17

3.8K 388 254
                                    

Yavrular biriniz lezbiyenliğini benimle fark ettiyse rica ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavrular biriniz lezbiyenliğini benimle fark ettiyse rica ederim. İyi okumalar .d 🖤

Zümre'nin elinde oyuncak olmaya niyetim yoktu ama oyununda olmayı kabul etmiştim. Amacını ve onu merak ettiğimden, ona uyu sağlayacaktım. 

Şu an Berfe'yi arka bahçeye çağırıp konuşmak istediğimi söylememin nedeni de buydu. Zümre ona açıkça yavşamamı istemişti. Açıkçası bunca zaman benle kavga eden Berfe ona yavşadığımda, Zümre'nin düşüncesi gibi yelkenlerini indirecek biriyse şok olurdum. Zümre'nin ima ettiği şeyi o gittikten sonra anlamıştım.

Berfe'nin de tepkisini merak ettiğimden bu oyuna sıfır pişmanlıkla katıldım. 

Boş olan yerde beklerken, yanıma agresif şekilde gelen kızla bankta dikleştim. Başımda dikilmiş, ellerini göğsünde bağlamış ters ters bana bakıyordu.

"Beni niye çağırdın?"

"Aramızdakileri halletmek için."

'Otursana' der gibi bakıp yana kaydığımda, kaşlarını kaldırıp dikilmeye devam etti. Her zaman agresif davrandığı için bu haline alışıktım. Dudağım kıvrılırken bankta iyice yayılıp "Kafedeki tehditin beni biraz korkuttu." dedim.

Elbette bu tamamen yalandan başka bir şey değildi. Berfe'nin gözleri kısılırken "Alaylı sesini bir yerlerine sokmamı ister misin?" diye sordu.

Oldukça ciddi konuştuğu için, gülümsemem gitti. Bakışları an ve an daha da kararırken ikinci kez "Beni niye çağırdın Paye?" diye sordu.

Ben de onun gibi ciddileşip konuştum.

"Bu dönem sorun istemiyorum. Bana sıkıntı çıkarman işime gelmez. Aklındaki şeyi silmek içi ne istiyorsun?"

Kaşları tekrar havalanırken yüzüme sorgularcasına baktı. Bu yaşıma kadar okulda sorun yaşamamın nedenlerinden biri de geri adım atmamımdı. Ergenlik cesareti tetikliyordu ve ben de 'ne olacaksa olsun' diye yaşıyordum. Bu dönem sorun istemediğim doğruydu ama gelen sorunu da tekmelemek yerine kucaklardım.

Berfe "Ne çeviriyorsun?" dediğinde, ona masum şekilde bakıp "Hiçbir şey." dedim.

Bir süre yüzüme dikçe baktıktan sonra, saçını savurup "Özür dilemeye hazır mısın?" dedi.

Şaşkınca bakarken "Neden?" dedim.

Açıkçası aklında benim için planladığı kirli oyunları bir özür bozakcaksa, dilerdim. Sadece bu kadar basit olmasını beklemiyordum.

Berfe'nin açık mavi gözleri sinirlenmiş gibi koyulaşırken "Yeni bir sürtüğü bana karşı savundun. Düşmanın bile eskisi sahiplenir, bilmiyor musun?" dedi.

Götünden uydurduğu düşünceye "Bilmiyordum." dedim.

'Hadi' der gibi elini sallayınca gülmemi bastıramadım. An ve an kararan gözlerine dayanamayarak soru sorar gibi "Özür dilerim." dedim.

Berfe önce tatmin olmuşçasına baktı. Ardından "Zümre'nin karşı hamlesini bana söyle, senin hayatını renklendirecek planlarımı erteleyim." dedi.

İstediği tek şeyin basit bir özür olacağını düşünecek kadar aptal olduğuma inanamıyordum.  Berfe'nin içten pazarlıklı olduğu aklımdan çıkmıştı. 

Zümre'nin planı Berfe'nin duygularıyla oynamaktı. Başta benden istediğine anlam veremesem de yatmadan önce bu konuyu düşününce zihnimde birkaç ampül yanmıştı. Zümre, Berfe'nin eşcinsel olduğunu düşünüyor olmalıydı.

