İLK YARANIN BEDELİ

26.3K 1K 933
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

İyi okumalar.


_______________________________________________


⛓🩸

Herkes, çığlık atmayı kesip salondan koşarak çıkarken,bakışlarım hala Soykan Ailesinin üstünde geziniyordu.

O sırada Gazeteciler, kameralarıyla hala çekmeye devam ediyordu.
Nermin'in çığlığı kulaklarımda yankılandı.
"YALVARIRIM UYAN FERİT!!"
Bir kadın,nasıl hemcinslerini görmezden geliyor?
onların ölümünü normal karşılıyordu.

Vurakan,göz ucuyla bana baktı. yüzümde tek bir mimik dahi oynamazken buğazını temizleyerek
Koşar adım cesedin yanına gitti.
herkesi masadan uzaklaştırdığında
Yeni içeri akın eden polislerle kulaklığımdan bir ses yükseldi.
Bu gitmem gerektiğinin işaretiydi.

Hala onları izlerken bir adım geriledim.
Tam o sırada babam, hızla bana döndü.
Öyle bir hızla yapmıştı ki bunu robot olduğundan şüphe ettim.
Yakıcı Bakışlarını üzerime dikti.
Anlamıştı.

İşaret ve baş parmağımı birleştirip anlıma vurarak göz kırptım.
Dudaklarımı kıpırdatıp '1 gitti.' Diye fısıldadım.
Elleri yumruk olurken ona sırtımı çevirip çıkış kapısına ilerledim.
Bu daha başlangıçtı.
babam,hayatında yapmaması gereken her şeyi yaparak kendi sonunu hazırladı.
Şimdi de hatalarının sonucunu izlemek zorunda.

Kapıdan çıktığımda biraz uzağında telefonla konuşan pars'ı gördüm.
Adımlarım beni ona götürürken
Sırtı bana dönüktü.
"Üsteğmenim."
Beni fark etmişti ama dönmedi.
Bir süre daha böyle kalınca kaşlarımı çattım.
telefonuna son kez bir şeyler söyleyerek kapattı.
Ardından bana döndüğünde 'ne var?'
Der gibi başını salladı.

"Çok dram yaptılar değil mi? hadi gidip yemek yiyelim."
Saçımı omuzumdan geriye atığımda bakışları açılan boynuma kaydı.
Adem elmasının, kayışı an be an gözlerimi doldururken ellerini rahat bir şekilde cebine koydu.

"İçeride kalbi olmayan bir ceset var ve sen bana yemek yiyelim diyorsun?"
Aynen öyle der gibi başımla onayladım.
"Kalsın, Yedim ben."

"Ben yemedim" diyerek diretim.
Ona karşı çıkmam hoşuna gitmişti ama
Mimikleri yine itiraz edeceğinin göstergesiydi.

"Yani?" Dedi.

"Birlikte yemek yiyelim işte ne uzatıyorsun?"
Sesim diretmeme karşı sert ve tok çıkmıştı.
Tek başıma iken canım bir şey istemiyor ve aç kalıyordum.
En azından biri yanımda olunca, sanki zorla yediriyormuş gibi ister istemez boş midemi doyurabiliyordum.

"Takıntılı mısın kızım? Sürekli karşılaşıyoruz.
bak, burnuma iyi kokular gelmiyor ona göre" Bir adım atarak aramızdaki mesafeyi sıfırladı. başını eğdiğinde nefesini yüzüme üfledi.
Yine çikolata yemiş olmalı ki
Onun kokusunu almıştım.

"Ben...Sana takıntılı mıyım?" Başıyla onayladığında anlı anlıma sürtündü.
Kafamı biraz daha yukarı kaldırıp, dudağımın derisi dudağına değene kadar durmadan yaklaştım.
"Evet. Aklımı senle bozdum ne yapacaksın?" Konuşmam ile dudaklarımız birbirine çarptı.
Onun dansta yaptığı gibi dudaklarımı sertçe bastırıp geri çekilsem,
Bizim savaşımızı dudaklarımızla başlatsam ne olabilir ki?

ATEŞTEN KÜLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin