MİŞA'NIN ALARMI
ÇALAR VE UYANIR
Mişa:
Lanet olası o alarm yüzünden, rüyamın en gizemli sahnesinden uyanmak zorunda kaldım!
Battaniyemi duvara doğru çekerek açtım, yerimden bir hışımla kalktım ve banyoya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkadım, ılık bir duş alarak rahatladım.
Kafamda havlu ile biraz yatağım da vakit geçirmek istemiştim. Saate baktığım da "07:43" idi. Okulum "09:30" da başladığından, henüz 1 buçuk saat kadar vakit vardı.
Aradan geçen 10 dakika sonra, havluyu başımdan çıkardım. Üzerimi çoktan giymiştim. Bu soğuğa rağmen, etekten vazgeçemez olmuştum.
Etek, uzun dantel çorap, üzerime de beyaz ile pembe arası giden bir gömlek giymiştim. Ahh bu aralar, bu takım maalesef ki favorim..
Saçlarımı kurutma makinesin de kuruttuktan sonra, tekrar banyoya yöneldim. Saçlarıma hafif kokulu bir saç bakım kremi (Kuru saça sürülen) sürdüm ve saçlarıma yedirerek şekil verdim.
Aynada son kez kendime bakarak, balkona çıktım. Belki de bu olan tüm herşey bir rüyadır diyerek çıktım.. Ama maalesef, hepsi tek tek gerçekmiş. Onlar hala camdalardı. Ve tekrardan maalesef demek istiyorum.
Çünkü ilk kez beni etek ile gördüler!. İlk kez olduğuna şuradan ulaşabiliyorum: Bu eve henüz 2 hafta önce taşındık. "Angel, yakıyorsun!" diye bağırdı, rüyamda ortada gördüğüm o uzun çocuk.
Bakmamaya çalışarak bakıyordum oraya. "Anlıyoruz güzelim. Bak işte açık açık" dedi göz kırparak. Rüyamda görmemiştim o çocuğu. O öyle dediğin de içimin buz gibi oluşunu hissetmiştim. Çünkü onlara baktığımı anlamadıklarını umuyordum.
Hata yapıyormuşum. Bundan sonra daha temkinli olacağım. Olacağım da, mübarek bunlar da cin göz. Herşeyi görüyorlar ki. Derken saate bakma isteği geldi içime. "09:23" okulumun başlamasına 7 dakika var..
Onlara tekrar bakarak içeri girdim. "Gitme" dediklerini duyuyordum. Perdeyi çekerken, tekrar gözüm oraya kaydı. Yine göz kırpmıştı bir çoğu. Göz devirerek hızla örttüm perdeyi.
*Göz kırpmak, ve göz devirmek arasında, vardır onlarca fark..."
Anneme seslenerek çıktım evden. Elbette ki korkuyordum, çünkü onlar ile aynı okuldaydım. Onlar okulum da, ana sınıfı bakıcılığı yapıyorlardı, evet komik ve inanılması zor bir söz Ana sınıfı bakıcılığı
Sırt çantamı tek omuz taktım, ayna da son kez eteğime bakarak çıktım. Sanki biraz fazla kısaydı, ama olsun. Herkes öyle gidiyor, benim ne farkım olabilir? (Senin tek farkın, peşinde platoniklerin var. Onların yok ;))
Biraz yürüdükten sonra, okulu uzaktan gördüm. Off gidesim yok ki! Ama sınav da var. Çaresiz okula doğru bir kaç adım daha attığım da, okulun karşı caddesin de duran en yakın kız arkadaşımı gördüm.
"Julia! Günaydın" Kalabalığın arasından, Julia'nın yanına yani karşı caddeye geçtim. Julia resmen benim diğer yarım. Her şeyimi ona anlatıyorum. Fakat bu olayı ona anlatacak mıyım, işte orası meçhul.
YOU ARE READING
𝙎𝘼𝙋𝙇𝘼𝙉𝙏𝙄 - 𝘽𝙞𝙧 𝙋𝙡𝙖𝙩𝙤𝙣𝙞𝙠 𝘼ş𝙠 𝙃𝙞𝙠𝙖𝙮𝙚𝙨𝙞
Mystery / ThrillerGenç bir kız olan Mişa: Çöp dökmeye indiği sırada, evinin karşısında bulunan erkek yurdundan "Şşt" sesi ve ıslık sesi duyar. Pek aldırmayan Mişa, evine çıkar. Dondurucu kış soğuna rağmen, canı kahve isteyen genç kızımız bir bardak kahve yaparak balk...
