8

86 4 0
                                    

Gözlerimi açtığımda yine hastanedeydim. Ama bu sefer başımda kimse yoktu. Kalkmaya çalıştığımda başıma giren ağrıyla başım döndü. Tam düşeceğim sırada belimden tutan ellerle şaşırdım.

"Dikkatli olmalısın slime."

"Sağ ol." Diye mırıldandım. Yüzümün domates olduğuna bahse girerim. Birden kahkaha atmaya başladı. Ben ona şaşkınlıkla bakıyordum.

"Suratının halini görmelisin." Eee o zaman iş başa düşer. Onu çenesinden tutup yüzüne yaklaştım. Ve yanağını öptüm. O ise morarmıştı.

"A-aptal!!!" Dedi bana şaşkınlık ve kızgınlıkla. Bu sefer kahkaha atma sırası bendeydi. O ise sinirle bana bakıyordu. Ama bence hoşuna gitmişti.

"Hoşuna mı gitti kedi?"

"Ne alaka be?!"  Dedi ve kafama baktı.

"Acıyor mu?"

"Yok ya, bu kadar güçsüzleştiğimi bilmiyordum. Demek bir sopa darbesiyle bayıldım ha?!" Dedim kendi kendime o ise çatık kaşlarla bana baktı.

"Kafana yediğin sopa darbesi ciddiymiş. Yani ö-öldürmek amacıyla vurulmuş."

"Ammannn o herifi bulduğum an ben yere sericem." "Diğerleri nerde?"

"Kantine gittiler."

"Ben ne zaman çıkıcam?"

"Bilmem." Dedi. Ve dışarı çıktı. 3 4 dakika sonra ise bir doktorla geri geldi.

"Merhaba Bayan Sano, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"Normal, siz?"

"Ha?"

"Abla hâl hatır soruyom işte, ha? Ne?"

"İyiyim sağ olun." Dedi kadın sinirle. Sonra ekledi.

"Çıkabilirsiniz."

"Eyvallah" dedim ve Miya'nın yanına gittim.

"Hadi gideli."

"Yürü."

"Çok kabasın."

"Bana diyene bak?!"

"Ne varmış lan hâlimde?" Dedim hızla ona dönerek.

"Tch." Dedi, ve önüne döndü. Dışarı çıkıp bizimkileri beklemeye koyuldum.

1 yada 2 dakika sonra gelip Haruna üstüme atladı.

"İyisinnn, bir daha seni bir yere tek göndermicem."

"Abart abart." Dedim ona dönerek. Yüzünü yıkamıştı ama ağladığı belli oluyordu.

"Sözünü tutmamışsın."

"Tuttum."

"Tutmadın, ağlamışsın."

"Hayır ağlamadım, onlar istemsizdi, o yüzden ağlamaya girmez."

"Öyle olsun." Dedim kaşlarımı kaldırarak. Sonra Reki üstüme atladı.

"Reki kalk öleceğm."

"Hehe pardon." Dedi elini ensesine atarak.

"İyi misin?!"

"Eşşek gibiyim. Tabi sağlık bakımından."

Dediğime hepsi güldü. Pembe de yanıma geldi, ve elini omzuma koydu.

"Adamı polise verdik. Endişelenme." Dedi bana bakarak.

"Biliyorum biliyorum beni öldürmeye çalıştı, her zamanki gibi..." dedim başımı eğip sonra birden gülümsedim.

"Önemsiz klasikler." Dedim Kaoru'ya dönerek.

"Hep mi oluyo?"

"Haru anlatır bir ara, zaten tanışmamız da bu yönde."

Sonra hâlâ bana şaşkınlıkla bakan Kaoru'dan gözlerimi gökyüzüne çevirdim.

"Hadi gidelim." Dedim onları geride bırakıp yürürken.

Onlar hemen peşimden geldi. Beraber Joe'gilin arabasına bindik. Ben kendi kendime düşünüyordum. Birden yediğim tokatla ayıldım.

"Düşünmeyi bırak kendine gel." Dedi Haruna.

"Peki.". Deyip aklıma gelenleri kovmaya başladım.

Kaoru ise aynadan endişeyle bana bakıyordu.

"Joe-san, ben ineceğim. Evim burası.

"Bizde kal." Dedi Haruna.

"Yok yaa, gidim ben."

"Gelin isterseniz, misafirim olun."

"Başka zaman buluşuruz." Dedi Joe.

"O zaman görüşürüz." Dedim ve arabadan indim. Evi anahtarla açıp içeri girdim. Derin bir nefes alıp evi temizlemeye başladım.

Yaklaşık 4 saat sonra salona geçtim. Telefonda rasgele geziyordum, birden bir mesaj geldi.

Gereksiz insan topluluğu grubuna eklendiniz.

Ardından bir mesaj daha.

Domates salçası- Hoşgeldin Diona.

Siz:  Hoşbuldum Reki.

Siz:  Bu grup ismi ne ?  

Okyanusumm:  Miya koymuş.

Siz:   Güzelmiş aslında...

0789 ## : Çünkü ben koydum slime.

0789## Kişisi Gıcık Kedi diye kaydedildi.

Siz:   O kadar da güzel değil aslında.

Joe:  Yarın nerde buluşuyoruz?

Cherry: Yarın saat 8:00 da herkes S'te olsun.

HERKES ONAYLAR.

Miya Chinen// Miyaxreader/// LangaxreaderWhere stories live. Discover now