Zaman , biraz daha zaman. Ben en iyi sabretmeyi bilirdim. Benim sabrım onların , yok oluşu olacaktı.

''Roza keşke bu sefer karışmasaydın kızım ya. Kendini yine durduk yere düşman ilan ettiriyorsun! Anlamıyorum sanki az düşmanın varda , kendine yenisini mi arıyorsun kızım sen?!''

''Sen bu işe karışma Gökhan! Ne yapsaydım öylece sözde tehdit , şantajla karım diye piyasaya çıkardığı kadına yetmezmiş gibi herkesin içinde el kaldırmasına izin mi verseydim o moruğun! Orada duracaksın işte , benim oturduğum masada özellikle de bir kadına kimse el kaldıramaz! Ha olurda kaldırırsa ben o eli kırarım!''

''Ona ne şüphe canım mecazen falan değil resmen kırdın zaten!''

''Beter olsun it, dua etsin daha fazlasını yapmadım ona! Zaten başım çatlıyor birde sen sabahtan beri başımda ötüp durma! ''

''Babana ne diyeceğiz , düşündün mü peki bir şeyler? Şirketin en büyük ortaklarından biriydi adam. Baban var ya bu sefer fena köpürecek!''

''Biliyorum. Orasını bana bırak , hallederim bir şekilde.''

Nasıl halledeceksem artık?!

Muhtemelen Uğur'un gazabına uğrayacaktım. Yani üvey babamın. Beni evlat edinip bana bambaşka bir gelecek veren üvey babam...

Hızla arabadan inerken bahçedeki, korumaya arabanın anahtarını fırlattım. Bir yandan da aynı hızla eve doğru yürüyordum. Sağ kolum aynı zamanda en yakınım olan Gökhan'da bana yetişmeye çalışıyordu. Gökhan'a belli etmesem de o benim sadece sağ kolum değil. Her şeyim.

Kimsenin hiç bir şeyi olan benim , her şeyim.

Biz niye kimsenin her şeyi değiliz ki Roz?

Gökhan'la dostluğumuz tesadüfen oluştu. O gün ona yardım elimi uzatıp, pisliğin dibinden çekip çıkartmıştım. O günden sonra kendini bana borçlu saydı, dibimden ayrılmaz oldu. 

En azından Gökhan için vazgeçilmeziz Roz?

Çoktan gelmiş zili basarken bana yetişmiş olan Gökhan da her zaman sadece benim yanımda indirdiği ciddi maskesini geri takmıştı. Her zaman ki gibi sol tarafımda ellerini cebine sokmuş benim gibi kapının açılmasını bekliyordu. Yeni işe aldığımız yardımcının yemekleri ne kadar lezzetli olsa da eli oldukça ağır.

Bir omlet yapmak için yarım saat harcadığını düşünüyorum Roz , aç kalmak istemiyorum. Kovalım.

Kutuplardan geliyor sanki kapıyı açmaya!

Aslına bakarsan ev oldukça büyük-

Başım zaten ağrıdan çatlıyor?!

Bizim hep başımız ağrıyor. En yakın zamanda hastaneye gitmeliyiz.

Ne zaman sinirlensem hep böyle olur. O bunaklarda beni çok zorladı bugün. Neymiş babam neden bu işi bana vermişmiş , ben bu işlerde daha çok yeniymişim. Uğur bilmiyordu çünkü bunu.

Kendi çocukları daha şirket kapısına adım atmazken bizim şirkette sabahladığımız oluyor Roz , bence bizi çekemiyorlar?

''Hoş geldiniz Roza hanım , kusura bakmayın ben ütüyü yetiştiremedim de onu hallediyordum!''

Neden şaşırmadım acaba?

Korkarak söylediği şeyleri bitirirken derince yutkundu. Benden korkuyordu. Korkmalıydı. Dışardan soğuk , buz gibi bakışlarım , hal ve hareketlerimle kolayla kimseye taviz vermezdim.

KAYIP PARÇAजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें