seven

66 10 10
                                    

"PARADISE VE MARLEY KAFA KAFAYA!"

"HADİ EREN!" iki takım arasında kıyasıya mücadele tüm seyirciyi ayağa kaldırdı. Maçın bitmesine son beş dakika kalmıştı. Son golü atan galibiyeti alacaktı.

Eren topu kaleye yakın olan Connie'ye atıp nefes nefese tabeladaki süreye baktı. Son üç dakika.

Connie normalde sakar ve salak olmasıyla bilinirdi ama konu futbola geldiğinde el öptürecek kadar yetenekliydi.

"CONNİE! CONNİE! CONNİE!" Sasha ellerini çırpıp olduğu yerde zıplamaya başladı. "HELE Bİ KAÇIR O GOLÜ BEN SENİ-" ellerinle ağzını kapatıp size bakan garip bakışları aldırmadan Sasha'yı yanına çektin.

"Azıcık otur götünün üstüne." Sasha hızla başını salladı. "Olmaz! Niccola'yla iddiaya girdik. Bu maçı almazsak gururumu ayaklar altına almış olurum!" ardından yeniden ayağa kalkıp tezahürat yapmaya başladı.

Bu sırada Connie önüne çıkan kişileri geçip bağırarak kaleye şut çekti. Son saniyeler kala kaleye giren topla seyirciden büyük bir gürültü koptu.

"GOOLL! PARADISE KAZANDI!"

"PARADISE! PARADISE!" oyuncular Connie'yi omuzlarına alıp kutlama yapmaya başladılar.

"Helal lan sana!" Sasha ıslık çalıp bağırdı. Gülümseyip, sevinen takıma baktın. Bu sefer Eren Connie'yi omzuna almış sahadan ayrılıyorlardı.

"Hadi gel." Sasha'nın kolundan tutup tribünden ayrıldınız. "Çıkışta bunu kutlamalıyız." Sasha'yı onayladın. "Kesinlikle, hem hesabı oğlanlara kitleriz."

Sasha göz kırpıp omuz attı. "Kızım aklımı okuyorsun."

"Nasıl son golü attım ama, Reiner'nın yüzünü gördünüz mü?"
"Görmez miyiz? Bembeyaz çocuk sinirden kıpkırmızı oldu." Sesini duyan Eren başını o tarafa çevirdi.

"Sevgilim, beni de tebrik etmeyecek misin?" Kollarını açıp kocaman gülümsedi. Kollarının arasına girip yanağına öpücük kondurdun. "Senin ödülünü sonra vereceğim."

Eren sırıtıp dudaklarına eğildi. "Söz verdin bak." Sen daha cevap vermeden dudaklarınızı birleştirdi. Kapı çarpma sesiyle birbirinizden ayrıldınız.

Jean kapıda durmuş Eren'e bakıyordu. Yavaş yavaş size doğru ilerledi. Bir gerginlik çıkmasın diye tetikte duruyordun.

Tam önünüzde durdu sana bir bakış atıp yine Eren'e döndü. "Ne istiyorsun lan?" Eren her an Jean'ın yakasına yapışacak gibi duruyordu.

Jean gülümseyip başını eğdi. "Tebrik ederim. Bugün iyi oynadınız." Kimse bu cevabı beklemiyordu. Genelde olay ikisinin kavga etmesiyle son bulurdu.

Jean bu sefer sizi daha da şaşırtıp elini uzattı. Eren gözlerini kısıp Jean'a üstten baktı. Ardından elini tutup sıkıca sıktı. Birbirlerine bakarken bunun kesinlikle barışçıl bir el sıkışma olmadığını biliyordun.

"Paradise takımının ne zaman hayal kırıklığına uğrattığını gördün?" Jean sırıttı. "Haklısın, hayal kırıklığına uğratan başka şeyler vardır."

"Ne diyosun lan sen?" Eren'in kolunu tutup geri çektin. Jean'a uyarıcı bakışlar atarak konuştun. "Eren sadece seni sinirlendirmeye çalışıyor."

"Jean," Derin nefes aldın. "Artık gitsen iyi olur." Jean iki elini havaya kaldırıp iki adım geriledi. "Sadece tebrik etmek istedim. Düşmanca tavırlara gerek yoktu." Hayır bu kesinlikle sadece bir tebrik değildi. Yine bir şeyler planlıyordu ama ne olduğunu tam kestiremiyordun.

Ellerini cebine sokup yüzündeki sinsi gülümsemeyle arkasını dönüp uzaklaştı. "Vay o neydi be?" Connie Jean'ın arkasından baktı. "İçerisi bi soğudu sanki." Sasha elleriyle kollarını sıvazladı.

"O imâlar neydi?" Eren yüzündeki ciddi ifadeyle sana baktı. Yutkunup başını salladın. "Nerden bilebilirim? Yine gelip sinirlerini bozmak istemiştir. Klasik Jean işte." Eren gözlerini kıstı.

"Klasik Jean? Bunu diyecek kadar onu iyi tanıyor olmalısın." Cevap vermek için ağzını açtın ama hiçbir ses çıkmazken geri kapatmak zorunda kaldın. 

"Neden cevap vermiyorsun, sevgilim?" Sasha ve Connie bu gerici ortamı terk etmek amacıyla ses çıkarmadan uzaklaştılar.

"Eren ne demek istiyorsun?" Anlamış mıydı? Oysa şüphe edebileceği bir hareket yapmamıştın. Yoksa Jean'ın sözleri miydi onu bu şüpheye iten?

"Bu herifin kız arkadaşıma karşı olan hareketleri sinirlerimi bozuyor. Bu cesareti nereden alıyor merak ettim."

"Hiçbir yerden aldığı yok Eren. Gerçekten şu an saçmalıyorsun."

"Ben bir şey demedim Ash-" Sözünü kestin. "Hayır! Senin ne demek istedini çok iyi anladım ve bunu bana yakıştırabiliyor olman..." Derin bir nefes alıp başını yukarı kaldırdın.

"Sana gerçekten inanamıyorum." Yüzüne bile bakmadan arkanı dönüp ayrıldın.

Eren elini uzun saçları arasından geçirip ofladı. Bu sıralar içindeki his onu yiyip bitiriyordu. Aklından hep ya öyleyse diye geçirmeden edemiyordu.

Ayrılmayı düşünemiyordu bile. Seni bu kadar çok severken sadece yanlış anlaşılma çıkabilecek bir olay yüzünden kaybetmek istemiyordu. Karşına çıkıp seninle yüzleşemiyordu bile.

Sadece alttan alttan laf gönderip tepkilerini ölçüyordu.

"Siktir." Önüne gelen saçları geriye yatırdı. "Yaptın yapacağını Eren." Kendi kendine söylenerek peşinden gitmeye hazırlandı ta ki önüne biri çıkana kadar.

"Aklın karışmış gibi duruyor Yeager." Ymir omzunu kapı eşiğine yaslayıp sırıttı.

"Düzelmesine yardımcı olmama ne dersin?" Eren kaşlarını çatıp kendisine bitmişçe sırıtan Ymir'e baktı.

Sessizliği evet olarak algılayan Ymir içeri girerek arkasından kapıyı kapattı. Ağzındaki baklayı daha fazla tutacak gibi görünmüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

cheating on him | eren × reader × jeanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin