"Kartal'da öyleydi çok hareketliydi küçükken." Annemle, Çağla teyze kıkırdadı. Kartal da sadece gülümsemişti.

Yemekleri yemiştik bir türlü masadan kalkmıyorlardı. Sohbetleri o kadar sarmıştı ki, seneler seneler öncesi bile konuşulmuştu.

"E tabii Ahu, gel ben sana gösteriyim." Kartal bir anda sesini yükselterek konuştuğunda ona döndüm.

"Tabii oğlum göster sen. Bizde içeriye geçelim, rahat rahat oturalım." Çağla teyzede annemelere bakarak konuştu. Kartal ayaklanınca bende ayaklandım.

Kartal önde ben arkadan merdivenlerden çıkıyorduk.

Bu güzel popo bir şaplak hak ediyordu. Ve bende hak edileni yapmıştım!

"Üff kaseye bak!"

"Terbiyesiz ben senin popona vuruyor muyum?"

Kartalın açtığı kapıdan odaya doğru girdim hemen.

"Keşke vursan sadece." Kartal seslice güldüğünde bende güldüm.

Odasını incelemeye başladım.

Beşiktaşlı avize. Beşiktaşlı tül. Koca bir çerçeve de Beşiktaş forması...

"İnanamıyorum sana. Hala her şeyin Beşiktaşlı!"

"Ne olacaktı başka. Zaten çocukluk odam ya güzelim. Her şey aynı. Yatak örtüm hariç."

Yatağına oturdum.

"Nasıl yani?"

"Oda Beşiktaşlıydı." Dedi hevesle.

Giysi dolabına yasladı sırtını. Boynunu eğdi hafifçe.

"Sana söylemem gereken bir şey var."

Kalkıp yanına gittim. Sıkıca sarıldım. Bu kadar güzel kokması haksızlıktı. Beni en ufak şeyleriyle etkiliyordu.

"Söyle bakalım."

"İtalyadayken, eski sevgilim yanıma geldi."

Gülümseyen yüzüm aniden soldu. Beline sardığım kollarım genişledi. Yüzünü net görmek için geriye çekildim.

"Ne demek bu? Neden şimdi söylüyorsun Kartal?"

Yaslandığı dolaptan sırtını çekip aramızdaki mesafeyi kapattı. Bir adım geriye gittim onun aksine.

"Söyleyecektim. Çok yoğundum biliyorsun. Çok kısa bir konuşmaydı zaten."

"Her dakika mesajlaştık ya neredeyse! Saatlerce telefonda konuştuk Kartal! Ne vakti ya ne vakti!"

Kollarımı tuttu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Asla beklemiyordum asla! Tamam kız yanına gitmiş olabilirdi, hadi oradayken vakti yoktu tamam, dalgınlığına da gelmiş olabilirdi.

GELELİ GÜNLER OLMUŞTU!

"Ahu yemin ederim bak Sılayla konuşuyorduk kafede. Gitmişken diğer işlere de bakıyordum hatta Sıla da yanımdaydı geldiğinde. Sonra Sılayı aradılar gitmek zorunda kaldı. Şirkete döndü. Yemin ederim on dakikalık bir konuşmaydı." Sakin sakin konuştuğunu sandığına emindim.

Gülümsedim sadece.

"Gerçekten harika ya. Bundan sonrada öyle yaparsın. Bütün eskilerinle takılırsın. Ya hatta eski kız arkadaşlarını boşver. Yat, kalk ne istersen yap. Üç dört gün sonra söylersin!"

Yüzünü sıvazladı. Gözlerimin dolmasından sesimin titremesinden nefret ediyordum.

"Ahu haklısın. Gerçekten bak ama yemin ederim aklımdan çıkmış. Beni görünce gelmiş öyle."

MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin