Bu sırada hafiften kendine gelmeye başlayan Taehyung bir eliyle gözünü, bir eliyle de karnını okşarken eşini izlemeye başladı. Hamileliğinin son ayında olan biela, her konuda oldukça hassastı ve eşinin bütün ilgisine muhtaçtı çünkü bebek onu iyice zorlamaya başlamıştı. Taehyung her yönden oldukça zorlu bir süreç geçiriyordu. Bebeğin ona verdiği sancılar ve duygu patlamaları yetmezmiş gibi, bir de ortaya bielanın libidosu çıkmıştı. Biela son üç aydır, sanki karnında halihazırda bir bebek taşımıyormuş gibi rahattı ve ikinci bir bebek hayali kuruyordu. Elbette bu hayalleri kuran Taehyung değildi. O hamileliğin zorluklarıyla mücadele etmekten başka bir şeye odaklanamıyordu. Bu düşüncelere sahip olan kurttu. O, tavan yapan libidosuyla Taehyung'u iyice zorluyor ve dengesizleştiriyordu.

"Küvet hazır! Neredeymiş benim bebeklerim. Gelin bakalım." Jeongguk cıvıl cıvıl sesiyle eşine döndü ve onu kollarından tutup ayağa kaldırdı. "Jeongguk gerçekten buna gerek yok. Yüzümü yıkasam ayılırım."

"Olmaz." Dedi Jeongguk. "Ilık duş iyi gelir. Hem zaten terlemişsin, güne ferah başlayalım." Ardından eşinin üzerindeki tül geceliği hızlı hızlı çıkardı. Her ne kadar biela son zamanlarda tavan yapan azgınlığı yüzünden deltayı baştan çıkarmaya çalışsa da, Jeongguk son dokuz aydır eşine karşı hiçbir yeşil ışık yakmamıştı. Önceliği bebeğin ve eşinin sağlığı olan Jeongguk, bebek doğana kadar eşine cinsel anlamda yaklaşmamak adına kendine bir söz vermişti. Ne kadar zor olsa da, bu sözü tutmakta oldukça inatçıydı. Bu da bielanın sinirlerini daha çok bozuyordu.

Sonunda birlikte küvete girdiklerinde, Jeongguk bacakları arasında oturan bielayı sabunla köpürtmeye başladı. Bu sırada biela bir eliyle eşinin bacağına tutunmuş, diğer eliyle de iyice şişen karnını okşuyordu. "Jeongguk," diye mırıldandı. "Sence ne zaman doğacak?" Jeongguk küvetteki suyla eşini durularken "Bilmem." Dedi. "Ne zaman isterse o zaman doğar."

"Ben beklemekten çok sıkıldım. Artık kucağıma almak istiyorum."

"Ben de, ama hazır olduğu zaman gelecek bebeğim. Çocuğumuzun olması gerekenden erken doğmasını istemeyiz, değil mi? O ne zaman doğacağını biliyordur herhalde."

"Doğru." dedi Taehyung. Kulakları aşağı doğru eğikti ve dudakları büzülmüştü. Jeongguk gülümseyip onu belinden nazikçe tutarak göğsüne yasladı ve kendine iyice yapıştırdıktan sonra ellerini onun karnına yerleştirdi. Taehyung eşinin varlığıyla çepeçevre sarmalanmanın verdiği huzurla ona daha da yaslandı ve başını boyun girintisine yerleştirip gözlerini kapattı. "Üzme kendini güzelim. Zaten son aydayız bak, neredeyse gelmek üzere. Çok yakında kucağımıza alacağız."

"Sabırsızlanıyorum." dedi Taehyung. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve eşine biraz daha yaslandı.

"Taehyung! Çok kocaman olmuş!" dedi Jimin arkadaşının karnına hayranlıkla bakarak. Bu sırada Taehyung sarılmayı bölüp bir koluyla içerisini göstererek "Gel hadi." demişti. Jimin içerisini inceleyerek adımladı ve ikili koltuğa yöneldi. "Odanın düzenini mi değiştirdin?" diye sordu iyice yayılırken. Taehyung onun arkasından gelip koltukta yanına oturduğunda "Yani ufak bir şeyler yaptım tabii. Gerçi fark edince Jeongguk'la fena bozuştuk. Neymiş efendim hamileymişim, hareket etmemeliymişim. Oldu! Süs bebek gibi oturayım o zaman sürekli."

"E canım benim haklı çocuk." Dedi Jimin. "Son aydasın artık, azıcık dikkat et kendine. Tamam ilk aylarda spordur harekettir önemli de. Artık her an doğabilir bu çocuk, biraz götün yerinde dursun."

"Aman Jimin sen de, ne ara Jeongguk'a hak verir oldun? Hani düşmanındı senin?" Bunun üzerine Jimin koltukta yan dönüp "Hala öyle!" dedi öfkeyle. "Arkadaşımı benden çaldığı için götüne tekme atmak istiyorum hala. Ama kocan olduğu için elden bir şey gelmiyor maalesef."

BIELA | tkحيث تعيش القصص. اكتشف الآن