4.BÖLÜM-TİYATRO KURSU

4 0 0
                                    

Bir kaç hafta boyunca hiç önemli bir şey yaşanmadı. Sadece bana herkesin meraklı gözlerle bakması ve sürekli üzerimde olan o bir çift göz dışında. Evet o gözler adının Mert olduğunu öğrendiğim çocuğun gözleriydi. 

Şu sana aşık olan.

Kes sesini sallama. İyice Beste'ye benzedin. Galiba hangi çocuk olduğunu anladınız. Anlamayanlar için okul bahçesinde babamla konuştuğumuz gün avukatlığımı yapan(!) çocuk. 

Bu hafta ise cumartesi günleri olacak olan tiyatro kursuma başlıyorum. Bu kursları bursluların alması yasak olduğundan alamıyordum. Yıllardır çok istiyordum ve sonunda olmuştu.

Okula girdim ve konferans salonunun olduğu alt kata indim. İnmemle ufak çaplı bir şok yaşadım açıkçası. Mert oturmuş yine onların sınıfından bir kız olan Zehra ile sohbet ediyordu. 

Yine mi sen aw

Zehra genelde sessiz sakin ama yakınlarına karşı çok canlı ve hareketli bir kızdı. Açıkcası kendisiyle bir problemim yoktu ama Mert'i her yerde görmekten sıkılmıştım. Yüzüme bir gülümseme yerleştirerek yanlarına gittim ve selam verdim. Onlar aralarında konuşurken etrafa bakındım. Birkaç 4.sınıf öğrencisi, ilkokuldan beri tanıdığım zeki ama hiperaktif ve oldukça pis ve iğrenilen çocuğu Ahmet ve ikiz kızlar duruyordu. Garip bir gruptu. 

Öğretmenin gelmesiyle birlikte hep birlikte konferans salonuna geçtik. Hoca hepimizi sahneye çıkarıp yan yana dizdi. Ve elindeki textleri bize dağıttı. Text bir veli toplantısını anlatıyordu. Toplantıya sadece bir aile çift olarak gitmişti. Hoca şöyle bir bizi inceledi çiftin kim olacağına karar vermek için. Başta Mert ve Zehra'yı çift yaptı. Ama sonra siz seyirciye çift enerjisi veremiyorsunuz dedi ve bana Zehra'nın yerine geçmemi söyledi.

Hoca da anladı işte eheheh

İtiraz etme hakkım olmadığı için geçtim. İlk sahnede girerken beni belimden tutması gerekiyordu. Ama ben çoğu insanın belime dokunmasından aşırı rahatsız olduğum için gergindim. Gerginliğimi fark etmiş olsa gerek ki çok temas etmemeye çalıştı. İşin garip yanı şu ki ben onun belime dokunmasından rahatsız olmamıştım.

Ehe olur sizden çok güzel olur hemde.

Hoca bizi izledikten sonra konuşmaya başladı. 

"İşte aradığım o mükemmel uyum. Bundan sonra her çifti siz ikiniz oynayacaksınız."

Hocanın söylediğiyle gözlerim büyümüştü. Hoca ardından ekledi.

"İtiraz kabul etmiyorum maaesef."

Bir şey diyemedim ve hemen ikinci textleri dağıttı burada da kızın annesiyle alışverişe çıkan bir çift vardı. Tek güzel yanı ise kızın erkeği hırpaladığı bir yer vardı ve hoca abartmadan gerçekten hırpalamamı söylemişti.

Sen de bunu bekliyordun zaten.

Bu oyunu iki kere prova etmiştik ve ilkinden sonra Mert bana bozuk bir şekilde

"Anladım beni sevmemişsin ama bu kadar mı?" diye, sordu.

Fazla gerçekçi hırpaladığımı fark etmemi bu sözleri sağladı. İkinci provada canını acıtmamaya da dikkat ettim. O da bunu fark etmiş olacak ki biraz daha morali düzeldi. Provadan çıkarken hızlıca yanına gittim. Beni gördüğüne şaşırmıştı belli ki.

Konuşmaya ben başladım.

"Ben özür dilerim."

"Ne için?"

"Şey... O kadar sert davrandığımı fark etmemiştim. Ama anlaşılan fazla sert davranmışım."

"Boşver.Ben sadece sana kötü bir şey mi yaptığımı merak ettim açıkcası."

"Hayır hayır. Gerçekten üzgünüm. Özür dilerim."

"Tamam dileme önemli değil. Şey ben gitsem servis gidecek yoksa."

"A tabi ki görüşürüz."

"Görüşürüz."

Servise yetişmek için hızla uzaklaşmasını izledim. Galiba kızlar yüzünden ona fazla ön yargılı yaklaşmıştım.

YENİ HAYATWhere stories live. Discover now