Emily'nin dibine girdiğini fark ettiğinde, Regulus'un da susma nedenini anladı. Önüne dönüp malzemeleri ince bir işçilikle doğrarken önüne düşen bir kağıt parçasına gözleri takıldı. Yavaşça Dahlia'nın dokunuşuyla açıldı ve yazılar belirdi. 

"Gece yarısı Astronomi Kulesi Potter, gece yarısı. Sanırım gün içi artık bana güzel dakikalar geçirtmemeye yeminli."

Gözleri hayranlıkla yazının etrafındaki süslere takıldı. Yukarısında kayan iki yıldız vardı ve biraz daha üstünde Regulus Yıldızı parlıyordu ve en aşağılarda çimenlerin üstünde yükselen yıldız çiçeği parlıyordu. Ancak her şeyden çok dikkatini çeken şeyse hala aldığı çizimlerin kağıtlarının en köşelerindeki ufak bir yıldız çiçeği imgesiydi. Aynı imgeyi görmek kağıttaki yıldızlardan birinin aklında yanmasına neden oldu.

"Dahly? Boynuzları doğramamışsın, sorun mu var?"

Dahlia elindeki kağıdı cüppesinin cebine koyup saçlarını bileğindeki tokayla bağladı. "Ders bitsin sana bir şey anlatmalıyım Emy." Son kez gözlüklerini biraz ittirip hızla boynuzları doğradı ve kazana bıraktı. Düzgün bir sırayla karıştırırken gözleri karışan malzemeler içerisine dalıyordu. Emiy'nin elini tutmasıyla kepçeyi durdu ve yanındaki kızın yönetimine bıraktı.

"Dalma Dahly, bir kazan iksir boşa gidecekti."

Bir şey demeden yerine oturdu ve cebindeki kağıdı izledi.

Dersin bitmesine az kala Slughorn yanlarına gelip güzel bir beğeniyle kazanı süzmüştü. "İyi iş Bayan Potter ve Bayan Jones."

Dersi bitirip kapıdan çıkarken büyük bir yoğunluk akıyordu. Kapıdan çıkmak için ölümüne mücadele verilmesi gerekiyordu. Her ne kadar Emily'e sonra çıkalım dese de Emily itiraz etmiş ve Dahlia'nın anlatacağı durumu en erken şekilde dinlemek amacıyla durmadan ilerliyordu.

Dahlia elinin dış yüzünde hissettiği parmaklarla başını sola çevirdi ve arkadaşlarıyla sohbet eden Black'in bedeniyle karşılaştı. Sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibisinden solundaki kıza gülümseyip arkadaşlarına geri dönmüştü. Bu süreç içerisinde avucunun içinde dolanmaya başlayan parmaklar geçtiği her yeri karıncalandırırken son bir kez elini sıkıca sıktıktan sonra zıt yöne ilerledi.

Bu anda uzaklaşan bedene başını hafifçe sağa yatırarak bakan Dahlia cüppesinin her bir uçuşunu ezberledi, saçlarının her bir kıvrımını da.

Emily hemen kızın elinden tutup koşmaya başlarken koridorlarda bazı insanlara çarpıyor ardından Dahlia bağırarak özür diliyordu. 

"Regulus'la alakalı değil mi? Elbette onunla alakalı!!"

Dahlia sessizliğini bozmazken sadece arkadaşının ardından koşarken bazen zıplarken eteğini tutarak hızını yakalamaya çalışıyordu.

-

Emily elindeki kağıdı incelerken bir yandan pür dikkatle Dahlia'yı dinliyordu. Bahçede oturdukları ağacın dibine yayılarak oturmuş, çantaları kenara atmışlar ve Emily'nin heyecanıyla Dahlia'ya da bulaşarak içindeki büyük heyecanı dışarıya atmıştı. 

MemoriesWhere stories live. Discover now