sour

613 110 148
                                    

Aradan beş gün geçti.

Bu beş gün içerisinde aralarında geçen tek etkileşim Jungkook'un instagramda paylaştığı şarkı sözleriydi. Bir müzik yaratıcısı olarak sürekli yaptığı bir şeydi bu. Instagramda ya müzik, ya manzara, çok nadir de kendisini paylaşırdı. Paylaştığı iki şarkı da İngilizce olduğu için sözlerini tek tek incelemişti ve kendine çok güzel pay çıkarmıştı.

İlk şarkı, Escapisim'di. Sözlerine bakarken sinirden patlamak üzere olduğunu hatırlıyordu. Özellikle de şu kısmı; kendimi bok gibi bir durumun içinde buldum, sevdiğim adam dün beni oturttu ve her şeyin bittiğini söyledi, aptalca bir karardı.

Öylesine paylaştığını düşünmüyordu. Elbette sevgiliyken de böyle şarkılar paylaşırdı ama bu sefer tesadüf olduğunu sanmıyordu. Ki Jimin'in yakın arkadaşı Miyeon'da aynısını düşündüğünü söylemişti. Ona güvenirdi. Mantıklı düşünen bir kızdı.

Diğer şarkı ise, Breathin adlı şarkıydı. Zaman geçiyor ve aklımı kontrol edemiyorum. Başka ne deneyeceğimi bilmiyorum ama sen bana her seferinde şunu diyorsun: sadece nefes almaya devam et.

Bunu da pek de iyi olmayan mental sağlığı için olduğuna yormuştu. Kaç gündür acaba nasıl, iyi mi diye merak etmekten alıkoyamıyordu kendisini. Bencil biri değildi. O kadar laf yemesine rağmen içinde onu düşünen bir yanı hâlâ vardı. İstemese de düşünüyordu çünkü hislerine engel olamıyordu.

Hâlâ ondan hoşlanıyordu. Hatta onu seviyordu. İtiraf etmek gerekirse başta sırf yakışıklı diye onunla sevgili olmak istemişti. Görüntüsü çok hoşuna gitmişti ilk gördüğü an. Gülüşü, mimikleri, gözleri, bedeni... kısacası her şeyine ayrı ayrı düşmüştü. Yine de zamanla, bunların hepsi yerini hoşlantıya ve ardında yavaş yavaş sevgiye bırakmıştı. Tam da ona aşık olacağını hissettiği anda da ayrılmışlardı işte. Yani her şey yarım kalmıştı.

Neyse.

Bu gece çıkmaları gereken tatile gelip gelmeyeceğini bile bilmiyordu ama Jimin çoktan hazırdı. Büyük boy bir adet bavul ve omuz çantasıyla oturmuş havaalanına gitmek için çıkmadan önce son hazırlıklarını yapıyordu.

Telefonu çaldı, arayan kişi ise iki haftalığına eğitim için seyahate giden küçük kuzeni Yoon'du.

"Merhaba Jimin abi! Bugün tatile çıkıyorsunuz diye son kez rahatsız edeyim sizi dedim." demişti kıkırdayarak. Elbette Jungkook ve Jimin'in sevgili olması her ikisinin de ailesinin bildiği bir gerçekti. Yoon ise ikisi için de bambaşka birisiydi çünkü onun sayesinde tanışmışlardı.

"Selam minik ucube." dedi Jimin neşeli tutmaya çalıştığı sesiyle. "Küçük bir haber, biz ayrıldık."

Yoon ilk beş saniye cevap verememişti. Sonraysa gayet soğukkanlı bir tavırla konuştu. "Nasıl? Yani ne yapacaksın tatil işini? İptal olur herhalde."

"Tabii ki de hayalini kurduğum o şehre gidip bir güzel tatil yapacağım Yoon." dedi Jimin gayet net bir tavırla.

Merakla sordu Yoon. "E peki Jungkook abi?"

"Umrumda değil." Daha fazla soru bombardımanına maruz kalmamak için aceleci bir tonda konuştu. "Hemen çıkmam gerek hatta, kendine çok iyi bak fıstık."

"Peki, iyi eğlenceler. Sonra konuşuruz."

Hızla telefonu kapattı ve bu sefer taksiyi aradı. Sahiden de anca giderdi havaalanına. Ayaklanıp evdeki tüm fişleri çekerken taksiciye evinin adresini veriyordu bir yandan da. Ne olacaksa, bir an evvel olacaktı nasıl olsa. Yaşayıp göreceklerdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

love is sour candy ● jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin