"Hiç mi? Cam kırdım, ses çıkmadı mı?"

Kafasını salladı.

Halisünasyon mu görmüştüm? Yeniden mi oluyordu? Yeniden mi halisünasyon görmeye başlamıştım?

Korkuyla yutkundum. Kafamı iki yana hızlıca salladım.

"B-ben..."

Çenemin titremesi yüzünden konuşamadım.

Meral Hanım önümde eğildi ve ellerimi elleri arasına hapsetti.

"Rüya görmüş olabilir misin?" dedi nazikçe.

Bilmiyordum. Lanet olsun ki bilmiyordum.

"Bilmiyorum... Çok gerçekçiydi."

Ellerimi bıraktı ve biraz dik durup kollarını belime sardı. Omzunda yer alan kafam sayesinde kokusunu alınca yavaşça akan gözyaşlarım hızlı hızlı akmaya başladı. Göğsüm yarılırcasına ağlıyordum.

"Ne oldu?"

Ferit Bey yanımıza geldi. Elinde silah vardı, etrafa baktı. Birisini arıyor gibiydi.

"Bir şey mi oldu?"

Meral Hanım geri çekildi ve beni ayağa kaldırdı.

"Kötü bir rüya görmüş. Bir şey yok."

Beni omzumdan tutarak odama çıkardı. Yatağıma yatırdı ve üzerimi örttü.

"Rahatlayana kadar burada olacağım."

İçim ürperdi. Bunu söyleyen annemdi. Annem en kötü anımda yanımda duruyordu.

"Saat kaç?" dedim burnumu çekmeden önce.

"2.30"

Şaşırdım.

Bu saatte kahvaltı mı yapılırdı?

‡‡‡‡

Kapım tıklatıldı. Kafamı kapıya çevirdiğimde kapıda elinde bardakla duran Lila'yi gördüm.

"Girebilir miyim?"

Kafamı salladım. Yanıma yatağa oturdu ve elindeki bardağı bana doğru uzattı.

"İç. Sinirlerine iyi gelir."

Kafamı kaldırdım ve bakışlarındaki samimiyeti gördüm. Yavaşça bardağı aldım. Koklamak için yukarı kaldırdım.

"Ne bu?"

"Papatya çayı."

Sustuk. İkimiz de konuşmuyorduk.

"Nasıl çöktüğümü görmeye mi geldin?" dedim yüzüne bakmadan.

"İyi olup olmadığını merak ettim. Annemler çok gergin. Rüya görmediğinden eminim." dedi elini sırtıma koyduktan sonra. Hızlıca ona doğru döndüm.

"Emin misin? Halisünasyon görmediğimden emin miyiz?"

Omuz silkti.

"Bilmiyorum ama babam sabahtan beri patlamaya hazır bomba gibi geziyo. Beni korkutuyorlar."

Gülümsedim ve papatya çayından bir yudum aldım.

"Lila?" dedim sebepsizce. Onunla konuşmak iyi hissettirmişti.

"Efendim?" Bana tam döndü.

"Bana aileni anlat." dedim sesimdeki sıfır merakla. Sadece konuşmak istiyordum. Ben çayımı yudumlarken o heyecanla kıpırdandı.

"Babam, doğumumdan yani son olaylardan sonra senin doğumun oluyor, doğumundan sonra emekli oldu, emekli asker."

Gözlerim sonuna kadar açıldı.

Hadi canım.

Yok artık.

Pekala kabulleniyorum, asker.

"Şahin abimi tanıyorsun zaten. Kendisi polis. İlker abim yurdışında yaşıyor. Mühendis kendisi." dedi gururla. Kaşlarımı kaldırdım.

"Hadi be. Çok iyi." Şaşkınlıkla güldüm.

"Evet, seni öğrendiği için yakın zamanda geleceğini düşünüyoruz. Çok cana yakın birisi. Aynı sana benziyor." dedi son cümlesini kısık sesle söylerken.

"Cana yakın olduğumu nerden gördün? Seninle sadece kavga ettik."

"Kendi ailenin yanında ve arkadaşlarınla birlikteyken çok sempatik birisin." Omuz silkti.

"Senin için aynısını söyleyemeyeceğim. Biraz asabi gibisin."

Güldü.

"Aslında hiç öyle birisi değilim biliyor musun? Sadece... Sadece ailemi kaybetmekten korkuyorum. Beni anlıyorsun değil mi?"

Düşündüm. İçinde olduğu durum çok rahatsız ediciydi. Küçük parmağımı kaldırdım ve ona doğru uzattım.

"Aileni çalmayacağıma söz veriyorum." dedim.

Gülümseyerek küçük parmağıyla, parmağımı kavradı.

"Söz mü?"

Çocuk gibiydi. Küçük, yalnız bir çocuk.

"Söz."

Gülümsedi. Hızlıca ayağa kalktı ve gülümsemesi düşmeden konuşmaya başladı.

"Bir de Ahmet abim var ama onu sana sonra anlatırım. Hadi aşağıya inelim. Hiçbir şey yemedin."

Kafamı salladım. Ayağa kalktım ve beraber aşağıya indik. Elimdeki bardağı tezgaha koyarken ayağıma bir şeyin batmasıyla hemen ayağımı geri çektim. Ayağımı kaldırıp baktığımda ayak tabanıma batmış minik cam parçasını gördüm. Kaşlarım çatıldı.

Gerçekti. Dün gece yaşadıklarım gerçekti.

"İnanamıyorum." Camı çıkardım ve kanayan ayağımı umursamadan Lila'ya gösterdim.

"Dün gece yaşadıklarım gerçekmiş." dedim heyecanla. Bakışlarım kararan havaya ve dışarıya kayınca korkuyla yutkundum.

"Ve şu an hiç güvende değiliz."

‡‡‡‡

Selamlarr

Ne yapiyosunuz

Ben fizik çalışıyorum. Elim ayağım titriyo yeto

LeylaWhere stories live. Discover now