05...: Ne demek ben fal bakamıyorum?
05...: Ne demek fal çok saçma?
05...: Ne demek fala inanmam ve falsız kalırım türk kahvesi de asla tüketmem?
05...: Türk kahvesi nasıl tüketmezsin ya dalga mı geçiyorsun?
05...: Türk kahvesi sevilmez mi?
Ada...
kocamins: yüzüme söyle ki senden gitmek daha kolay olsun.
Akel: Pekala gel hadi.
görüldü...
Yarım saat içinde kapı çalmıştı ve sanırım heyecandan nefes nefese kalmış olabilirdim.
"Hoşgeldin." karşımda gözlerindeki parıldama ve yüzündeki heyecanla bakan bir adet Ada vardı ve bu benimde heyecanlanmamı sağlıyordu.
"Nasılsın? Asil nasıl? Hasta mı hala? neden hiç haber vermedin Akel? Ateşi var mı? Öksürüyor mu başka nesi var?" Nefes almadan sorularını sıralamaya devam ediyordu.
"Ada dur bi sakinleş içeri geç derin bir nefes al." Derin bir nefes alarak içer adımladı.
"Asil şu an gayet iyi. Bir aydır sürekli hastalandığı için beni çok korkuttu onunla ilgilendiğim içinde şirkete vs hiç gelemedim üzgünüm. Hiçbir şeyle ilgilenemedim." gülümsedi ve çenemden tutup başımı kaldırdı. Elini çekmedi ve baş parmağıyla çenemi okşamaya devam etti.
"Üzülme önemli değil her şeyiyle ben ilgilendim. Asil iyi olsun yeter." Yutkundum. Sesli yutkunduğuma ve onun bu yutkunuşu gördüğüne adım gibi emindim çünkü yüzünde hafif bir gülümseme yer edinmişti.
"Evet evet kesinlikle elimden kaçtı yani aslında daha kesin bir kararım yoktu ama senle de konuşmak istiyordum sonra dedim ki ne yazsam sonra da elimden kaçıverdi işte öyle yani. Hem-" hızla konuşmamı bölen Ada'nın dudaklarıma yapışmasıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
kestik ahahHhshshshaa diğer bölümde görüşürüz artık anakxmskxmelxs
