ÜVEY KARDEŞİM

12. Bölüm

ÜVEY KARDEŞİM

12. Bölüm

Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.

Multimedyada Mert var♥️

***

Odama gidip üstümü değiştirdim. Üstüm başım batmıştı. Aslında şu an tek merak ettiğim şey Mert'in arabasına kan bulaşıp bulaşmamasıydı. Bulaştıysa rezil olacaktım...

Odamdan çıkıp tuvalete geldiğimde aynaya baktım. Gözümün bir tanesi iyice morarmış, kaşımdaki yara kurumuş ve yanağımda kocaman bir beş parmak izi. Bunlar tek göze batan şeydi. Ama karnımı açtığımda devasa morluklar vardı. Attığım her adım bana işkence gibi geliyordu.

Tuvalette ki ilaç dolabını açıp içinden krem aldım. Aynanın karşısına geçerek yanağıma sürdüm. Dudağıma da bir tutam sürerken karnıma şiddetli bir ağrı girdi.

Yere eğilip karnımı tutarken cenin pozisyonu almıştım. Regl olduğum zamanlarda bayağı bir ağrı çekiyordum ama bunun gibisini görmemiştim.

Karnıma ağır darbeler aldığım için olduğunu düşünerek tuvaletten çıktım. Odama gelip yatağıma sırt üstü uzandım. Hava kararmıştı, saat kaçtı bilmiyordum.

Okulların açılmasına iki hafta kalmıştı. Suat amca okulumun değişmesini istemişti. Çünkü Mert özel okulda okuyordu ve okulun kurucusu Mert'in dedesiydi. Keskinoğlu Koleji. Bende artık burada okuyacaktım. Aslında böyle bir şey olaması imkansızdı. Kimse kafasına göre okul değiştiremiyordu ama okul sahibi akraba olunca torpil ile bir şekilde halletmişlerdi sanırsam.

Zengin insanlardan hep nefret ederdim. Baba parasıyla dolanıp havalananlara da sinir olurdum. Suat amca parasıyla hava atan biri değildi. Ama Mert öyleydi. Başta Mert sinirimi bozsa da şu anda çokta nefret edeceğim bir durum yoktu.

Ben düşüncelerin arasında savrulurken içeri biri girdi.

"Kapıyı çalsana öküz!" dedim yattığım yerden doğrularak.

Elinde bir kutu vardı. Yatağıma oturup kutuyu açtı. İçinde bir sürü krem vb. şeyler vardı. Ben dikkatle onu izlerken, "Yaklaş" dedi.

"Ne?"

"Yaklaş diyorum krem sürücem baş belası." dedi. Kremi paketinden çıkarıp eline bir tutam sıktı.

"Tamam, sen gelmezsen ben gelirim." diyerek yataktan tam dibime geldi. Suratlarımızın arasında bir karış mesafe vardı.

Hiç kıpırdayamıyordum. Kas katı kesilmiştim. Niye böyle oluyordu? Kalbim küt küt atıyordu. Elini kaldırıp parmağını yanağımda gezdirmeye başladı.

Gözü bir an gözlerime kayınca bakınca hızla geriledim yatakta. "Sanırım bu kadar yeterli, hem ben krem sürmüştüm zaten." dedim.

"Kalbinin atışını burdan duyuyorum. Biraz sakin olsana."

Ben hala manda gibi bakmaya devam ediyordum.

Of çekerek yanıma daha da yaklaştı. "Çocuk gibi hareketlerin var. Dur da şu kremi süreyim."

Kremi sürmeye devam etti. Ellerini suratımda hissettikçe tüylerim diken diken oluyordu.

Bütün yara olan yerlere sürdükten sonra kremin ağzını kapatırken elinden aldım. "Şimdi sana sürelim." dedim.

"Benim yaram o kadar kötü değil. Gerek yok."

Tam yataktan kalkarken durdurdum. "Ya dur işte, suratın benimkinden daha kötü durumda."