1. Bölüm

9.9K 352 42
                                    

"Anne, şimdi çıkıyorum." Luhan nazikçe hala uyuyan annesine seslendi, gülümsedi ve annesinin narin alnına dudaklarını hafifçe değdirdi. "Okuldan sonra geri döneceğim."

Tam odadan çıkarken, annesi kolundan tutup onu geri çekti, Luhan biraz ürkmüştü; hala annesinin uyuduğunu düşünüyordu. "Okulda iyi ol tamam mı?"

"Olacağım,merak etme." Luhan annesine onay verdi ve odadan sessizce çıktı.

Tam evin önündeyken kol saatine baktı ve saat henüz sabahın altısıydı. Luhan, Jessica'nın evine 7.30'da başlayacak derse kadar uğrayabileceğini düşündü ve bisikletinin yanına gidip kilidini açtı. Yolun sağ tarafından bisikletini yavaşça sürdü ve soğuk havanın beyaz tenini okşamasına izin verdi. Gözlerin açtığında günün ne kadar güzel olduğunu gördü.

"Ne güzel bir gün." dedi Luhan kendi kendine ve sonra da gülümsedi. Bu güzel günün sonuna kadar böyle geçmesini umuyordu. Annesi gibi o da sabahları seviyordu. Aniden annesini düşünmek kötü hissetmesine sebep olmuştu, her sabah annesiyle dışarı çıkardı. Annesi hasta olalı bir hafta oluyordu.

Jessica'nın evine vardığında, bisikletini yavaşça kenara bıraktı. Kapıdan bakarken, sepetin içinde süt şişeleri gördü. Jessica'nın sırtı Luhan'a dönüktü bu sayede Luhan ona süpriz yapacak fırsatı yakaladı; yavaşça kapıdan içeri girdi, parmak uçlarında ilerledi ve Jessica'nın arkasına geçti.

''BÖÖ!''

"Ahh! Ne yapıyorsun?!" Jessica aniden arkasına döndü ve onu şaşırtan Luhan'ı gördü. Göğsünü tuttu ve rahatlayarak gözlerini kapattı.

Jessica, Luhan'a hiddetle bakarken onun Jessica'ya güldüğünü gördü. "Luhan! Beni neredeyse öldürüyordun!" onun sol omzuna yavaşça vurdu ama Luhan sadece onun tepkisine gülmeye devam etti.

"Özür dilerim teyze, ben sadece..." yüksek sesle gülmeye devam etti. "Her neyse günaydın!" diyerek sırıttı.

"Hey! Ben hala otuz yaşındayım, genç adam. Bana sadece abla diye seslen, teyze değil. Tamam mı?" onu düzeltirken ellerini beline koydu.

"Tamam, tamam." Luhan gülmekten yaşaran gözlerini silerken dediğini yaptı. "Nasılsın?" diye sordu Jessica ve Luhan'ı ellerinden tutarak oturmak için bahçeye götürdü. "Ben iyiyim, teşekkür ederim." Luhan ürkekçe cevap verdi. Jessica onu kafasıyla onayladı ve gülümsedi.

"Oh! Bir dakika bekle!" Luhan'ı bir süreliğine durdurdu. Onu bahçede yanlız bırakarak mutfağa ilerledi ve içmeleri için buzdolabından kendine çikolatalı, Luhan'a da favorisi olan çilekli sütten getirdi. Bahçeye geri döndüğünde Luhan'ı kafası aşağıda, avucunun içine bakarken gördü. Yüzünden anlıyordu ki Luhan derin derin bir şeyler düşünüyordu, büyük ihtimalle annesi Victoria hakkındaydı.

Jessica bunun hakkında kötü hissetti; Luhan'ın Victoria hakkında ciddi düşünmek için çok genç olduğunu biliyordu çünkü henüz 18 yaşındaydı. Jessica, Luhan'ın karşısına oturduğunda çilekli süt şişesini önündeki masaya koydu. Ama Luhan bunu farketmedi. Dikkatini tekrar çekmek için şişeyi nazikçe Luhan'ın yanağına değdirdi ve bu Luhan'ın açılmasına neden oldu.

''Oh!'' Aniden yanağında hissettiği bu soğuk his Luhan'ın gözlerini genişçe açmasına sebep oldu; yüzünü çevirdiğinde Jessica'nın gülümseyerek uzattığı bir şişe süte değdi ve onu memnuniyetle kabul etti.

"Teşekkürler." Luhan kıkırdadı. "Bu benim favorim."

"Önemli değil." cevap verdi. Bir süre sütlerini içmeye devam ettiler; Jessica neredeyse şişesinin yarısını bitirmişti ama Luhan sadece küçük bir yudum aldı.

MilkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin