2

94 19 23
                                    

❧ Elara ❧

Her şey arafta ya da ona benzer bir şeyde başlamıştı. Öldükten sonra tanrı karşıma çıkmış ve sonraki hayatıma başlamadan önce dileğimi sormuştu. Biraz sonraki hayatlar ve dilekler üzerine bilgi alınca yüzlerce dünya ve evren olduğunu öğrenmiştim. Tüm bu evrenlerin kendi zamanları ve kuralları vardı. Binlerce olasılık vardı, sonraki hayatım hayal edemeyeceğim bir dünyada başlayabilirdi.

3 dilek hakkım vardı bu yüzden ilk dileğim için hafızamın aynı kalmasını istemiştim. Nerede doğarsam doğayım önceki hayatımın tecrübeleri bana fayda sağlayacaktı. Tanrı bu dileğimden hoşnut görünmemişti ama itiraz etmedi. İkinci dileğim için nasıl bir dünyada doğacağımı öğrenmek istedim. Tanrı bu dileğimi de hoş karşılamadı ama yerine getirdi. Büyünün olduğu ama teknolojinin olmadığı alışık olduğumdan çok daha farklı bir evren olduğunu öğrendim. Bana bir masal dünyasında doğacağımı söyledi. Bu yüzden üçüncü dileğimde telefonumu yanımda istedim. Önce dünyanın en güçlü büyücüsü olmayı falan istemeyi düşündüm ama bundan hemen vazgeçtim. Ben tembeldim. Ayrıca bir masal dünyasında yaşayacağıma göre güce ihtiyacım olmayacaktı. Masallarda iyiler her zaman kazanırdı. Bu yüzden kendimi korumak için bir çabaya girmeme gerek yoktu. Önceki hayatımın anılarını da alacağım için tek yapmam gereken iyi biri olmaktı ve sonra rahat bir hayatım olacaktı. Bu yüzden üçüncü dileğimi çok daha önemli bir şeye sakladım, telefonuma! Bu şekilde üç dileğimi de dilemiş oldum ve nasıl olduysa kabul edildi.

Başımdaki talih kuşuyla sonraki hayatıma başladım Soylu bir aileden geliyordum. Zengindim ve güzeldim. Önceki hayatımın anıları benimleydi. Telefonum hariç her şey yolundaydı ancak bir türlü etrafımda telefonumu bulamadım. Belki de beni kandırmışlardı belki de daha sonra kavuşacaktım telefonuma. Bir süreliğine bu sorunu görmezden gelmeye karar verdiğim sıralar kralın kızı Lyana ile tanıştım. O zamanlar 4 yaşında falandım ama Lyana yeni doğmuştu. Babalarımız kardeşti yani biz kuzendik bu yüzden çocukluk arkadaşı olmamız düşünüldüğünde beklenen bir şeydi. Lyana dışında açıkçası aileme çok da bağlı değildim. Babamı sadece akşam yemeğinde görüyordum ve çoğuna gelmiyordu. Beraber geçirdiğimiz sayılı akşam yemekleri de genelde statik elektrik üretecek kadar gergin bir havada geçerdi. Koca bir masada sessizce yemek yiyen üç yabancıydık çünkü. Annem de benimle ilgilenmeyi sevmezdi, yüzüme bakmanın sinirini bozduğunu söylerdi. Anne olmaya hazır olmadığı belliydi, hep daha kendisinin bir çocuk olduğunu düşünmüştüm. Zamanını partiler ve alışveriş ile geçirirdi. Biraz parçalanmış bir aileydik. Yine de kuzenim Lyana vardı. O hayatımdaki sevgi ihtiyacını fazlasıyla karşılıyordu. Ben 9, Lyana 6 yaşındayken babam olacak olan soysuz, kralı yani abisini tahttan indirip yerine geçeceği gülünç bir isyan başlatmıştı. Babam her zaman abisi yerine kral olamadığı için aşağılık kompleksine sahip bir adamdı. Bu hep belliydi çünkü sırf tahtı elde etmek için 17 yaşında çocuk sahibi olacak kadar hırslıydı. Beni sadece bir varise sahip olmak için istemişti ve bu yüzden beni kullanarak veraseti kazanabileceğini düşündüğü günlerde bana oldukça iyiydi. Tüm bu çabaların rağmen abisi tahta geçince çıldırmıştı. Mesela Lyana'nın babası tahta geçtiğinde daha Lyana doğmamıştı bile. Artık faydalı bir kart olmadığım için beni bir köşeye atmıştı bu yüzden. Amcamın tahta geçişi ile babamın isyanı arasındaki süreç de görünmez bir çocuk oluşumla geçmişti.

İsyan mı? İsyan tabii ki durduruldu ve tüm ailem idam edildi. Kurala ve krala göre benim de ölmem gerekiyodu çünkü ailem haindi ancak tam o noktada Lyana araya girdi. Benim ölmemem için ağladı, krala yalvardı. Kimseye karşı geldiğini, huysuzluk çıkardığını görmediğim Lyana için bu bir ilkti. Kral da biricik kızına kıyamadı ve beni de tehdit olarak görmemiş olacak ki bir soylu olarak rütbemi düşürdü ve Lyana'nın hizmetçisi olarak yaşamama izin verdi. Asil soy adım benden alındı ancak bu pek de umrumda değildi. Lyana'nın hizmetçisi olarak yeterince lüks bir hayatım olmuştu. Sonraki 10 yılım Lyana ile geçti. Başta kişisel hizmetçisi olarak görünsem de zaman geçince baş nedimesi oldum ve sarayda belli bir rütbeye çıktım. Aslında her zaman Lyana için çalışandan çok bir yakın arkadaştım. Hiçbir zaman onun çalışanı olduğumu düşünmedim. O da düşünmedi. Formaliteden bir rolüm olsa da Lyana asla gerçekten uygulamamı istemedi. Çocukluğunda da gençliğinde de... Bazen danışmanı, bazen asistanı bazen de bakıcısı oldum. Sadece en yakınındaki kişi oldum. Basitçe her şeyi oldum.

Prensesin Mobil Bağlantı KulesiWhere stories live. Discover now