0.3 - Düello

207 21 10
                                    

Draco: Kimin daha güçlü olduğunu öğrenmenin basit bir yolu var.

Harry, Malfoy'un aklından geçenleri anlamıştı, düello yapmak istiyordu. Cebindeki asaya göz ucuyla baktı.

Draco: Eee var mısın?

Harry: Varım!

Draco: Güzel, arka bahçede büyük bir orman var. Orası uygun olur.

Beyler tam odalarından çıktıklarında aynı anda kızlarla çakıştılar.

Darla: Nereye gidiyordunuz?

Draco: Ormana.

Darla: Ne işiniz var ki orada? Yoksa anlaşmaya mı başladınız?

Draco: Hayır tabiki, sadece Potter'a kimin daha üstün olduğunu göstereceğim.

Darla: Yetişkinlere haber vermeden yapamazsınız ama. Görürlerse iyi olmaz.

Draco: Tamam siz bekleyin ben haber verip geliyorum.

15 dakika sonra

Harry: Amma da uzun sürdü gelmen.

Draco: Şimdi şöyle oldu; gittiğimde Lord ve babam konuşuyorlardı, beni görünce ne olduğunu sordular bende söyledim sonra sadece ikiniz olmaz kızları da çağır dedi.

Hermione: Kısaca dördümüz de düello için orada olmalıyız.

Draco: Göründüğünden zekisin Granger.

Darla: Asalarımız yanımızda, gidebiliriz o zaman.

Geniş, ağaçlık alanda dört genç toplandı. Kurallar açıktı; rakibinin asasını almak.

Voldemort, Narcissa, Lucius ve Bellatrix'in onları izlemeye başlamasıyla havadaki gerilim artmıştı. Çocuklardan dördü de kendi yeteneğini kanıtlamak istiyordu. Lucius ve Narcissa ise kendi çocuklarının yeteneklerinin farkındaydı zaten.

Düello alanlarını büyütmek adına dağıldılar. Orman çok genişti, neredeyse birinin kolayca kaybolmasına yetecek kadardı hatta.

Darla Malfoy bileğindeki toka ile uzun, sarı saçlarını dağınık bir şekilde topladı. Rakiplerinin ondan yaşça büyük olmasına rağmen o eğitimini Bella teyzesinden almıştı ve kazanacağına şüphesi yoktu.

Herkes dağıldıktan sonra birini yalnız yakalama umuduyla ağaçların arasından geçti genç kız. Yavaşça ilerlerken başka birinin ayak seslerini duyunca durdu ve bir ağacın arkasına geçip sesi dinlemeye başladı.

Karşısındaki kuzguni saçlı çocuk her şeyden habersiz yürüyordu. Yaşı gereği yüz hatları keskindi ve zümrüt yeşili gözleri dikkat çekiciydi. Saçları, hafifçe esen rüzgarda savrulurken Darla hayran bakışlarla onu izlemeye başladı. Kendine gelmesi birkaç saniyesini almıştı.

Asasını sıkıca kavrayarak öne atıldı.

Darla: Bombarda!

Harry, büyüyü son anda fark etti ve kendini zorla ağacın arkasına attı. O çekildiği için büyü arkasındaki ağacı gürültüyle devirdi. Karşısında ondan 1-2 yaş küçük bir kız olduğu için kazanmanın çok kolay olacağına emindi.

Darla, rakibinin ona ard arda gönderdiği sersemletme büyülerinden kolayca sıyrıldı ve alay edercesine güldü. Ama Harry'nin durmaya niyeti yok gibiydi.

Harry: Expelliarmus!

Malfoy asasıyla büyüyü savurarak bir bacak kilitleme laneti yolladı.

Darla: Locomotor Mortis!

Aralarındaki mesafe daha da yakınlaşmıştı. İkisi de hırsla savaşıyordu ancak sanki güçleri denk gibiydi. Kızın aklına teyzesinden öğrendiği lanet gelince yapıp yapmamak konusunda bir an kararsız kaldı. Ancak ailesini gururlandırmak için değerdi.

Darla: Imperio!

Harry aniden duraksadı. Darla artık oğlanın onun emrinde olduğunu biliyordu, keyiflice gülümsedi.

Darla: Asanı bana ver Potter.

Genç oğlan dediğini yaptı ve kız laneti geri çekti.

Darla: Benimle gel, abim ile Hermione ne haldeler ona bakalım.

Onları bulduklarında Draco, görünmez iplerle ağaca asılmıştı ve yarı sersemlemiş haldeydi. Hermione ise elinde Draco'nun asasını zafer kazanmış edasıyla tutuyordu. Darla bu manzarayı görünce hafifçe kıkırdadı.

Hermione: Evet, çok zor olmadı. Biraz zekayla strateji kurmak yeterliydi. Malfoy kolay bir av.

Draco: Buradan inince sana stratejiyi de avı da göstereceğim Granger!

Darla: Ne dersin Hermione berabere diyelim mi?

Mione: Elbette Darla.

Yetişkinler gelince Hermione ve Darla saygıyla Voldemort'un önünde eğildiler. Lord onlara kalkmalarını işaret etti.

Voldemort: Dördünüzü de izledik. Özellikle Granger, kurduğun plan oldukça iyiydi ve işe yaradı. Sana gelince Darla, bu yaptığın şeyin güçlü bir lanet olmasına rağmen kusursuzca yaptın.

Kızlar taktir edilmemin sevinciyle yavaşça alttan yumruk tokuşturdu.

Voldemort: Siz ikinize gelince fena değildi ama geliştirin.

Lord oradan ayrılınca Narcissa gururla kızına sarıldı.

Bellatrix: Gördün mü Cissy, yeğenim lanetin hakkını verdi.

Bella göz ucuyla tiksinerek Hermione'ye baktı. Kız hemen gözlerini kaçırdı, geçen geceden sonra o kadının deli olduğu hakkında artık tek şüphesi kalmamıştı.

Draco kıskandığını her ne kadar belli etmek istemese de bariz ortadaydı. Narcissa bunu fark edince oğlunu da tebrik etme ihtiyacı hissetti.

Narcissa: Draco, sende çok iyi savunma yaptın ama belli ki Granger bugün şanslı günündeydi.

Draco: Evet, bir dahaki onun için böyle şanslı geçmeyecek.

İçeri girdiklerinde herkes odalarına dağıldı. Zaten sabah erken kalkmışlardı ve düello onları yormuştu.

Darla yatağına uzandı. Aklı Harry Potter'daydı. 'Onu daha sadece iki gündür yüz yüze tanıyorum' diye aklından geçirdi. Uzandığı yerden kalktı ve düşüncelerinden uzaklaşıp iksir çalışmaya başladı.

GUESTS | Harry PotterWhere stories live. Discover now