Yavaşça parmağını benden uzaklaştırıp açık duran saçlarıma şöylesine bir bakış attı. Elinde ki peri ledinin bir parçasını uzatıp saçlarımın içinden geçirdi. Şaşkın bir halde ona bakarken çok ciddi bir iş üzerindeymiş gibi kaşlarını çatmıştı. 

Bir kaç çekiştirme hissediyordum ancak canımı acıtacak derecede değildi. En sonunda ellerini başımın üstünden çekip bir adım geriden süzdü beni.

"Napıyorsun?" Gülümseyişim sesimde yankılandı.

Omzunu silkti. Bu durum oldukça tatlı bir sahne sunmuştu bana.

"Güzel oldu."

"Hmm?" Başıyla beni onaylarken bir elinin cebine gittiğini gördüm.

"Evet.Hatta...Şimdi fotoğrafını çekeceğim." Telefonunu birden ortamıza kaldırınca kısa bir an şaşırmanın ardından kocaman gülümsedim. Ekrandan bana bakınca gülümsemenin aynısı yüzüne uğradı.

Art arda tuşa basarken ben de onun bu oyuncu tavrına ayak uydurarak bir manken edasıyla pozlar veriyordum. Birinde ellerimi saçlarımdan aldığım tutamlara daldırdım,birinde kollarımı kocaman kaldırdım, alyansımın ve tektaşımın olduğu elimi yüzüme doğru kapattım...

Bir süre sonra pozlar komik hâl aldıkça onunla birlikte gülmeden edemedim. Boşta kalan bir eline uzanıp yanağıma yasladım. Ellerim hâlâ ellerinin üstündeyken alttan bakışlarımı kameraya yolladım.

"Böyle daha güzel oluyorum sanki?" Dedim yanağımdaki elini kastederek.Parmağı yanağımı okşarken kocaman gülümseyip elini ters çevirdiği gibi elimi kavrayıp göğüsüne,tam kalbinin oraya götürdü.

"Böyle de güzel olur,yakışır." Elimin altında biraz hızlı atan kalbine dokunurmuşcasına daha da bastırdım avucumu göğüsüne. Telefonu aşağı doğru indirip diğer eliyle yanağımı kavrayıp bir adım daha yanaştı bana. Burnu burnuma nahifçe sürttüğünde sıcak nefesinin verdiği güçle gözlerimi kapattım.Eli yanağımdan saçlarıma doğru kaymıştı.

O sırada saçımdan tutulup çekilmiş hissiyle irkilerek gözlerimi açtım. Şaşkınlıkla kitaplığa doğru bakıyordum ki Haris'in sertçe nefesini verişini hissettim.

Kitaplıktaki tüm süslemeler,Haris'in saçım niyetine peri ledini tutması ile yere doğru sarkmıştı. Anın verdiği bu gülünç duruma gülmemek için dudaklarımı birbirine yapıştırdım.Zira Haris,bu durumdan oldukça rahatsız gözüküyordu.

Gözlerini açıp üstten bana bakıyorken diliyle ağır ağır alt dudağını ıslattı. İç çekip bir adım geriledi. "Gül,gül içinde kalmasın."

Ses etmeden başımı iki yana sallarken içimden bir yerden bulduğum sesimle alaylı bir şekilde karşıladım onu.

"Senin suçundu" kaşlarını şaşkınlıkla kaldırıp bana baktı.

"Benim mi suçumdu!?"  Haris'in aksiliğinden dolayı peri ledi tümüyle düşmesiyle yaşanacakların olmaması,evet onun suçuydu.Eğer komik bir olay olmasaydı buna ben de birazcık üzülebilirdim.

"Tabii!" 

"Hiç adil bir düşünce değil!" Yalancı bir kınamayla elimi belime dayadım. Ellerinde yere düştüğünden karışmış ledlerle uğraşırken bir yandan da beni cevaplıyordu.

"Nedenmiş o?" Elleri duraksarken burnuma bir fiske attı.

"Senden başka ismini böylesine taşıyan birini tanımadım." Onun aniden bu iltifatları,gönlümün düş sokaklarını işrak ediyordu. Gülümseyerek başımı eğdim.Dilimi lal ettiğinden üzerine söyleyecek bir laf yoktu.

İHTİRASIN YANIK TENİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now