Bölüm 15: "TESLİMİYET"

4.4K 168 17
                                    

5000 k olmamıza az kalmış. Siz bunu yaparsınız da ben yb paylaşmaz mıyım be. :D

Bölüm Şarkısı; Nil Karaibrahimgil - Rüzgar

Multi; Rüzgar

15. Bölüm

Bir dakikadır gözlerini üzerime dikmiş, rahatsız edici ve insanın kendini aptal gibi hissetmesini sağlayan bir bakışla bana bakıyordu.
Normalde Rüzgarın karşısında gardımı kolay kolay indirmezdim ama mavi gözleri bana öyle bir bakıyordu ki karşısında kendimi onun tabiriyle kedi gibi hissediyordum. Sessizliği bozan ben olmuştum.
"Bana öyle bakmayı keser misin!" sesim sona doğru kısılmaya başlamıstı.

"Ne zamandan beri telefonlarımı karıştırıyorsun Toprak." diye tısladı.

"10 dakikadan beri." diye cevabımı yapıştırdım. Cevabı yapıştırmamdan mı, cırlamamdan mı yüzünü buruşturarak sandalyesine oturdu.

-"Kulağımı siktin be kızım!"

-"Ya benim sesim çok güzel bi kere tamam mı. Mesela sana sarkı söyleyebilirim. Söyliyim mi Rüzgar? Ha Rüzgar ??."

-"Sen birşey söyleme nolursun."

-"Sen benim sesimi sevmiyor musun ya?! Ya Rüzgar bak giderim." Cantamı alıp yanından geçerken kolumdan tutup kendine döndürdü. Kolumdaki eli ellerimi sardı. "Aptalsın." dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Geri çekilirken dudaklarımın üstünde gülümsedi. "Sen her konuştuğunda gözlerim senin için parlarken, sen bir bakışınla beni eritebilirken bunu yapman aptalca. Seni seviyorum. Seni sen olduğun için seviyorum. Seni güzelliğin yada sesin için sevmiyorum. Seni masum olduğun için seviyorum. Saf ve masum. Özür dilerim. Neden özür dilediğimi sorma ama özür dilerim işte. " alnını alnıma yasladı. Boyu benden uzun oldugu için eğilmisti. Söyledikleri kalbimi hızlandırırken devam etmesini diliyordum. Kendini ilk defa böyle açmıştı bana. Devam etmesini beklerken sadece sustu ve ellerini belime dolayıp sıkıca sarıldı. Ellerim yanlarında yere düşerken boşta olan ellerimi boynuna sardım ve omzuna başımı yasladım. Bana ne yapiyordu bu adam. Hayatımda birçok ilişkim olmuştu ama bu baskaydı. Beni ben olduğum için seven bir adamdı. Diğerlerinden çok başka.

Sarılmamızı bozan etraftaki alkış sesleri olmustu. Ne ara insanlar etrafimıza toplanmıştı. Kafamı kakdırıp seslere döndüğümde Rüzgar da benim gibi oldukça şaşkındı. Ben gülümserken o sandalyesine oturdu ve telefonuyla ugraşmaya başladı. Odunluğu geri döndü. Romantikken tam romantik, odunken tam odundu. Ruzgardı iste o. Ne fazlası, ne azı. İnsanlar bizi izlemeyi bırakıp dağılırken bende yerime geçtim. Rüzgar mesajı görmüş olucakki gözlerini telaşla bana çevirdi. Ceydanın attığı bir mesajla neden bu kadar telaşlanmıştıki. Ceyda neyden bahsediyordu. Ortada birşeylerin döndüğü kesindi. Ama bunları üstelemeye henüz gücüm yoktu. Rüzgar dudaklarını aralayıp konuşmaya başlayacakken onu durdurdum. Bu konularla tatilimizi bozmak istemiyordum. Masal gibi tatilde huzurumu kacırmak en son isteyeceğim şeydi. Ceyda ve saçmalıkları bekleyebilirdi değil mi.
-"Ceydanın neden öyle bir mesaj attığını sormayacağım Rüzgar. Merak etmiyorum. En azından şimdilik. Bugünü bozmak istemiyorum. Sadece sen ve ben. Tamam mı.?" gülümserken başıyla beni onayladı. Garson masayı kahvaltılarla donatırken bende garsonu inceliyordum. Tipi güzeldi ama bi Rüzgar Aksen değildi tabi. Fazla incelememden mi Rüzgar masanın altından ayağıma yavaşca vurdu. Dudaklarını aralayıp fisıldayarak 'Öldürürüm' dedikten sonra sinsice sırıttı. Al işte katıksız odun. Ben yüzümü somurtarak önüme dönerken o çoktan yemekleri götürmeye baslamıştı bile. Bana çıkma teklifi bile etmemişti. Seviyorsa seviyorum diyordu ve olayı bitiriyordu. Galiba bende onun bu huyunu seviyordum. Herkesten farklı olmasını. Allahım ne yakşuklu bi sevgilim var ya... Sürtük iç sesime göz devirerek yemekleri yemeye başladım.

OKULDAKİ  SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin