"Biraz yaklaşırmısın" dedim ve elime yaklaşmasını işaret ettim

Gülümsemesi, korkudan bacaklarımın titremesine sebep olmuştu fakat dayandım

Yanıma yaklaştığında kasıklarına diz kapağımla sıkı bir tekme yerleştirdim, acıdan uğunan adam bir anlık boşlukla beni elinden kaçırmayı başarmıştı


O boşluktan yararlanarak koşmaya başladım ama adam arkamdan gelmeye başlamıştı bile, dahada hızlandım koray ve selin adamları görünce korkudan beni almadan tüymüşlerdi sanırım. Hemde iki arabayıda almışlardı lanet olsun. Arkamı baktığımda öfkeden çıldırmış adam dahada hızlı koşmaya çalışıyordu.


Ormanlık bir araziye girdim ve hiç durmadan koşmaya devam ettim. Bu adamı atlatmam gerekiyordu çünkü beni eline geçirirse sonu ciddi anlamda kötü olacaktı.


O kadar hızlı koşuyordum ki, kalp atışlarım git gide hızlanıyordu, terden saçlarım suratıma yapışmıştı ve şiddetle esen rüzgar tenimi yakıyordu.


Birden ayağım toprağa değilde asfalta basınca sendeledim, bir araba hızlı bir şekilde üzerime doğru geliyordu ve farları görüş açımı kapatıyordu, korkudan hareket edemiyordum ve arabanın üzerime gelmesini izliyordum. Ve git gide yaklaşıyordu.


Tam gözlerimi kapadığım sırada, lastiğin asfaltta yanma sesini duydum. Şöför frene asılmıştı. Araba ayağımın ucunda durdu, mucizevi bir şekilde tek gözümü açıp etrafa baktım fakat iri cüsseli adam etrafta görünmüyordu.

Hemen adamın yanına giderek camı açmasını işaret ettim. Nefesimi toplamam biraz zor olsada sonunda konuşmayı başarabilmiştim.


"Ş-şey, bana yardım etmeniz gerekiyor lütfen" sesim olduğundan daha da boğuk çıkmıştı


Orta yaşlarda ki adam kafasını çıkararak ne olduğunu anlamamış gibi beni süzdü.

" Sana nasıl yardımcı olabilirim?"

sonunda konuşabilmişti ve zamanımız daralıyordu her an etraftan birileri çıkabilirdi ve benimle birlikte bu masum adamda yanardı



" Beni burdan uzaklaştırmanız gerekiyor, sadece biraz uzağa götürseniz yeterli, lütfen."

Adamın gözlerindeki ifadeyi çözememiştim fakat


" Haydi bin arabaya, umarım kötü bir şey yoktur."

" Hayır siz sadece beni buradan biraz olsun uzaklaştırın yeterli."


Adamın gözleri, bacaklarımdaki kurumuş kana takıldı ve ardından önüne dönüp birşeyler söylemeye yeltendi


" Sana ne oldu böyle?"

" Lütfen sormayın, anlatmak istemiyorum sadece biraz daha hızlı giderseniz sevinirim."

TAKINTILIWhere stories live. Discover now