İNTİKAM ATEŞİ (+18)

6.BÖLÜM《ACININ EN TATLI HALİ》

-"Bundan sonra erken gel merak ediyorum seni."

-"Tamam ya hemen duygusala bağlama iyim işte."

-"Ablaa"

Canın bana abla demesiyle duraksayıp yüzüne baktım. Gözleri dolu bir şekilde bana bakıp konuşmaya başladı.

-"Benim senden başka kimsem yok kendine dikkat et benim için."

-"Özür dilerim."diyip sarıldım tekrardan gözlerim dolu bir şekilde.

Sarıldığımda göz yaşlarımı sildim gizli gizli. Geri çekilip konuşmaya başladım sonra.

-"Hadi gel kahvaltı yapalım. Okula geç kaldık."

Masaya oturup bir bardak çay içtim sadece. Dünden beri bir şey yememiştim ama iştahım da gelmiyordu. Halam zorla bir şeyler yemem için ısrar ediyordu zorla ağzıma bir iki lokma atıp masadan kalktım. Odadan çantamı alıp dışarıya çıktım. Sigaramın olmadığını görüp karşıdaki marketten gidip bi sigara aldım bi sigara yakıp bizimkileri bekledim. Bir duvara yaslanıp sigaramı yudumlarken tam önümden siyah bir jeep geçtiğini gördüm. Bu mahalleye genelde böyle lüks araçlar gitmezdi. Herkesin durumu ortadaydı çünkü. Arabanın içinden kimin ineceğini merakla beklerken bizimlikler geldi. Kimin geldiğini görmeden gitmek zorunda kaldık. Normalde o kadar da meraklı biri değildim ama insan merak etmeden de edemiyo yani. Bizimkiler geldikten sonra okula doğru ilerlemeye başladık. Yolda sigaramı bir yere fırlattıktan sonra canın bana sert sert baktığını gördüm. Hayırdır manasıyla kafamı sağa sola sallayıp göz kırptım.

-"Şu zıkkımdan ne anlıyosun çok merak ediyorum"

-"Senin anlamayacağın bir şeyi anlıyorum can."

-"Neymiş o."

-"Boşver."diyip bi sigara daha yaktım.

Okula gidene kadar onu da içip bir köşeye fırlattım. Açelya ve melisin bana baktığını gördüm. Cana yaptığım hareketein aynısını onlara da yaptım. Sonra melis konusmaya başladı.

-"Bize yok mu hanım efendi illa isteyelim mi."

-"Yabancı mıyım sanki isteyin ne olucak."

Sonra açelya dalga geçerli bir tavırla konuşmaya başladı.

-"Bir sigara verir misiniz majesteleri."

Cebimden sigarayı çıkartıp açelyaya verdim. İçinden alıp yaktıktan sonra canın okulunun önüne geldiğimizi farkettik. Canı okuluna koyduktan kendi okulumuza doğru ilerlemeye başladık. Yolda ilerlerken birden bire açelya saçma bi şekilde soru yağmuruna tutmaya başladı beni.

-"Anlat bakalım hanım efendi. O çocuk yakışıklı mıydı?"

Tepkisiz bir şekilde cevap verdim.

-"Hangi çocuk?"

Açelya melise dönüp bana cevap verdi.

-"Bak bak nasıl da bilmemezden geliyo. Yeme beni aymira dünki çocuk işte hangi çocuk olucak."

Sorusunun saçmalığını duyunca istemsizce sinirlenip cevap verdim.

-"Ya saçmalamayın alt tarafı yardım etti ve hayatıma bir daha girmemek üzere gitti. Sokaktan geçen herhangi biri işte ne bekliyosunuz ki."

İkisi de birbirine bakıp sırıtmaya başladılar. Sırıtmalarını görüp gülerek ikisine de şakasına vurmaya başladım. Vurmamla beraber ikisi de kedi yavrusu gibi iki yana kaçışmaya başladılar. Gülüp eğlenerek gittik. Okula havalı bir şekilde girdiğimizde herkesin gözü bizim üzerimizdeydi. Ben önden gider bir şekilde giderken melis ve açelya iki yanımdan geliyorlardı. Çok ciddi bir şekilde içeri girerken hocalar yanımıza geldi. Çok samimi olduğum dilek hoca vardı. Arkadaş gibiydik onunla hatta matematikten nefret eden beni matematiğe aşık etti. Üzerimde emeği çoktur. O yüzden çöl seviyorum onu. Yanımıza dilek hoca ve bir iki hoca daha gelip bana sorular sormaya başladılar. Neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde sadece dilek hocaya bakıyordum. Sorduğu soruları duyup iyice paniklemiştim. Ne diyeceğimi şaşırmıştım ama paniklediğimi dışa vurmamaya çalışıyordum. Sakin bir ses tonuyla konuşmak istedim bende.