırken iç çektim. Bari biraz daha sevinseydim. İçimdeki umutsuzluğu kenara çekip boynumu yana yatırdım.

Neyse başka işlerde vardı, onlara bakardım. Ne olacak ki? Bana iş mi yok! 

Bulaşıkçılık... Kesinlikle yapamazdım, tiksinmek bir yana çok sakar bir insandım kesinlikle kırardım ve para biriktiremezdim. Üstelik tenim çok hassastı, ellerim çok kötü olurdu.

-

Ama benim iş seçmek gibi lüksüm yoktu.

''Ludos, şunları da yıka, acele etsene oğlum!'' Burada garson olan Hamza abi bana hızlıca konuşurken hemen kafamı salladım.

''Tamam Hamza abi hemen yapıyorum.''  ellerimin altındaki eldiven ki eldiven demeye bin şahit ister! Su ile temas ettikçe sızdırıp elimle buluşuyordu ve buz gibi su tenimi yakarken iç çektim. 

Çok soğuktu!

Midem kalkarken köpüklerinden arındırdığım tabağa baktım. 

Tertemizdi! 

''Hamza, bugün burada kalabilir misin? Müşterilerden biri fare mi ne görmüş. Bakalım doğru mu söylüyorlar, gece kimse yokken sesini duyabilirsin.'' iş verenimiz Serkan Bey'in sesiyle yutkundum.

Iyy fare mi?

Burada kalmak mı?

''Yok abi, kalamam ben biliyorsun yarın sınavım var.'' üniversiteye gidiyordu, Hamza.

Bu benim için bir fırsat olabilirdi! Bugün burada kalır sonraki bir haftada fareyi yakalamak istiyorum diye burada kalmak için izin alırdım!

''Şey... İsterseniz ben burada kalabilirim!'' Benim sesimle ikili bana döndü.

''Anlamadım?'' adam haklıydı, sert yapıyor gibiydi. Yeni gelen birine neden güvensin ki?

''Ben bir sürü fare yakaladım! O buradaysa onu da yakalarım, hiç korkmam!'' fareden ölesiye korkuyordum.

''Kedi misin çocuk sen?'' şirince sırıttım. Lütfen teklifimi reddetmesin!

''Tamam bakalım, kameradan izliyor olacağım ona göre!'' gülümseyip tekrar kafamı salladım. Oley ulan! Dışarıda kalmayacaktım bu gece! 

bölüm sonu

ig: tukenmisimgorenyok

Sim Kartı l yarı texting [Bxb] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin