LAVİNİA "Soğuk Cehennem" (RAFLARDA!)

LAVINIA "Soğuk Cehennem"

TANITIM

Sert bakışları bile karşısında ki kadına olan arzusunu saklamaya yetmiyordu. Genç kadının vahşi güzelliğinin aklını başından almış olması yetmiyormuş gibi mavi yeşil gözlerinde gördüğü uçsuz bucaksız cesaret ise adeta adamın varlığına işkence ediyordu. Başına büyük bir bela aldığını bilmesine rağmen kadına doğru bir adım attı ve mavi yeşil gözlerin en derinlerine bakarken ilk yalanını söyledi.

"Dilin, gözlerin kadar cesaretli değil."

Kadın, dolgun dudaklarını aralarken ona meydan okuyan adama bakıp o şuh kahkahasını atmak istese de durdurdu kendisini. Çünkü bu sert çocukla oyun oynamak oldukça keyifliydi.

"Olabilir... Ama yüreğim ikisinden de cesaretli."

Kadının haklı olduğunu biliyordu adam. Ama yine de haklı olması onu istediği gerçeğini değiştirmiyordu. Ve adam biliyordu ki; bu kadınla sevişmek için önce onunla savaşması gerekecekti.

"Unutma... Cesaret, geç kalındığında hiçbir işe yaramaz."

Sadece gülümsedi kadın ve kırmızının arzu kokan tonuna boyadığı dudaklarını öne çıkaracak şekilde başını dikleştirip alevlerle bezenmiş olan gözlere baktı.

"Olur, unutmam... Fakat sen de unutma."

Adam, aklında ki soruyu sormaması gerektiğini biliyordu ama sormazsa bu kadının ardına bakmadan gideceğini de biliyordu.

Ve sordu adam...

"Neyi?"

Beklediği soru gelmişti işte. Ve kadın, cesaretin kol gezdiği gözlerine küstah bir bakışı da yerleştirirken cevap verdi adama.

"Gözlerimde ki cesareti gören adamın benden korkması gerektiğini! Ya da..."

Bir kez daha sustu kadın ve adamın sabırsız bakışlarına aldırmadan kısa bir süre bekledikten sonra devam etti sözlerine.

"Ya da... Gözlerimde gördüğün cesaretin, senin gibi bir adamı kolaylıkla yerle bir edebilecek kadar sarsıcı olabileceğini!"

'Evet!' diye haykırmak istedi adam. 'Bundan eminim!' diye de eklemek istedi ama tuttu kendisini. Eğer bu kadını istiyorsa ona elinden kurtulamayacağını göstermeliydi.

"Peki ya, sarsılmayı göze alıyorsam?"

O eşsiz yüzüne bir kez daha yayılan baştan çıkarıcı gülümsemede boğulmak isteyen adama aldırmadan öne doğru bir adım atıp kusursuz bedenini adamın bir kaya kadar sert olan gösterişli bedenine yaslarken gözlerini bir an olsun onun gözlerinden ayırmadı kadın. Ve geceyi ateşe verecek olan o cümleyi söyledi.

"O zaman fitili ateşleyelim!"

Kadının bu sözleriyle, dudakları aheste bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı adamın ve hiç tereddüt etmeden elini kadının belinde ki gamzelerin tam üzerine yerleştirirken sert bir şekilde daha da çok bastırdı kadını kendine. Arzuyla dudakları aralanan kadının dolgun göğüsleri birbirine bastırdıkları bedenleri sayesinde daha da dolgunlaşıp iştah açıcı bir hâl alırken adam baştan çıkarılmış olmanın hazzını en yükseklerde yaşıyordu. Ve bu adam biliyordu ki, bu geceden sonra ona rahat yüzü yoktu! Küstah, cüretkâr ve bir o kadar da büyüleyici olan bu kadın beladan başka bir şey değildi. Peki, bu umurunda mıydı? ELBETTE Kİ HAYIR! Boşta kalan eliyle kadının zarif çenesini tutup yüzünü ona daha da yaklaştırdığında dudaklarının arasında sadece milimetreler vardı. Ve adam, oldukça memnun bir ifadeyle çıkan ses tonu eşliğinde tek kelime etti.

"Memnuniyetle!"