11.bölüm VEDA

1K 67 3
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Slm gençler sizlere harka kurgular yazmaya devam ediyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Slm gençler sizlere harka kurgular yazmaya devam ediyorum. Bu bölümden sonraki bölüm final neden kısa tutum bölümleri Aslında kısa tutmadım sadece önemli sahneler yazıp zamanınızı boşa harçamayın diye beni biliyorsunuz Neyse bu bölümde alakasız olacak ama bir müzik ekleyeceğim bu müzik hint müziği olacak ne alaka amk demeyin dinlerken yazdım kjkjkjkjj Neyse iyi okumalar❤️




Gitmeliydi insan vakti gelince zaten gidecekti bir gün ebediyete.

Gözlerimi bana bakan ahmete çevirdiğimde bana üzgün bir şekilde bakıyordu. Onunla geçirdiğim bu zaman dilimde çok yardımcı olmuştu. Ama benim buradaki sürem bu kadardı.

Tanrının yazdığı seneryodaki bu oyun buraya kadardı.

Ne acımasız bir kalemi vardı ah.

Ahmete sıkıca sarıldığımda ses çıkarmamaya çalışıyorduk.

Akşam olumuştu ve az kalmıştı mihraba.

Dün Murat ile uyuduktan sonra sabah buraya hareme gelmiş Bütün gün Ahmet ile Vakit geçirmiştim.

O istemişti. 'buradaki tek arkadaşım sensin sende gidiyorsun' demişti.

Bir şey elimden gelmiyordu. Tarihe yerim yoktu ben sadece tanrının beni buraya fırlatığı bir misafir oyuncuydum. O kadar. Mürekep gibi dağıtmış zalım yaratıcı.

Birbirimizden ayrıldığımızda Ahmet in ağladığın gördüm.

Elimi omuzuna koydum. Bana Akan gözler ile baktı.

"ben seni hiç bir zaman unutmayacağım Ahmet her şey için teşekkür ederim" dedim. Başını sallayarak aşağıya baktığında derin bir nefes aldım. Biraz sonra zekeriya ağa geldiğinde gitme zamanım gelmişti.son kez onun yüzüne baktım ve arkamı dönerek kapıda çıktım. Koridoru geçtikten sonra Arka kapıdan çıkmadan önce zekeriya ağaya döndüm.

"huysuz yaşlının tekisin ama sen zaten bunu biliyorsun tarih seni yazmadı be ağa olsun sadece şunu söyleyeyim ki bu Sarayı ve içindeki leri umursamaz dilediğin gibi yaşa" dedim ağa bana affalamış bir halde bırakarak arkamı dönerek ileride beni bekleyen Murat ve siyah atın yanına gittim. Bana bakıyordu.

Atın sırtında bir torba vardı. Kılıç ve ayna olmalıydı. Elimi tutup kendine çekti gözleri gözlerimi hedef almıştı. Belimden tutarak beni ata bindirdi.

Sonra kendisi binerek atı kamçıladı.

Ormanın derinlikreinde bir ses yankılandı.

Sevda karanlık bir mazide kaldı. gelecek Geçmişi yendi.

Teri-meri, meri-teri prem kahani hai mushqil
Do lafzoon mein yeh bayaan na ho paaye
Ik ladka or ik ladki ki yeh kahani hai nayi
Do lafzon mein yeh bayaan na ho paaye

Bu ses nerden geliyordu. Çok tuhaf hisediyordum. At kişneyerek ormanın içinden geçiyordu.

"ey büyük Aşk Efsanesi"

Daha önce Murat ile geldiğimiz gölete geldiğimizde Murat aşağa inerek beni belimden tutup indirdi.atı ağaça bağladı. Elindeki torbadan aynayı kayalıkların üzerine dik bir şekilde bırakıp kılıcı kayanın üzerinde ki çukura sapladı.

Göletin içine girdiğimizde suyu benim belimin biraz aşağısında bitiyordu. Muratın dizlerinde bitiyordu.

Onun gözlerine bakamıyordum. Onu bırakmak istemiyordum ama buna mecburdum.gözümden bir damla yaş düştü.

Elimde hissettiğim elleri ile başımı kaldırdım.Murat beni kendisine çekip yukarı kaldırdığında yüzümüz aynı hizadaydı.

"şimdi gidiyorsun ya benim öldüğümü görmüyorsun" dediğinde Gözlerimden yaşlar akıyordu.

"mu-rat" dedim hıçkırarak onsuz nasıl yaşayacaktım. Tebesüm etti.

"yeşil gözlü oğlan sen benim en güzel anım olacaksın çünkü senden başka kimseyi sevemeyeceğim" dedi dudaklarını dudaklarımı dokundurdu.

"zaman en büyük Aşıklar ın katili"

Teri-meri, meri-teri prem kahani hai mushqil
Do lafzon mein yeh bayaan na ho paaye
Ik dooje se huey juda Jab ik dooje ke liye bane
Teri meri, meri teri Prem kahani hai mushqil
Do lafzon mein yeh bayaan na ho paaye

Aaa...

"ben seni çok sevdim hakan" dedi gözünden bir damla yaş düştü. "ve sevmeye devam edeceğim. Sonsuza kadar" dediğinde başımı Yavaşca salladım.

"Bende. Sonsuza kadar" dedim. Gökyüzünde bir ışık hüzmesi oluştuğunda aynadan bir ışık cenberi etrafımı çevreledi.

"hoşcakal yeşil gözlü oğlan" dedi gözünden bir damla yaş daha düşerken.

"hoşcakal" sesler yankı yaptığında gözlerim kapanıyordu. Ve bilincimi yitiriyordum.

"Sevda sadece efsanelerde ve tarihin hükümsüz sayfalarında olur"

Her şey silikleşti ve ben kendimi karanıkta buldum. Ait olduğum yerde onsuz karanıktı her yer.


Bölüm nasıl dı. Yorum bekliyorum. Acil hadi bakalım.

AŞK-I DERUN - BXBWhere stories live. Discover now