Bölüm:3 Dayak

146 9 0
                                    

İyi okumalar vote + ve yorum atin lütfen bir daha ki bölüm 40 okuma ve 5 vote.

Yatağımda dönüp duruyordum ve nedense bir türlü uyku tutmuyordu.
Yediğim dayağın etkisinden desem acı duymuyordum uyuşmuştu bedenim.
açlıktan desem iştağım yoktu oysa sabahtan beri yemek de yememiştim.

Neydi acaba beni uyutmayan?

Yatağımdan kalkıp odamdaki balkona geçtim 7. katta oturuyorduk ve işte evin en sevdigim bölümüydü.
Yangın merdiveni vardı fakat yan komşumuz doğuştan sapık ve karşılaşma oranı %90 ve o adamla hiç uğraşıcak sabrım yoktu.

Balkondayken gözlerimi kapar sadece nefes alırdım ve güzel bir bahçede olduğumu hayal ederdim her zaman. İşte beni tek gülümseten şey olurdu bu. Saçlarım rüzgarla birlikte dans ederken gözlerimi açtım ve o keyifli anın tadını çıkardım.

Hayat çok garipti benim için hayallerim yoktu. Mutluluklarım yoktu. Bir aşkım yoktu.
Tek düşündüğüm şey bir UMUTTU.

Beni bu hayattan koparıp mutluluklarla içten gülebileceğim bir umut.

İntahar etmek kolay birşeydi benim için şuan burdan atlasam kurtulabilirdim tüm acılardan.

Ama içimdeki umut, beklenti, sabır etmemi söylüyordu her zaman bir gün benim de güzel bir sonum olacıktı, birgün...

Vücudumun titremesiyle içeri girdim. Sıcacık yatağıma sarılıp uykuma daldım.
**
Sabah kalktığımda belim dışında morluklar yoktu kullandığım krem baya etkili gelmişti cildime.

Ve okul kyafetlerinide giyip çantamı hazırladım.
Aslında okul çok saçmaydı benim için ama kafami dinlediğim yerdi bir yandan.

Birde içimde ki kıpırtı olmasa iyi olacaktı bugün fazla mı özendim ne?

Yok canım sadece ter kokmamak için hoş bir parfüm ve birazcık rimel sürmüştüm.

Saçlarım kendi halinde düzdü zaten.
Aslında çok çirkinde sayılmıyorum galiba sadece hareketlerim insanları fazla uzak tutuyordu benden.
Sanırım gereğinden fazla soğuktum.
Ama öyle olmak zorundaydı Mehmet arkadaş edinmemi hiç istememişti olanlarida eve geldiklerinde kovmuştu ve birdaha benimle arkadaşlık yapmamışlardı.
Onlara göre fazla belalıydım.

Herşey hazırdı. Çantamıda alıp yine yavaş adımlarla dışarıya çıktım.

Asansörün gelmesiyle binip giriş katın numarasına bastım.

Aşşağıya inerken asansör 4. Katta durdu ve binanın bana değer veren tek komşumla karşı karşıya geldik.

Hoş o bile karışamiyordu Mehmetin dayaklarina ama çok iyi morel veriyordu.

İkimiz ayni asansöre binince önce bana güzelce sarildi ve cebime 100 lira civarında para sıkıştırdı.

Gözlerimin dolmasiyla ona kocaman sarıldım.
Parayi cebimden çıkarıp ona geri uzattim bugüne kadar verdiği paralar yeterince yetiyordu.

Hergün özenle kapinin önüne çıkıp bana haşlık verirdi ama bu çok fazlaydi.

"Ama bu çok fazla" diyip ona zorla geri uzattim.

"Sus ve beni dinle 1 hafta burada yokum ve bu az bile o yüzden bu parayı iyice sakla Mehmet bulursa da ona asla verme. Ben yakında burda olurum ve onun sözünden asla çıkma." diyip birdaha sarıldı.

Evet en sevdiğim komşumda gidiyordu ve yine öylece kalmıştım.

Kapidan çıkıp öylece okula gidiyordum otobüs duraklarının oraya gelmiştim ki bir arabanın korna sesiyle yerimde zıpladım.

ACI...?¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin