ÇAPRAZ KEMİKLER:PART 3

5 0 0
                                        

HİKAYENİN BU BÖLÜMÜ HAKİM BAKIŞ AÇISI İLE YAZILMIŞTIR.KEYİFLİ OKUMALAR...

"Biliyorsunuz ki,bugün yaşanan fırtına gemide ciddi hasarlanmalara yol açtı.Büyük bir kısmını tamir etmiş olsakda hâla sakat yerler var.Mesela orta direk.Bu lanet şey neredeyse paramparça oluyordu.Onu bir sonraki limana kadar idare edecek şekilde düzeltebilecek biri lazım.Belki bu şanslı kişi sen olabilirsin Jack(?)."

"Onu fırtına esnasında tamir ettiğimi zannediyorum kaptan."

"Üst tarafları hala becerilmiş bir bakire gibi.Limana varamadan bizi okyanusun dibine gömebilir.Bunu ister misin evlat?"

Kaptan Floyd'un o kibar bıyıkları ve sıska yüzünün altında her biri gibi kaba bir korsan olduğunu fark etmişti Jack.Kaptanın argo konuşması onu strese sokmuştu.İlk günün zorluğu hala geçmemişti.Karnı çok acıkmıştı ve çalışmak istemiyordu.Üstelik yükseklik korkusu olmadığından da emin değildi.Ancak her şeye rağmen itiraz etmenin onu bir yere götürmeyeceğini bildiği için verilen emri yerine getirmek zorunda kaldı."Peki kaptan,nasıl istersen.Akşam yemeğinden sonra tamire başlarım."

"Pardon?Akşam yemeğinden sonra mı?"

Tüm tayfa bir ağızdan kıs kıs gülmeye başladı.Aralarından Gibson'ın gülüşü rahatlıkla seçilebiliyordu.En gevrek ve kaba gülen o idi.Jack onu tanımıştı.Bu adam,Jack gemiye geldiğinde

Gördüğü ilk kişiydi.Kafasına vurduğu tokadın sızısını sanki yeniden hisseder gibi olmuştu.Kendisiyle dalga geçen o kadar kişinin arasında nedense sadece o sinirini bozmuştu.

"Yeter!" diye bağırdı Floyd.Sessizlik hakim olunca kafasını Jack'e çevirdi ve konuşmaya devam etti."1 ay yeterli olur diye düşünmüştüm Jack.Ancak hala gemiye alışamamış gibi görünüyorsun.Biz akşam yemeğinden sonra hiçbir iş yapmayız.Gerektiği zaman savaşmak dışında.Sana iş vermekten korkmak istemiyorum.Bu işin üstesinden gelebilecek misin?." "Elimden geleni yaparım." dedi ve biraz duraksadıktan sonra " Kaptan" diye ekledi.

Direği tamir etmek için koskoca bir saati vardı.Araç-gereçlerini yanına aldı ve direğin en üstündeki çember şeklindeki platforma çıkmak için merdivene yöneldi.Yerden yükselmeye başladığında vücudu adrenalin hormonu salgılamaya başlamıştı.Aşağıya bakmak istemiyordu.Platforma neredeyse gelmişti.On yaşında,komşularının evinin çatısının delik olduğunu öğrendiğinde, evlerinin çatısına çıkıp karşı binanın çatısına atlamak dışında hiç bu kadar yükseğe tırmanmamıştı.Ancak bu küçük macerası da komşularının evlerinden her gün bir şeyler çalındığını farkettiği gün bitmişti.Jack'ın babası oğluna atılan bu suçlamadan dolayı yan binanın yöneticisiyle yumruk yumruğa girmişti.O gün bu gündür yan komşularıyla bir kelime dahi konuşmamışlardı.Babası öldüğünde cenazesine bile gelmemişlerdi.Ancak Jack bir hata yapıp onların kızına aşık olmuştu.Jessie onların biricik kızıydı ve malesef evlendirecekleri son kişi olma ihtimali bile yoktu Jack'in.Kız onun varlığından bile habersiz olsa da o, her gün sırf onu görebilmek için sokakta saatlerce beklediği zamanlar olurdu.Açlığını unutturan tek şey Jessie'yi görme ümidiydi.Sonuçta bulduğu her yiyeceğin yarısından fazlasını annesine veriyordu ve eğer öylece durup lezzetli yemekler düşünürse durumu daha kötü olabilirdi.Neyse ki şimdi içi rahattı. artık daha fazla annesini nasıl doyuracağını düşünmesine gerek yoktu.Her ne kadar bedeli pahalıya patlasada...

Platforma çıkmış ve işe koyulmuştu.Fırtına esnasında yaptığının aynısını yapıyordu.Tabiki daha özenle.Kaptan Floyd'a kendini ispatlamalıydı.Burada hayatta kalmanın en iyi yolu bu olmalıydı.Kendini sevdirmek.

Büyük bir özenle işini yaparken gözüne birşey takıldı.Çember platformun diğer tarafında.Bir parşömene benziyordu.Aşağıya bakıp onu kimsenin izlemediğinden emin olduktan sonra elini uzatıp aldı.Bunun bir harita olduğunu anlaması çok zaman almadı.Ancak bir terslik vardı.Bu harita tam değildi.Sadece bir parçası.Bu bir hazine haritasına benziyordu.Üstünde kesik çizgilerle çizilmiş bir rota vardı.Ancak sadece bir kısmı gözüküyordu.

Yan Görev 1:

-Kayıp Harita Parçalarını Bul.(1/3)

------------

(+20 SP) SP:20/50

------------

Haritanın eski olduğu kolayca anlaşılıyordu.Sararmış ve yıpranmış kağıdın kenarları dokundukça ufalanıyordu.Yere dökülen ufak kağıt parçalarını eliyle aşağı iktirdi ve hiçbir şey olmamış gibi haritayı paçavrasının bir yerine iliştirip soğukkanlılıkla işine devam etti.Plakaların üstüne halatları sardıktan sonra aşağı inmek için toparlanmaya başladı.Aletleri çantaya yerleştirirken aşağıdan bir ses duydu."Jack,akşam yemeği.Kıçını kaldır da aşağı in hadi!".Alnından akan soğuk terleri üstündeki paçavrayla sildikten sonra alet çantasını tam takım toplayıp aşağı indi.

Kamarada bitişik şekilde dizilmiş üç tane masanın etrafında oturacak yer aradı gözleri.Mürettebat 14 kişiden oluşuyordu.

Bunların içinde tanıdığı sadece;Kaptan Floyd,Ginsy,Gibson ve Bed vardı.İçinde Gibson ile iyi anlaşamayacağına dair çok büyük hisler vardı.

Jack biraz hayal kırıklığına uğramıştı.Bir ziyafet bekliyordu ancak sofrada sake, haşlanmış patates ve kişi başına 5-6 tane ufak balık dışında başka birşey yoktu.Her ne kadar balığın kokusundan mest olmuş olsa da hayalinde ki sofra çok daha zengindi.Domuz pirzolası,bol çeşitli meyve tabakları,ballı tatlılar gibi şeyler beklemenin aptalca olduğunu fark edememişti. "Hadi otursana." dedi bir ses.Başını sese doğru çevirmesine rağmen gözlerinin sofradan ayrılması biraz zaman almıştı.Kirli sakallı bir korsan onu yanındaki boş yere çağırıyordu.Herkes çoktan yemeye başlamıştı.Boş yere oturdu ve yemek için tavuktan bir but kopardı.Tam ilk lokmayı kopartacakken çok büyük bir hata yapıp gözlerini kaldırdı ve tayfanın tavuklari tiksinç bir şekilde yiyişini izledi.Gibson ağzından çenesine kadar akan yağları yine elindeki tavukla temizleyip sonra üstünden emiyordu.Bu görüntüden sonra Gibson'dan iyice tiksinmişti.Midesi artık hiçbir şey kaldıramazdı.Kusucak gibi hissetiğinde hızlıca sofradan kalktı.Tuvalete gitti ve boş midesini daha da boşalttı.Etrafı batırmadığı için şanslıydı.Büyük ihtimalle ona temizletirlerdi.

" Ne oluyor buna?" dedi Ginsy."Bilmiyorum" diye cevap verdi Grant."Daha yeni oturmuştu yanıma.Ne oldu anlamadım." "Herneyse gelir birazdan birşey olmaz.Yemeye devam edin." dedi Floyd.

Jack tuvalette biraz dinlendikten sonra yan odaya gitmek için toparlandı.Elini destek almak için iki eliyle ahşap duvarlardan destek aldı.Birkaç derin nefes sonrasında sol elini koyduğu ahşabın o yüklendikçe içeri göçtüğünü fark etti.Kabaran merak duygusuyla ahşaba yöneldi.İki eliyle sökmeye çalışıyordu.Bunun imkansıza yakın olduğu anladığında kaldırmak için sivri birşey aramaya başladı.Belinde duran kılıcı fark edene kadar aval aval küçücük tuvalete bakmıştı.Kılıcını belinden çekip iki ahşabın arasına yerleştirdi ve yukarı kaldırdı.Kaldırmasıyla ahşap parçalanıp söküldü.

"Sizde duydunuz mu?" dedi Grant."Kesinlikle.Neydi o?" diyerek karşıladı Bed.Ardından "Siz durun,ben bir gidip bakayım." dedi ve Sofradan kalktı. Tuvalete doğru yürümeye başladı."Jack?Orda mısın dostum?" dedi endişeli adımlar atarken.Kaldırdığı ahşabın altındakini gördüğünde bu yaptıklarına değdiğini düşündü Jack.

Yan Görev 1:

-Kayıp Harita Parçalarını Bul.(2/3)

------------

(+20 SP) SP:40/50

------------

"Aa,evet evet burdayım.Birazdan geliyorum siz devam edin." dedi ve ahşabı yerine oturtmaya çalıştı ancak kırılmıştı,bu imkansızdı.Vazgeçip tuvaletten çıktı ve Bed karşısında duruyordu."O ses neydi Jack?" diye endişeli bir şekilde sordu."Ah,kafamı fena çarptım.Çürük bir ahşabın kırılma sesiydi muhtemelen." dedi."Sen...iyi misin peki?" diye sordu.Jack Bed'in bu yalanı yuttuğunu anladı ve devam etti."Aa,evet evet.Sanırım sadece şişecek.Birşeyim yok.Hadi geri dönelim.Birşey var sanmasınlar." "Dikkatli olmalısın dostum,bu gemi o kadar da büyük değil.Hadi gidelim." Jack derin bir nefes alıp Bed'le birlikte sofraya gitti ve yemek bitene kadar kafasını hiç kaldırmamaya özen gösterdi.

Tek ŞansWhere stories live. Discover now