Eğer bunu düşünen yeşil olmasa, ihtimal vermezdim ama Zümre kendinden emin gibi gözüküyordu. Bunca zaman homofobik takılan Berfe'nin eşcinsel çıkması benim de işime gelirdi. Yıllarca yeiğim lafları ona yedirmiş olurdum.

"Bir şey yapmayacak, onu duygusal olarak çok yıpratmış olmalısın."

Berfe bana inanmaz gibi bakınca, kafamı iki yana sallayıp "Ona derin bir darbe vurdun." dedim.

Zümre ile ortak, Berfe ile karşı taraflardaydık ama amacım Berfe ile ortak görünmekti. Bunu çok kısa zamanda başaracağıma emindim.

Berfe "En son tehit savuruyordu." dediğinde, "Bilmiyorum, onu gördüğümde karşılık veremeyecek kadar berbat durumdaydı. Sonra da bir şey söylemedi. Sandığın kadar yakın da değiliz." dedim.

Sadece sevişmiş, takılmış ve birlikte planlar yapmıştık.

Berfe kollarını çözüp iki yanında serbest bıraktı. Ardından oturduğum bankın iki yanına ellerini dayayıp bana doğru eğildi. Yüzünü birden yüzüme çok yakın tutmasıyla gözlerim irileşti. Kavgalarda bu kadar yakınlaşmaya alışık olsam da, şu an beklemiyordum.

"Kendin gibi davranmıyorsun ama ne bok yemeye çalıştığını yakında çözerim."

Anında savunmaya geçip "Ne saçmalıyorsun?" dedim.

Kafasını dikleştirip bana yüzünü buruşturarak baktı.

"Seni affediyorum ama eğer beni alaya alıyorsan şu an aklımdakilerden çok daha fazlasını sana yaparım."

18 yaşında, bu tehditkar havalar bana ergenlikten başka bir şey gibi gelmiyordu. Yine de korkmu gibi baktım. Şu an kendimi görsem eminim gülme krizine girerdim.

"Berfe, beni tanırsın."

Çekilip, bana aynı şekilde bakmaya devam ederken "Evet, ondan bunları söylüyorum." dedi.

Zil, çoktan biten konuşmamızı noktalamak için gibi tam zamanında çalmıştı. 

"Artık tartışmak istemiyorum."

Benim son sözlerim bunlar oldu.

Berfe ise gözlerini kısıp "Ona göre davranırsın." deyip arka bahçeyi terk etti.

Hemen sınıfa gitmek yerine kafamı arkaya yaslayıp biraz bekledim. Konuşmamız kavgayla sonuçlanmadığı sürece iyi sayılırdı. Yalnız Berfe bu kadar dolambaçlı bir insan değildi. İmalarını elbette anlamıştım ama ona 'zeki' diyerek yüceltmek istemedim. Özellikle yıllardır onun aptal olduğunu düşünürken.

Konuşmanın en başından beri köşede bekleyen Zümre yanıma gelip "İyi hallettin." dediğinde, gözlerimi ona çevirdim.

Omuzlarıma ellerini koyup "Sana inanmıyormu gibi davrandı ama ikna oldu." dedi.

Kendimi romantik-komedi lise kitabından romantik-aksiyon lise kitabına geçiş yapmış gibi hissettim. Zümre'den önce komedi-dram-aksiyon temalı bir dizi çekiyordum. 

"Benden hoşlandığını düşünmüyorsun değil mi?"

Berfe'nin eşcinsel olduğunu düşündüğüne emindim. Benden yaklaşmamı istemesi en uygun aday olmam olmalıydı. Benden hoşlandığına asla ihtimal vermiyordum. 

"Hoşlanacaktır."

Omuzlarımı sıkıp söylediği şeyden sonra yanağımı öpüp çekildi. Gözlerimi yumup açtıktan sonra onun tehlikeli gözlerine baktım. Elinde oyuncak olmak istemiyordum ama o bana öyle davranacak gibiydi.

Sanki bunu fark etmemiş gibi "Günahı senin boynuna. Benim yeterince var." dedim.

"Benim de."

O acımasız biriydi ve bu işin sonunda ona benzeyeceğimi bilsem bile geri adım atmadım. Uysal öğrenmediği sürece eğlenceme devam edecektim. Uysal'ın haberi olsa, ağzıma sıçardı.

Çalkantı (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin