bölüm 5

134 16 4
                                    

Yeniden merhaba, iki üç gündür bölüm yayinlamadim çünkü dördüncü bölümden sonra
Aniden okuyucu sayısı , altı katına çıkarken gelen mutlulukla birlikte yayınlayacağım bölümün az okunma korkusunu da beraberinde getirdi. Bu yüzden bir kaç kere bölüm yazıp yayınlanmadan sildim . Beğenmeniz dileğiyle 🤗💙🤍🌈

Gözlerim bana verdiği sözlere ihanet ederek saniyeliğine kapanırken , mantığım bana
Uyarı sinyalleri veriyordu. " Senin için sadece hiç yazmaya başlamadığın bir kitabın, ölmüş karakteri" diyordu. Anında gözlerimi açıp arkama yaslandım. Sanki ben bunlari saniyelik düşünmüşüm gibi yekta yanımdaki sandalyeyi yeni çekerken, savaş beyin
Çoktan yerine oturduğunu gördüm. Savaş bey kısaca:

" ASİSTANIM , Eylem Kaya " dedi

Yektanın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Yerine oturduğunda,bedeni gözlerimin sınırını işgal ediyordu.
Rahatça ona dönerek , o tanidik siyah irislerini gözlerime kilitlenmesini sağladım. Yüzündeki gülümseme sinirimi bozarken intikam duygum bana kahkaha atarak fısıldadı.Yüzümde sahte bir gülümsemeyle,elimi ona uzatıp:

" Hoşgeldin yekta" dedim sinsice.

İşte o an , yüzündeki gülümsemenin yerine şaşkınlığı tahtını kurarak oturdu.
O bunu beklemiyormuş gibi gözleri , bir ben birde elim arasinda mekik dokuyordu.
Bir an ciddileşerek elimi sıkıp:

" Hoşbuldum eylem , seni burda görmeyi beklemiyordum." Dedi.

Yalancının bayrak sallayanı yandaki adamlardan biri : " kaya aşiretine mi. mensupsun ?"dedi

Başımla onaylarken " evet efendim , kayalardanim .hatta Musa ağa benim babamın
Amcası olur ." dedim gururla. Yekta araya atlayıp:

" Evet amaca , biz eylemle liseye kadar aynı okullarda okuduk. " dedi ciddiyetle.

Ona baktığımda ,İçimdeki küfürbaz yine engel tanımadan , at dehler gibi yol aldı.
Bu arada Deli filan değilim . Sadece kendine güvenen biri için , her bir duygusunu
Karakterleştirip konuşması pekte abaza kaçmaz diye düşünüyorum. Yaşlı adam gülümserken gözüme savaş beyin nefret dolu bakışları nüfuz ederek bakışlarını
Benden ayırmadan :

" Şimdi buraya gelmenizin asıl sebebiniz konuşabiliriz." Dedi imayla ve devam etti.
" Araziyi satıyor musunuz? " Dedi

Aslında satmasalar bile onun tek bir telefonuyla alabileceğini biliyordum. Çünkü
Daha önce kendisine arazi konusunda kararsız kalan insanlar ,bir gün sonra araziyi verip ortadan kaybolmuşlardı. Yektanın amcası söze başlayıp:

" Araziyi satacağız ama üzerine yapılan otellere ortak olmak şartıyla." Dedi

İçimden işte şimdi ağa olmaniz Bir şey değiştirmeyecek, çünkü ayvayi hapur hupur yediniz dedim . Çünkü patronum asla ortak kabul etmezdi. Zaten buna cesaret
Edebilecekte çok az insan vardı. Patronumun gözleri hafif kısılıp saniyelik gözlerini adama odakladiginda ,zehir gibi zekasını çalıştırdığını anladım. Yakışıklı yüzünde
Tek kaşını kaldırarak :

" Bunu neden yapıyım? " dedi

sanki bir şey fark etmişti. En büyükleri olduğunu düşündüğüm adam masadaki
Ağalara göz gezdirirken masadakilerden ,konuşmak için izin aldığını fark ettim.

" Bizim topraklarımızda kapımızı çalan ihtiyacı olanları yedirir, içirir, gerekirse giydiririz de ama Bu sadece kısa bir süreliğine yeter . Ama eğer ortak olursak onların kalacağı ortam yaratmış oluruz. " Dedi

Patronumun bir çok defa ,insanlara yardımda bulunduğuna şahit olmuştum .ve bunlarında güneşi iki parçaya bölmekle eş olan , patronumu ikna etmişlerdi sanırım.

AŞKIN GURURU VE İNSANIN ÖNYARGISI Donde viven las historias. Descúbrelo ahora