7.Bölüm: İLK YANSIMA

En başından başla
                                    

"Neden oraya girmek istedin ki?"

"Çünkü Saklı Diyar tüm diyarların birleştiği yer, kalbi. Mienas'ın ilk uygarlıkları dahi orada kurulmuş ama kadim bir lanet uygarlığı ele geçirdiğinde, eski krallıklar kimse ulaşamasın diye başka bir boyut yaratıp topraklarını diyardan ayırmış." Aryen anlattıkça zihnim bulanıyordu. "Oraya hiç kimse ulaşamadı. Deneyenler geri dönemedi. Hiç kimsenin cesaret edemeyeceği bir yer. Ve söylenene göre orada açığa çıkan güç, biz ölümsüzleri bile yok edebilir."

"Hâlâ bunu neden yaptığını söylemedin." Aklım karışmıştı.

"Keybos Krallığı her daim istenmeyen krallık oldu. Orrenia Krallığı ve Glander Krallığı içten içe sarayımın yok olmasını istedi hep. Bu yüzden oradaki gücü ele geçirmek ve krallığımı korumak istemiştim ama hapsoldum." Kaşlarını çattı. "Yokluğumda iki krallık güçlerini birleştirip Maysa'nın hükmünü kabul etmişler. Keybos Krallığı her zaman onlar için tehdit olmuştu, korkulan ve yok edilmesi gereken bir krallık... Benim aynaya hapsolmam bu isteklerine ulaşmalarını kolaylaştırdı ve istediklerini başardılar." Derin bir solukla duraksadı.

Karanlığa rağmen harelerinin büyüdüğünü ve parıltısının söndüğünü rahatça görebilmiştim. Can sıkıcıydı. Sadece ailesini kurtarmak için çabalayan biriydi o.

"Orada neyle karşılaşacağını bile bilmiyor musun?"

Olumsuz anlamda başını salladı.

"Ve orada ölebilirsin?"

Bu kez de olumlu anlamda başını salladı.

"Amacın ne Aryen?" Gözlerimi şüpheyle kıstım. "Kolyemi neden aldın? Benden ne istiyorsun?" Siktir! Aklıma gelen düşünceyle gözlerim büyüdü. "Sakın bana intikam istediğini söyleme?"

"Ne?" Neyden bahsettiğimi anlamamıştı.

"Ayna muhafızları seni hapsettiği ve büyükbabam da onların efendisi olduğu için intikam almak istiyorsun, değil mi?" Zihnimdeki kargaşa sağır edici bir gürültüyle uğuldadı.

"Benim büyükbabanla bir sorunum yok." Söylediğinde ciddi görünüyordu. "Seninle de öyle... Sana zorla bir şey yaptırmıyorum. İstersen benimle Mienas'a gelmeyebilirsin."

Aryen'e güvenmek istemiyordum. Büyükbabamın ayna muhafızlarının efendisi olduğunu öğrendiğimden beri aklımda aynı şey dönüp duruyordu. Eskiden Aynalar Kenti'nin efendisiyse eğer; aynanın lanetinden nasıl kurtulacağımı bilebilirdi? Yani Aryen'in peşine takılmadan bu lanet saçmalığından kurtarması için büyükbabamdan yardım isteyebilirdim.

Bunun mümkün olmayacağını haykıran içimdeki sese lanetler okudum. Büyükbabamdan lanet konusunda yardım istesem de en yakın arkadaşım için Aryen'le gitmeye mecburdum. Benim yüzümden girdiği bu batakta onu yalnız bırakacak değildim.

"Seninle geleceğim Aryen." Net ve kendinden emin bir tavırla duruşumu düzelttim. Erin'i hayata döndürene kadar Aryen'in peşinden ayrılmaya niyetim yoktu.

Aryen durumdan memnun olduğunu belirten bir gülümsemeyle "Gidelim o hâlde," dedi. "Burada işimiz bitti."

Aryen'in peşinden giderken yıllardır ayna tasarlamak için zamanımın geçtiği atölyeye dönüp son kez baktım. Mienas'ta başıma neler geleceğini bilmiyordum. Bu yüzden çocukluğumla, gençliğimle ve geleceğim olacağını umduğum küçük ayna dükkânıyla vedalaştım.

İç çekerek her köşesinde ağır ağır gezinen bakışlarımı çekip sokak lambasının altında bekleyen Aryen'e döndüm. Büyükbabam buraya geldiğimizi ve bir gariplik olduğunu anlamasın diye dükkânı kilitlemeyi unutmadım.

YOZLAŞMIŞ HARABELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin