Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~
Gözlerini açtığında saat 05.32'ydi. Bu saatlerde kalkmaya alışkındın zaten fazla uyuyabilen biri değildin. Bir süre yatakta kıvrandıktan sonra kalkıp tuvalete elini yüzünü yıkamaya gittin. Ardından mutfağa yöneldin. Kahveni hazırlayıp içtikten sonra üzerine kapüşonlü altına eşofman giyip evden çıktın. Taşları sürükleyen sürükleye sadece sana özel olan sahile gittin. Yine her zamanki gibi bomboştu. Kumlara oturdun ve denizi seyrettin. Bugün saat 17.00'de İzana seni almaya gelecekti. Kendi kendine ofladın. Bacaklarını kendine çekip oturuşunu değiştirdin. Orada biraz daha oyalandıktan sonra eve gitmeden önce markete girip bir kaç atıştırmalık aldın. Birazda evde takıldıktan sonra saatin hâlâ erken olduğunu gördün. Zaman geçmiyordu. Bu zamanı uyuyarak geçirmek istiyordun lakin sadece kısa bir süre uyuyabiliyordun. Aklına Izana'ın yaptığı gibi uyku hapıyla daha fazla süre uyuyabileceğin geldi. Ecza dolabını biraz karıştırdıktan sonra nihayet uyku haplarını buldun. Elinde tuttuğun uyku ilacına hafif bir tebessümle baktın sonra içinden bir hap alıp ağzına attın. Hapın etkisi en az 5 saat sürerdi. Yatağına uzandın ve kendini hapın etkisine bıraktın...
Uyandığında karşında İzana'nın olmasını beklemiyordun. İrkikerek yataktan doğruldun.
"Ne işin var lan burada?"
Afallayarak sordun. İzana sana sinirli bir ifadeyle bakıyordu.
"Saatin kaç olduğunun farkında mısın?"
"Hayır."
Umursamazca cevapladın. Kollarını yukarı doğru kaldırarak esnettin. Sonra yataktan kalkıp İzana'nın ifadesiz soğuk yüzüne baktın.
"Kusura bakma."
İzana nefes verdi.
"Üstünü giyin."
Sonra odadan çıkarak kapıyı kapattı. Gözlerini kısarak onun odandan çıkışını izledin. Dolabına uzanarak Uniformayı aldın. Uniformayla biraz bakıştıktan sonra onu giydin. Odadan çıkarken seslendin.
"Hazırım."
Sonunda evden çıkıp İzana'nın motoruna bindiniz.
"Baksana Kurokawa,"
İzana dinliyorum demek yerine 'hm' gibi bir ses çıkardı.
"Mutlaka Shirobara'nın dağılması ile ilgili inkar edenler olacaktır. Çeteye veya bana zarar vermeye çalışabilirler."
Bir sessizlik oluştu. İzana sonunda sessizliği bozdu.
"Ben varken kimse sana zarar veremez."
Bu cümlesini bitirdiğinde gözlerin hafif açıldı. Gözlerini kaçırarak motorun hızıyla arkada kalan nesneleri incelemeye başladın. O sırada o kelimeler beyninin içinde tekrarlanıyordu. O varken kimse sana zarar veremez ha? Doğruyu söylemek gerekirse için birazcık ısınmıştı. Belkide onun için fazla önyargılıydın. Belki hayatında yeni bir sayfa açmak daha iyiydi.
