otuz üç

278 15 10
                                    

Merdivenleri hızla inip kapıdaki arkadaşlarımı karşıladım. Üniversitede edindiğim en güzel şeylerdi onlar ve bu halimden gayet memnundum.

Sizinle en son görüşmemizden tam dört sene geçti. Ben artık staj yapan ve TUS'a hazırlanan bir tıp öğrencisiyim. Hayatımdaki bir diğer yenilik de babamla yeni bir eve taşınmamız oldu.

İstanbul'un daha nezih bir semtindeydik artık ve buradaki yaşam bana huzur veriyordu. Hayatımda birçok yenilik olmuştu ama bunları daha sonra anlatayım. Arkadaşlarım kapıdalar!

"Alin aç artık şu kapıyı!" Yağız'ın sesiyle kapıyı açmam bir olmuştu. Kapıdaki dört kişiyle göz göze geldiğimde gülümsedim. "Hoş geldiniz," dediğimde Şeyma gülümsedi ve içeri girdi. "Hoş bulduk bebeğim ama kapıda ağaç olduk." dediğinde gülümsedim ve kapıyı biraz daha açtım.

"Assolist geldi mi?" dedi İlay. Kafamı iki yana salladım. Bugün onları biriyle tanıştıracaktım. Aslında hepsi tanıyordu onu, hatta muhabbet ediyorlardı. Beraber içinde olduğumuz bir grup vardı ama ilk defa yüzyüze geleceklerdi. Çok heyecanlıydım bu yüzden. Kerem elindeki çiçeği bana uzattığında gülümsedim. "Teşekkür ederim," dedim ve ona sarılıp yanağından öptüm. O da belimden tutup sarıldı bana.

"Valla Alin bi' baktık elinde çiçekle bizi bekliyor, şaştım kaldım yani nişan falan var sandım." gülümsedim ve onlara merdiveni gösterdim. "Üst kata çıkacağız," dediğimde hepsi benimle yukarı çıkmaya başladı. Güzel bir arkadaş grubum vardı. Hepsiyle farklı zamanlarda farklı yerlerde tanışmış olmama rağmen bu kadar güzel bir bağ yakalamamız beni çok mutlu ediyordu.

Peşlerinden salona girdiğimde Yağız'ın masanın üzerindeki keki ağzına attığını gördüm. Ben girince kızlar kahkaha atmaya başladı ve Yağız kafasını kapıya çevirdi. "Vollo Olon çok gozol goronoyordu." dediğinde gülmeye başladım. "Afiyet olsun,"  dedim ve boş koltuğa oturdum.

"Nart ne zaman geliyor?" bilmiyordum. Bir saat içinde gelecekti ama neredeydi ne yapıyordu bilmiyordum çünkü sürpriz yapacağını söylemişti. "Gelir yarım saate," dedim. Arkadaşlarıma karşı mahcup hissetmek istemiyordum ama Nart hala gelmemişti. Telefonumun çaldığını hissettiğimde eteğimin cebinden telefonu çıkarttım. Nart arıyordu.

"Efendim?" dediğimde neşeli sesini duymuştum. "Sevgilim ben siteye girdim ama kayboldum." dediğinde güldüm. "Bekle biraz neredesin şu an?" dediğimde bir parkta oturduğunu söyledi. Balkona çıktım ve parka baktım. "Kafanı kaldır ve arkana bak," dediğimde kafasını kaldırdı. Çocuk parkı genelde çok gürültülü oluyor diye kimse bu evi almıyordu, ama babam da ben de genellikle evde olmadığımız için bunu sorun etmiyorduk.

İçeri girdiğimde bizimkiler kendi hallerinde oturuyorlardı. Aşağıya inip kapıyı açtığımda Nart'ı elinde birkaç poşetle görünce kaşlarımı çattım. "Onlar ne?" kafasını iki yana sallayıp "Bir şey değiller," dedi ve pulun üzerine koydu. Ardından elini ince belime sarıp beni kendine çekti ve dudaklarını alnıma bastırıp derin bir nefes aldı. Kollarımı belinde dolayıp ona bakıyordum ben de.

"Çok özlemişim," dediğinde gülümsedim ve parmak uçlarıma çıkıp boynuna sarıldım. "Ben de seni," dedim ve elini tutup yukarı çıkartmaya başladım. "Bizimkiler seni tanımak için çok heyecanlılar," sanki ailemle tanıştırıyormuş gibi hissediyordum.

İçeri girdiğimizde hepsinin yüzü bize dönmüştü. "Oha!" dediğini duydum Şeyma'nın. Gülümsedim. "Vay be!" dedi Yağız ve yanımıza uçtu. Nart'la erkekçe selamlaşıp "Hoş geldin kardeşim," dedi. Ben biraz kenara çekildim ve diğerleriyle selamlaşmasını izledim.

"Abi hadi ya! Ben çok acıktım," diyen Yağız'a Şeyma gözlerini kısarak baktı. "Sen ne zaman toksun ki, aptal!" dedi ve dağınık sarı saçlarını dağıttı, Yağız'ın.

Kerem'in bana düşünceli düşünceli baktığını fark ettiğimde gözlerinin önünde elimi salladım. "Dünyadan Kerem'e, bizi duyuyor musun?" dediğimde kendine geliyormuş gibi kafasını iki yana salladı.

"İyiyim," dediğinde kafasının dalgın olduğunu fark ettim, bunu ona daha sonra soracaktım. "Hesaplaşacağız," dediğimde gülerek kafasını salladı.

"Okey!" dedi İlay en sonunda, "Çok güzel şeyler olacak bugün, hissediyorum. Yedi yedi yedi." dediğinde Şeyma'yla aynı anda kahkaha attık. "Manifestçi kız başladı yine," diyen Kerem'in sırtına iki poh poh yaptım.

"Yemek yemeden önce, bugün Nart'ın doğum günü!" dediğimde hepsi bunu zaten biliyordu ve alkışlamaya başladılar. Mutfaktan pastayı getiren Şeyma'ya gülümsedim. Küçük ama kendi ellerimle yaptığım bir pastaydı. Masanın arkasına onu da kendimi de çektim ve videomuzu çeken ekibime baktım. Nart'ın elini tuttuğumda bana gülümsedi ve ona baktım. "Artık aynı yaşta değiliz," diye mırıldandım ve gülümsedim. "İyi ki doğdun sevgilim." kollarımı boynuna dolayıp ona sıkı sıkı sarıldığımda o da kollarını belime sarmıştı.

"Doğum günün kutlu olsun Nart!" diye bağıran arkadaşlarımla birbirimizden ayrıldık ve mumları yaktım. "Dilek tut!" diye İlay'la aynı anda konuştuk. Nart bir bana bir de arkadaşlarıma baktı ve gözlerini kapatıp elimi tutarak mumları üfledi.

Hepimiz alkışladığımızda yirmi üç yaşındaki birinin doğum gününü değil de üç yaşındaki birinin doğum gününü kutlamışız gibi hissediyordum.

Ben pastanın üzerinden mumları alırken Nart yanımda hareketlenmişti. Kafamı kaldırdığımda bizimkiler hala video çekiyordu, kafamı Nart'a çevirdiğimde önümde diz çökmüş elinde bordo bir kutuyu tutuyordu. İçinde de yüzük vardı. Gözlerimi kocaman açıp Nart'a baktım. "Ne?" dediğimde gülümsedi.

"Gelmeden önce türlü türlü metin ezberledim, türlü türlü şey düşündüm ne diyeceğim hakkında ama olay burada bitiyormuş." Yutkundu. "Çocukluğumuzdan beri sana karşı bir bağlılığım var, evet çocukken geri zekalının tekiymişim sana kötü davranmışım ama insan sevdiğiyle uğraşırmış," dediğinde gülümsedim. "Çok gerici bir ortam," dedi ve ayağa kalktı. "Sana olan hayranlığımı sözlerimle asla anlatamam ama gösterebilirim." dedi. "Daha uzun bir zamanda, birlikte daha çok vakit geçirebilelim diye, gözümü ilk açtığımda seni göreyim, kapattığımda ilk seni göreyim diye. Benimle evlenmek ister misin?" dediğinde gözlerimden sebebini anlamadığım bir şekilde yaşlar dökülüyordu.

Kafamı salladım. "Olur," dedim bir anlık gafletle. Ama sorusunun cevabı olur'du. "Evet," dediğim ardından ve  içeride olanlar bir anda alkışlamaya başladı. Nart sol yüzük parmağıma, yüzüğü geçirdiğinde kendi kendime  ağlıyordum. "Demiştim bugün güzel bir gün olacak diye!"

Ben Nart'a sarılmış bir şekildeyken onlar alkışlayıp bir şeyler yapıyorlardı.

✨️

selaaaaam, ailenizin kara belasıyım ben.

aşşırı güzek bir bölüm olduğunu sanmıyorum ama artık bu kitabı daha fazla yazmak istemiyorum, zaten bir ayda bir bölüm atıyorum ve kendimi bir şeyler yazmaktan çektiğimi hissediyorum.

neyse <3

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🤞🏻

ASİL | texting (DÜZENLENECEK)Where stories live. Discover now