SEKİZİNCİ BÖLÜM/GÖZYAŞI

637 55 77
                                    

,merhabalaaaar! 

Sizi yeni bölümle baş başa bırakırken bol yorum ve vote istiyorummm!

İyi okumalar o zaman? :)




Hiç hayatınızda belki de değer verdiğiniz birinin gözlerinden düşüşünüzü izlediniz mi? Elinizi uzattığınız her an elinizden tutacak birinin sırtını size dönüşü kaç hançeri sapladı yüreğinizin tam da orta yerine? Tek bir söz söylemeden bakışlarıyla onlarca şey anlattı mı? Haykırdı mı nefretini yüzünüze? Tek bir kelime etmeden nasıl haykırabilirdi ki? Fakat haykırmıştı işte. İliklerime kadar hayal kırıklığını hissetmiştim. 

Soğuk duvara sırtımı yaslamış karanlık depoyu aydınlatan ay ışığına bakarken süzülüyordu göz yaşlarım. 

Plan diye peşinde koştuğum o şeye takılmış kendimi yerin yedi kat derinliğinde bulmuştum. Tunahan Yavuz, onları ispiyonlayıp ispiyonlamadığımı öğrenmek için malların aslında hiç olmadığı bir yer olan Caner diye birinden Aybars'tan yanımda bahsetmesini istemiş ve tabii ben de Demir'e haberi uçurunca baskına gelen Demir'den sonra benim Demir'in adamı olduğumu düşünmüşlerdi. Ben onun adamı değildim ki. Şimdi gerçekten Aybars'a anlatsam bile beni dinler miydi? Dinlemeyi bırak gözüme dahi bakmamıştı ki. 

Parmaklarımı birbirine sımsıkı kenetlemiştim. Hava soğuk, depo ondan daha soğuktu. Giydiğim kazak beni yeterince ısıtmıyordu hatta  hiçbir işe yaramadığını söylersem yeriydi. 

Deponun demir kapısı gıcırdayarak açıldığında kafamı hızla kaldırdım duvardan. Gelene baktım saatlerdir içeri kimse girmemişti. 

Karanlıktan dolayı kimin olduğunu seçemiyordum. Ağır adımlarla yaklaşan kişiden bakışlarımı ayırmıyordum. Ayın yüzüne yansıttığı ışıkla yanıma yaklaşanın yardımcı kadın Arzu olduğunu anlamıştım.

Demir'in adamı Arzu.

Elindeki tepsiyi tam yanıma bırakıp dizlerini kırarak yüzüme yakından baktı. Elim kolum bağlıydı. 

Bir süre kahverengi gözlerini üstümde gezdirdikten sonra kafasını olumsuz anlamda salladı. 

"Tunahan Yavuz ve adamları iyi benzetmiş." dedi gülümseyerek. Yumruğumu sıktım. 

"Kes sesini!" 

Gülümserken tepsiyi bana doğru uzattığında dizimle tepsiye vurup yemekleri yere döktüm. 

"İstemiyorum senden hiçbir şey!" 

Omuz silkti. 

"Aptalsın."  dedi bakışlarını gözlerime kaldırarak.

"Onlardan önce açlıktan öleceksin ve emin ol kimsenin umrunda değilsin." boğazım düğümlendi. Gerçekten öyleydi. 

"Demir'in dediği gibi seni kandırmak hiç zor olmadı." kaşlarımı çattım. 

"Ne demek oluyor bu?" gülümsedi. 

"Ne sandın? Demir'in seni gibi birinin peşine düşeceğini falan mı? Soluğunu kökten kesmek için Tunahan Yavuz'u kışkırtmak yetti." hala anlamayarak yüzüne bakıyordum.

"Tunahan Yavuz'u tanıyor ve tabii onun tıpatıp kopyası olan Aybars Yavuz'u. Onların mekanın yerini sana kolay kolay söylemeyeceğini biliyordu bunu bildiği için senden böyle bir şey istedi asıl amacı Tunahan Yavuz'a senin aslında onun adamı olduğun gerçeğini göstermekti planı da işe yaradı. Demir kılını bile kıpırdatmadan seni gebertecekler ve özellikle bunu Kadir Karaman yapacak çünkü seni özellikle o öldürsün istiyor."

MAHKUM- KARANLIĞIN ARDINDA(+18)Kde žijí příběhy. Začni objevovat