Yeni bir ev 🌞

6.1K 375 76
                                    

🎶 The Neighbourhood - Sting
~Biri olmaya çalıştım
Başka biri olmak için yalan söyledim
Senin için
Eğer biraz daha farklı bir şey yapmış olsaydım
Bundan daha iyi bir pozisyonda olurduk~

"İyi misin!?" diye tuhafça sorup elime uzanmıştı ama afişi yukarıya kaldırıp uzanmasına engel olmuştum. Ne yaptığımın farkına vardığımdaysa düşünmeden harekete geçtiğimi sanmıştım ama yaptığım davranışa devam ettim çünkü Güneş'i kaybetmek istemiyordum.

"Aradın mı? Yani haber verdin mi?" çatık kaşları yavaşça yumuşadı ve güldü. Afişe uzanma çabaları da o sıra son bulmuştu.

"Tamam tamam heyecan yapma... Müthiş haberi sen vermek istersin diye hiçbir şey yapmadım. İnanabiliyor musun Aras? Güneş çok sevinecek," nefesim, duyduğum cevabın vermiş olduğu rahatlamayla derin bir şekilde dışarıya salınmıştı. O sevinçli bir halde gülümserken etrafa bakınıp kimsenin olmadığından emin olduğum anda kolunu kavradım ve bugün Güneş'le Royem'e yaptığım gibi onu da çekiştirmeye başladım. Bunu yapmaktan nefret ediyordum.

"Ne yapıyorsun?" dedi ani hareketimden dolayı korkarak. Onu sürüklememe engel olmaya çalışmıştı ancak başarılı olmayınca pes edip bana ayak uydurdu. Evin arka bahçesine vardığımızda yine kimsenin olmadığından emin olunca onu duvara doğru sert olmayacak bir şekilde ittim. Daha şimdiden endişelendiğini mimiklerinden anlamıştım. Ne yaptığımı algılamaya çalışıyor gibiydi.

"Güneş'in bu afişten haberi olmayacak! Anladın mı!?" elimi duvara koyup ona yaklaştım... Bir süre öylece bekledikten sonra gözleri dolmuş bir halde bana bakarak konuşmaya başlamıştı. Her şeyi çözdüğünü  gözlerine doluşan yaşlardan zaten anlamıştım.

"Bunu daha önceden biliyordun..." dedi, sesi yok denecek kadar az çıkmıştı. Hatta neredeyse çiseleyen yağmur sayesinde onu duymakta zorlanacaktım.

"Aklın olduğunu düşünmüyordum. Şaşırdım doğrusu,"

"Yapma bunu... Güneş öğrenirse yıkılır... Çok üzülür," derken yanağından birkaç yaş süzülmüştü. Bir insanın karşımda ağlamasından nefret ediyordum çünkü merhametim aniden devreye giriyordu. Ona çaktırmadan yutkunup sinirli gözükmeye çalıştım.

"Emin ol Güneş'i senden daha çok düşünüyorum ve son kez söyleyeceğim! Güneş, en ufak bir şey öğrenmeyecek!" dahada duvara sinince yumuşamamak için kendimi zor tutmuştum. Ne olursa olsun tabii ki ona zarar vermezdim. Sadece korksun istiyordum çünkü Güneş'imi kaybedemezdim. Onun için birilerini tehtit ettiğime inanamıyordum. Bana ne yapmıştı böyle?

"Tamam," dedi ve geri çekilip  gözlerine baktım.

"Soyadımın nasıl bir güce sahip olduğunu bildiğini varsayıyorum. Eğer beni kızdıracak bir şey yaparsan korkarım ki sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın... Bundan sonra ondan uzak duracaksın, onunla konuşmayacaksın ve onun arkadaşı olmayacaksın... Kısacası seni bir daha buralarda görmeyeceğim... Anlaşıldı değil mi?" sadece kafasını salladı. Bende sallayıp ondan birkaç adım uzaklaştım ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Güneş benden olmasa da bunları öğrenecek Aras. Ve sen o gün onu kaybedeceksin. Unutma," duraksamıştım. Haklı olduğunu çok iyi biliyordum ama Güneş bunu şimdi öğrenmeyecekti çünkü her ihtimale karşı Hande bir daha Güneş'i göremeyecekti.

"Uzatma ve evine git," diye ona bakma gereği duymadan konuştum. Büyük adımlarla evin kapısına ilerlerken düşünüp duruyordum. Hande afişi burada bulduysa onu arayanlar yakında olmalıydı. Güneş'i buradan uzaklaştırmam gerekiyordu. Zile bastıktan birkaç dakika sonra kapı açıldı ve hızla içeriye girdim.

🌞 GERİZELLAM🌙Where stories live. Discover now