Komşum Bir Mafya

9.BÖLÜM - Mafyacık

Gecikme için özür dileriz... Keyifli okumalar.

Buğra'nın, yanımızda ki bar taburesine oturmasıyla bakışlarım onda takılı kaldı.

"Ben iki dakikalığına lavaboya gidiyorum, güzelim. Birazdan geleceğim." Bakışlarımı Buğra'dan çekip, Berkay'a çevirdim.

"Tamam." diyerek, başımı aşağı yukarı salladım.

Berkay, bana son kez bir bakış atıp, lavaboya doğru ilerledi.

Ah, bir dakika.

Bir sarışına el hareketi yaptığında, kız da eş zamanlı olarak kalktı.

İnanmıyorum.

Bar tuvaletinde fantezi? Çok değişik.

"Bence sevgiline sahip çıkmalısın."

Hızla kafamı Buğra'ya çevirdim. Yüzünde garip bir ifade vardı. Alaylı bir şekilde sırıtıyordu. Ama bu sırıtma alaydan uzaktı.

Garipti. Görmediğim bir ifadeydi.

'Sanki her yüz ifadesini aklına kazımış gibi konuşuyorsun' diye iç sesime içimden en ağır küfürlerimi saydım.

İç sesimle kesinlikle uygun eş değildik.

"Onun benim sevgilim olduğunu nereden çıkardın?"

Bakışlarını üzerimde sabitledi. "Görünen köy, kılavuz istemez."

"Bu konuda, seni ilgilendiren bir şey göremiyorum." Sesim aynı sertlikteydi.

"İlgilenmiyorum da zaten. Ağlayıp zırlamanı şu an çekemeyeceğim için dedim. Yoksa, sikimde bile değil."

Küfür etmesi sinir hücrelerimi ayağa dikmiş, hücrelerim komuta geçmişti.

"Doğru konuş." diye dişlerimin arasından tısladım.

Alayla kahkaha attı. Tamam, çekici bir adamdı. Lanet olsun ki kahkaha atmasıyla daha da seksi oluyordu.

Kendimi onun etkisi altına girmemek için kendime içimden telkinler vermeye başladım.

"Benim kim olduğumu bilseydin benimle bu şekilde konuşmaya asla tenezzül etmezdin."

Sinirimi bir şekilde dindirebilmek için masanın üzerinde duran içki bardağımı avcumun içine alıp, sıktım.

"Sen mafya bozuntusundan başka hiçbir şey değilsin. Beni tehdit edebileceğini zannediyorsan çok yanılıyorsun."

Allah aşkına, Berkay neredeydi?

Ah, tabiî. Kadın becermekle meşguldü.

"Güzelim zamanla mafyadan daha fazlası olduğumu anlayacaksın." Sesi tehditkâr çıkıyordu. 'Güzelim' kelimesine fazla odaklanmadan, dediği şeyleri kafama takmamaya çalıştım.

Söylediklerine inanmıyordum. Ama içimden bir ses daha fazla şey öğreneceğimi ve yaşayacağımı söylüyordu. Ama tabiî ki iç sesimi takmadım.

"Seninle ilgili hiçbir şey umurumda değil. Rahat bırak beni." Elimde ve hiç içmediğim içkiyi sertçe dudaklarıma doğru götürdüm. İki yudum aldığımda acı tat boğazımı yakmıştı. İçkiyi daha önce içmiştim ve bünyem buna alışıktı.

Onun için hemen iki yudum içip de sarhoş olanlardan değildim.

"Seninle zerre ilgilenmiyorum zaten." Keskin bakışlarını üzerimden çekti. Etrafa bakıp, bir esmere, yani kafasından büyük göğüslere sahip olan kadına bir göz kırptı. Kadın buna dayanarak, heyecanla yerinden kalktı.