Heartfelt

26. Final ☘︎Çiçekçi oğlan bak bana♫☘︎

"Neye geçeyim Tae o zaman. Bak yine sitres oldum bak bak bak bak!" dememle bir eliyle başımı okşayıp bir eliyle gögüs kafesimi okşamıştı.

"Sakin ol hadi yoongi işaret yapıyor bak." demesiyle başımı sallayıp, tutacağı bırakarak ellerine tutundum.

Derin nefesler alıp sahnede ki halimi aklıma getirerek Taehyung'a yaslandım. O bana her halimde varlığıyla destek oluyordu, şimdi de olduğu gibi.

"Hadi Tae 1,2,3!" deyip saniyeler içinde aşkımla şarkıyı söylemeye bütün duygularımı aktararak başladım.

Söylerken gözümden yaş akmıştı çünkü ilk zamanlarımızı hatırlamıştım. Zaman ne çabuk geçmişti anlamamıştım. Sesimi beğenmeyen adam sayesinde tanınan bir şarkıcı olmuştum ve şimdi onunla beraber düet yapıyordum.

Onu çok seviyordum. O benim destekçim her şeyimdi. Kendi sözlerini söylerken benim gibi gözlerimin içine bakması elimi kaldırıp yanağını okşatırken, elini sıkmamı sağlamıştı.

Beni çiçeklere benzetmesi şarkıya çiçeklerden sözler yazmasını sağlarken bütün anılarımızı içeren şarkı çıkmıştı ortaya. Sıra tekrar bana gelirken çıplak tenime dudaklarını yaslayıp burnunu tenime sürtmüştü.

İçim kıpır kıpır olurken sonlara doğru seslerimizi birleştirip söylemiş ve ben yüksek notaya çıkıp son noktayı şarkıya koymuştum.

Yoongi hyungun kestik işaretiyle bir anda bedenimi Taehyung'un vücuduna doğru bırakıp beni tutmasını sağlamıştım. Ellerim yüzüme hava yaparken beni kendine doğru çevirip kucağına almasıyla bacaklarımı beline sararak konuşmuştum.

"Güzel oldu değil mi?"

"Biz söyleyeceğiz ve kötü olacak, bu tarihte bile yazmıyor bebeğim. Harika söyledik hadi şimdi buradan gidelim." deyip benimle birlikte kapıya doğru yürümesiyle kıkırdadım.

"Sen niye buradan bu kadar gitmek istiyorsun." ellerimi omzuna koydum.

Beni hiç zorlanmadan kucağında taşımasına hastaydım.

"Seni bir yere götüreceğim."

"Nereye?" merakla hemen soru sormamla yoongi odaya girmişti.

"Dostum iki sesin karışımı harikaydı! İlk konserin iki hafta sonra jimin biliyorsun isterseniz son şarkıyı birlikte söyleyin." demesiyle hemen başımı sallamıştım.

"Olur, olur! Kim Taehyung'un sevgilisi olduğumu herkes anlar ve böylece Taehyung'a bakan kızlardan kurtulmuş olurum." dememle Taehyung göz devirmişti.

"Jimin öğrencim o kızlar dediğin saçmalama lütfen hayatım. Yoongi bunu sonra konuşuruz, işimiz var bizim." diyerek sütüdyodan bir hız çıkmasıyla elimi yakasına sardım.

"Öğrencim dediklerin burnunun dibine kadar giriyor hoca deli etme beni!" diyerek sinirli bir tonda konuştum. Bize bakanları fark etmemle ise kırıştırdığım yakasını serbest bırakıp yüzünden uzaklaştım.

"Kalemim yere düştü aynı anda eğilince gördün o sahneyi art niyet yok orada." deyip binadan da çıkmasıyla hıhladım.

"Demek yok klişe bunlar hep klişe yermiyim ben Taehyung bey!" dememle asfalt kenarında ki arabasının kapısını açıp beni ön koltuğa oturmuştu.

Hemen diğer koltuğa geçmesiyle emniyet kemerini takıp eline telefonunu almasıyla beni kale almadığını açık ve net göstermişti. Bu yüzden göz devirip ayakkabılarımı hep yaptığım gibi çıkartıp beyaz çoraplarımla kaldım.

"Tae gıcık oldum sana çiçek pazarına götür beni ailemle kalacağım bu akşam almaya gelmene gerek yok." dememle anında telefonun ekranına bakan gözleri beni buldu.