KARA GECENİN MUMLARI

Start from the beginning
                                    

"Neden bunu yapayım? Tanımadığım bir kadın için neden bir çaba içine gireyim?"

"Babasının burada ki bağlantısını bilmediği için rahatça işini yapıyor. ama Fırat'ın Yanındaki ajanlardan haber geldi.
Kıbrısa giriş yaptığı an öldürmeleri için bütün kumarhanelere adamlarını salmış."
Julia'da en çok buna sinir oluyordu.
Patronu bildiğin onu kulanıyordu.
Bütün gücü elinden aldığı yetmezmiş gibi genç,toy bir kıza vermişti.

"Efsa'nın zayıf olduğunu mu düşünüyor?
O kadının aklındaki oyunları kimse tahmin edemez.
Manyak bilerek onu vurmasına bile izin verir."
Tanışalı kısa bir süre olabilir ama hastanede yaşadıkları ve sonrası... verdiği izlenim normal biri olmadığını kanıtlıyordu.

"O yüzden git o patronuna söyle bir daha beni bu saçma konular için çağırmasın. hem her zaman benimle buluşuyor şimdi ne diye seni gönderdi?"
Dikkat çeken ayrıntı gözden kaçmazken Bu durum rahatsız etmişti.
Julia'nın son zamanlarda yaptığı hataları duymuştu gerçeği şaşırmamıştı.
Görevden tamamen alınacağını tahmin etmişti ama sadece iletişim için kullanıldığını anladı.

"Beni önceden de ciddiye almıyordun şimdi tamamen yok sayıyorsun."
Pars,büyük bir Kibirle söylenen kadına baktı.
Onu 1 yılın ardından karakolda görmek Dahası onun yerine geçecek kadını almaya gelmesi şaşırtmamıştı.
Emindi ki patron kaybettiklerini bir bir yüzüne vurmaya çalışıyordu.

"Muhatap olabileceğim konumda değilsin." Bakışları ölümü vaat eden bir Meleğin keskinliğindeydi.
Küçümsemek gibi derdi yoktu ama burnu havada bu kadın, haddini bilmeyecek kadar patavatsızdı.

Julia,aldığı cevapla günden güne içinde Büyüyen öfke dağını yok sayamadan Hırsla öne atıldı.
Sivri topuklu ayakkabılarının ucu siyah botlara değene kadar durmadı.
Ondan kat ve kat uzun adamın yüzüne bakmak için kafasını geriye atmak zorunda kaldı.
"Miva kim öğrenmek ister misin?"

Pars,kadının ağzından çıkan Miva ismiyle kanının kaynadığını hisseti.
Boş konuştuğunu anladığında daha fazla katlanamadan gitmek için bir adım geriye çekilip başka yöne dönecekken karşısında ki kadının hamlesiyle durdu.

Julia, parmak ucunda yükselip yüzünü karşısındaki adama yakınlaştırırken ellerini omzuna yaslamasına saniyeler kala Pars'ın eldivenli elini bileğinde hisseti.
ardından kolunun çevirilmesiyle sırtı pars'a döndü.
Hissetiği acıyla ağzından inleme firar etti.
Öne doğru itilmesiyle yere düşecekken dengesini sabit tutarak sadece sendeledi.

"Temas sevmediğimi bile bile yakınlaşman, aptal cesareti olsa gerek."
İttirdiği kadın pes etmeyerek hızlı bir manevrayla ona dönüp bu kez elini göğsüne yaslamaya çalıştı.
Pars, rahatlıkla bir kolunu arkaya attı. tek eliyle Julia'nın Bileğini tutup çevirdiğinde kolunu sırtına yasladı.

"Neden sana dokunmam izin vermiyorsun?
Daha doğrusu Neden kimsenin dokunmasına müsade etmiyorsun?"
Julia cevap alamayacağını biliyordu.
Ama bunu sürekli sormaktan bıkmıyor çekinmiyordu.

"Seni ilgilendirmez."
Ses tonunda ki ima toprak altında kokusu yayılan çürümüş bir ceset gibiydi.
Gizlediği Neden, eşelemek istediği ama altındakini öğrendiğinde üstüne toprak atacağı bir gerçekti.
Merak duygusunun asla Değinmemesi bir konuydu.

Pars,Deri eldivenin sardığı parmaklarını daha fazla bekletmeden tutuğu bilekten çekti.
Kabanının yakasını iyice yukarı çekip, Damarlarının rengini beli eden soğukluğu ile daha da beyazlaşan
Boğazını gizledi.

ATEŞTEN KÜLE Where stories live. Discover now