Her sevmediğim özelliğe de sahip kendileri.Oh ne güzel.

"Filiz"dediğimde boğazımı temizledim.Sesini düz tut mal.

"Ona bu gün etüte geç kaldı diye bağırmış ağlatmıştınız kızı.Hadi gidin onun gönlünü alın. Ben sizi burada beklerim."

Saçlarımı bir omzunun üstüne toplayıp ofladım.Git artık be adam.

"Onunla barıştık biz dert etme sen.Şu an senin gönlünü almam lazım,hadi çık oradan küçük"sinirle dişlerimi sıktım.

"Melek."dedim hatırlatırcasına."Demir hocam adım Melek"

Kıs kıs gülme sesleri kulağıma gelince sürgüyü çekip kabinin kapısını açtım.

Otuz iki diş gülen adama karşı kollarımı göğüsümde bağlayıp "hayır komik olan ne hocam?"diye çıkıştığımda yavaş yavaş sustu ama gülümsemesi dudaklarında asılı kalmıştı.

Bak bir de gamzesi var.Hem ben gamzeli erkeklerden hiç haz etmem.
Eksi bir puan daha.

Bana çaktırmadan artı yapın sizin tamam mı,unutmayın.

"Sonunda"diye derin bir nefes vererek konuştuğunda hafiften kaşlarımı çattım.Ne sonunda?

"Ha?"

Gülümsemesi genişledi.Bana doğru bir adım atmasıyla gözlerim irileşirken daha yeni fark ediyordum kabinden çıktığımı.

"Hiiih"içime sesli bir nefes çekip kabine girdiğimde kapıyı kapatmama zaman kalmadan kolumdan tutulup dışarı çekilmem bir olmuşken hızımı alamayıp geniş göğüse çarpmıştım.
Burnum acımıştı!

"Yeter beklediğimiz,konuşalım.Küçük öğrencimle aramızın kötü olmasını istemiyorum."seni dere tepe düz si-

Hayır edepli bir kızım ben,küfür etmeyeceğim.

Başımı göğüsünden hızla çektim.Başımı kaldırdığım an o geceki koyulaşan kahvelerle tekrar karşılaşmam zihnimde uyuyan sesi uyandırdı.

Görmüyorsun hiç...

Her seferinde beni etkisi altına alan bu iki kelime şu an ise benim için zamanı durdurmuş gibiydi.

Kahve gözlerdeki siyahlığın yoğunluğuna hipnoz olmuşçasına bakarken kalbimdeki ufak bir sancıyla kaşlarımı çattım.

Midem bulanmaya başlamıştı ve parmak uçlarımın neden bu kadar karıncalandığına anlam veremiyordum.

Yüzümde dolandı sıcak temiz nefesi.Belki de transa giren beynimi bu görünmez somut temas hayata tekrar döndermişti.
Boğazımı temizleyip dibinde durduğum adamdan uzaklaştım.Karnım ağrıyordu.

"Şey-"dediğimde ensemi kaşıdım.

"Iııı-"gözlerimi mağazada dolandırdığımda sertçe yutkundum.Ne oluyor be!?

"Bunları alıyor musun?"diyerek garipleşen ortamın gergin havasını dağıtan adam,eline aldığı denediğim kıyafet ve çantamla kabinden çıktı.

Benden bir cevap bekliyor gibi bakıyordu ve sadece başımı sallamakla yetinmiştim.

"Hadi küçük,gidiyoruz."dediğinde omzuna astığı pembe çantamla ve elindeki kıyafetlerle bana baktı.
Şu adama pembe çanta...

Dershane Hocam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin