"Küçük kızının ilk doğduğu zamanı hatırlar mısın?" dedi kadın zorlukla. Gördüğü şey yüzünden gözleri sonuna kadar açılmıştı ama Ferit bey bunu fark etmedi.
"Tabi, hatırlarım." dedi şaşkınlıkla. Biricik kızı Lila'nın doğduğu zamanı nasıl unutabilirdi...
"Gözlemlediğim kadarıyla sizin ailenin büyücü yengesi bu kadın olsa gerek."
Merakla bana doğru döndü.
"Ya hani her ailede olur ya büyücü bir yenge ve onun sorunlu ailesi. Onun gibi düşün. Kalk, bu kadın bize büyü yapmadan kaçalım."
Kolundan tuttum ve ayağa kaldırmaya çalıştım. İzin vermedi ve kahkaha atarak beni de yatağa çekerek yatırdı.
"Heh şöyle. Gülsün yüzün. Saçma salak insanlar yüzünden ağlama."
Bana doğru döndü. Ona doğru döndüğümde gülümsedi.
"Ölen öz ailemden geriye bir tek sen kalmışsın gibi hissediyorum. Sanki öz kız kardeşimmişsin gibi."
Şaşırdım.
Beni bu kadar çabuk benimsediğini görmek rahatlatmıştı çünkü burada diken üstündeydim ve Lila gibi birinin yanımda olmasına ihtiyacım vardı.
Yine de bir şey diyemedim. Onun yerine kolundan tuttum ve sıkıca sarıldım.
"Kalk ve makyajını tazele. Bugün çok güzel olmalısın. Sonuçta kimse seni 12 yaşından beri görmüyor."
‡‡‡‡
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Lila büyük geniş balkonda poz verirken büyük bir ciddiyetle fotoğrafını çektim. Çevirip ona gösterdiğimde beğeniyle gülümsedi.
Aşağıda büyük bir koşuşturmaca yaşanırken güldüm.
"Biz neyin içine düştük Lila?"
Gülmem şiddetlenirken Lila bana tutunarak gülmeye başladı. Beraber birkaç dakika boyunca katıla katıla güldükten sonra duyduğumuz sesle sıçrayarak sese doğru döndük.
"Bu kadar komik olan ne hanımlar?"
Orta yaşlı, çok güzel bir kadındı. Üzerinde bordo, hafif dar, dizlerinin altında biten bir elbise vardı. Siyah saçları arkada sıkı bir topuzla toplanmıştı. Omuzlarında siyah bir şal vardı.
"Hala!"
Lila koşar adım ilerleyip kadına sarılınca öğrendim ki bu kadın da benim halamdı.
Daha ne kadar akrabam olacaktı?
Bana iki kişi yetiyorken bu kadar kişiye gerek var mıydı?
"Bu da Leyla olmalı." Hala bana doğru geldi ve sıkıca bana sarıldı. Kulağıma doğru fısıldadı.
"Hoş geldin yeni evine kızım."
Geri çekildiğinde gülümseyerek bize bakıyordu.
"Ne kadar da güzel genç kızlar olmuşsunuz. Bu akşam görücü gelmese bari."
İkimiz de aynı anda kaşlarımızı çatarak birbirimize döndük.
"Tövbe de hala. Allah korusun." Lila kulak memesini sıktı ve yumruk yaptığı elini omzuma vurdu.
"Elemtera fiş kem gözlere şiş." dedim hızlıca. Lila gülünce ben de güldüm.
"Kızlar aşağıya gelin. Geldi misafirlerimiz." Aşağıdan gelen ses ile hareketlendik.
Lila ile kol kola girdik ve koşarak merdivenlerden indik.
Kapıyı bizim açmamızı isteyen dede yüzünden kapının önünde, Lila önde ben arkada duruyordum. Lila yavaşça kapıyı açtığında önce yaşlı bir adam ardından gözlerimin gördüğü kadarıyla en az elli kişi içeriye giriyordu.
Gözüm yaşlı adamdan sonra giren kişiyle birleşince kalbimin teklediğini hissettim.
Allah'ım.
Noluyor?
Allah'ım bu yakışıklıyı bana bağışla. Amin.
‡‡‡‡
Arkadaşlar 10k olmuşuz. Aşırı mutluyum. Aşırı hem de. çok teşekkür ederim.
