Ben bunları düşünürken Julia bağırdı. "Mişa! Kızım sana diyorum. Burada mısın?" Uhm çoktan dalmışım.. "Hı? Buradayım kuzum. Dalmışım biraz, uykumu alamadım da" Pek de inandırıcı olmayan bir gülümse yaptım.
Kararımı vermiştim, sanırım bir süre bu olanları Julia bilmeyecek.. "Kızım, sen iyi misin?" Julia merakla yüzüme bakıyordu. "Evet, iyiyim. Dedim ya, uykumu alamadım. Ahh Julia, biraz daha beklersek geç kalacağız. Ve işte o zaman iyi olmayacağım"
İkimiz de tatlı bir sırıtma ile, okulun caddesine geçtik. Bugünü sınıfta geçirmeyi umuyorum, çünkü gerçekten çok yorgunum. Julia'ya da dediğim kadar, uykusuzum..
Julia koluma girdi, "Ee görüşmeyeli nasılsın bakalım?" Dedi. Uzun bir tatilden dönmüştü Julia ve yaklaşık 2 haftadan beri bir birimizi görmüyorduk. "Eh nasıl olabilir ki? Taşınma telaşı yüzünden tatile adapte olamadım." Dedim.
"Hadi bee. Senin için zor olmuş olmalı. Bir de küçük kardeş, ayrıca yavru bir kedi ile. Ah düşünmek bile istemiyorum." Dedi. (Demeyi unuttum, Mişa'nın 8 yaşında bir kız kardeşi var)
"Düşünme zaten. Ee senin nasıldı? Berk ile, falan. Anlatsana biraz" Dedim. Berk, Julia'nın erkek arkadaşı. 2 yıldan beri çıkıyorlar. "Ne anlatayım canım? Berk ile dersen, tatilde sadece 3 kez görüştük. Ailesi nedeniyle, dışa gittiler. Onun dışında, yüzmemi geliştirdim. Yeni eşyalar falan aldım. Başka bir şey yok aşkım"
Julia, tatlı hitaplar kullanmayı seven, soft bir kızdı. Ve ayrıca, her tatilde illa ki denize ya da havuza giderdi. "Anladım canım. Tatilin güzel geçmiş anlaşılan. Keşke benim de bu kadar iç açıcı olsaydı, şey yani taşınma telaşından diyorum" Bunu derken aynı zamanda sıramı düzeltiyordum.
"Mişa, her şey yolunda mı? Az önce, ana sınıfının oradan geçerken bir grup erkeğin sana 'Angel' gibi bir şey dediklerini duydum" Sanırım her şey ortaya çıkmak üzereydi. Olmaz, şuan açıklayamam! Bir bahane bulsam iyi olacak..
"Aa ben hiç görmedim kuzum. Hem tek kız, biz değiliz ki. Ayrıca benim adım Angel değil Julia'cımm" Bu kez de paçayı yırttığıma inanıyordum.
"Doğru, başkasına demişlerdir. Ama bize çok fena baktılar." Tam ben bir şey diyecekken, Berk ortama daldı. Şükürler olsun..
Berk yavaş yavaş yanımıza gelirken, Julia konuşmaya devam ediyordu. "Sen de görmedin mi? Mişa, yoksa bize mi dedi-" Julia'nın lafı yarı da kalmıştı. "Selam kızlar. Ne konuşuyorsunuz böyle hararetli bakayım?"
"Bize bir kaç çocuk bakıyordu-" Bu kez Julia'nın lafını ben böldüm. "Bir kaç çocuk tartışıyordu ana sınıfının orada. Onları konuşuyorduk, yanlarına gittik de eniştecim"
Hem Julia'ya, hem de Berk'e aynı anda bakmıştım. Julia yere, Berk Julia ve bana bakıyordu. "Bilmediğim ne var?" Dedi Berk. İkimiz de sustuk, "Mişa, Julia? Ne var dedim!" Julia ağzından "Erkek" lafını kaçırdığı için, Berk söylediklerimden tatmin olmamıştı.
"Off Berk, 3-4 kendini bilmez bize bakınca, şaşırdık işte." Deyiverdi Julia bir anda. İçimden resmen Julia ile kavga ediyordum. "Size bir şey dediler mi?" Dedi Berk sakince.
"Ev-" "Hayır Berk eniştee" Julia "Evet" diyecekken hemen atladım lafa. Ah Julia, saf olma artık. "İyi. Bir şey derlerse yanıma gelin, birlikte dururuz. Sıkarsa o zaman baksınlar."
Derin bir nefes alarak başımı salladım. Ve bir kaç adım attım. "Bu ders boş diye duydum. Ben aşağı ineceğim, sıkıldım" dedim. "Dikkat et Mişa" Berk ve Julia aynı anda seslendi.
"Tamam merak etmeyin" diyerek kapıdan çıktım. Lanet olsun, ana sınıfının önünden geçmek zorundayım..
Boş dersler de dışarı çıkma özgürlüğüne bayılıyorum.
Eteğimi olabildiğince aşağı çektim merdivenlerde. Bacaklarım açılmasın istiyordum.
Sonunda son merdiveni de indiğimde, sağ ve sol duvarda 2 kişi bekliyordu. Onları görünce ürktüm. Çünkü beni bir anda sıkıştırdılar. Neyse ki Berk'ten bir kaç, kaçış tekniği öğrenmiştim.
Aralarından birisini kurban seçtim. Bu rüyam da gördüğüm asla konuşmayan çocuktu. Onun dibine kadar yaklaştım, tekrardan derin bir nefes aldım ve dizimle bacağına vurdum.
Anında yere serildi dayanıksız. Sırıttım ve ardından, hızla bahçeye koştum. Arkamdan geldiklerini bilmeden koşuyordum. Şansıma beden dersi yapan bir öğrenci bile yoktu.
En son arkamı döndüğüm de, 5 adım arkamdalardı. Aralarından birisi "Angel!" Diye bağırınca arkamı dönerek baktım.
~2. BÖLÜM SONU~
Julia Hakkında 👇🏻👇🏻
Annesi İngiliz
Babası Türk
Bu yüzden ismi İngiliz. Ve Julia yarı melez
Mişa'nın dediği gibi, soft ve saf bir kız.
Eğlenceli ve konuşmasını bilen birisi.
Aşklarım selamm! Elimden geldiğince bölümü yazmayı başardım wuhuu 🙏😄
Alakasız sahneler var ise de; Hastalığıma ve dalgınlığıma verin..
Öpüldünüz 😘💋
Kelime Sayısı: 1075
KAMU SEDANG MEMBACA
𝙎𝘼𝙋𝙇𝘼𝙉𝙏𝙄 - 𝘽𝙞𝙧 𝙋𝙡𝙖𝙩𝙤𝙣𝙞𝙠 𝘼ş𝙠 𝙃𝙞𝙠𝙖𝙮𝙚𝙨𝙞
Misteri / ThrillerGenç bir kız olan Mişa: Çöp dökmeye indiği sırada, evinin karşısında bulunan erkek yurdundan "Şşt" sesi ve ıslık sesi duyar. Pek aldırmayan Mişa, evine çıkar. Dondurucu kış soğuna rağmen, canı kahve isteyen genç kızımız bir bardak kahve yaparak balk...
^2^
Mulai dari awal
