1

156 7 16
                                    

Harry'den

Voldemort'u yenmişti hayatını mahveden adam sonunda ölmüştü. Peki ya çektiği onca acılar? Ölüm ile her yıl karşı karşıya gelmek, başkalarının gözünden kolaydı bunların hepsi laftaydı tabiki. Hiç onun gözünden anlamaya çalışan olmuş muydu? Cevap açık ve netti.

Harry tükenmişti artık, hem ruhu hemde bedeni, mutluluğu tam olarak hissedemez olmuştu kendini evine hapsetmişti. Biliyordu o kapıdan çıkarsa tüm o gözler onun üstünde gezecekti. Bu onun için berbat bir durumdu, kim böyle bir hayat ister ki?

Seçilmiş kişi olmak keşke onun içinde dışarıdan bakıldığı gibi olsaydı. Sakin ve huzurlu bir yaşam istemişti ama onu bile çok görmüştü hayat. Hogwarts'dan ayrıldığı zaman umudu vardı, kafasındaki herşeyi yıkıp tekrar inşa edecekti. Bu da olmadı artık ne yapması gerektiğini bilemiyordu, en sonunda kendini tamamen bırakmıştı. Böylesi daha mı iyiydi yoksa kötüye işaret miydi emin değildi. 

Arkadaşlarıyla en son 7 ay önce konuşmuştu, o da Hermione'nin zoruyla. Şikayeti yoktu tabiki de arkadaşları doğal olarak merak ediyorlardı, depresyonda olduğunu düşünmemeleri için görüşmeyi kabul etmişti aslında. Ne yani onlara hâlâ geçmişini unutamadığını, gördüğü aynı kabusları mı anlatacaktı. Onlar mutluydu, evlenmişler ve hayatlarını güzelleştirmişlerdi. Harry denese de olmuyordu işte onları bu konular ile rahatsız etmeye hakkı yoktu en azından o böyle düşünüyordu.

Yalnızlığın her zaman iyi geleceğine inanan biriydi Harry. Geceleri çıkardı dışarıya, bazen temiz hava iyi gelir değil mi? Hem geceleri fazla kişi olmuyordu, her yer sessiz sakindi. Kafasını dinlerdi çıktığı zaman bir yere uğramazdı, sadece uzun bir yürüyüş yapardı. Sonra da evine dönerdi bunu neredeyse her gece tekrarlar, uyumaktansa yürümek ona daha iyi bir fikir gibi gelirdi. Haksız da sayılmaz dört duvar arasında yıllardır sıkışıp kalmıştı en çok da kafasının içinde.

Harry'nin aşk hayatına gelirsek Ginny ile bir ilişkisi olmuştu evet, fakat bu uzun sürmemişti. Ginny ondan ayrılmak istemiş, o da kabul etmişti. Eğer ayrılmasalardı büyük ihtimalle güzel bir ilişkileri olmayacağını iyi biliyordu Harry. Geçmişi her zaman onun için berbattı zaten ayrıldıkları için Ginny'e her zaman minnet duymuştu. Belki de Ginny onu anlamış ve Harry'nin dile getiremediğini o dile getirmişti. Nedenini de sorma gereği duymamıştı, Ron'un dediklerine göre başka bir adamla güzel bir ilişkiye başlamış. Onun adına gerçekten sevinmişti, Harry ile ayrıldığı için üzülmesini istemiyordu. Onun da mutlu olmaya hakkı vardı, Harry bu haberi duyunca Ron'a ona tebriklerini iletmesini istemişti. İlk ayrıldıkları sırada Ron'un kızacağını düşünmüş, aralarının açılacağından bile emindi ama yanılmıştı. Gayet normal bir tepki vermişti arkadaşı, bu konununda sessiz sakin kapanması yükünü az da olsa hafifletmişti.

Kaybettikleri kişileri düşününce gözleri ister istemez hep dolardı. Onun için birçok kişi hayatını feda etmişti, daha tanımadığı suçsuz bir sürü beden bile ölmüştü. Harry en çok da buna kafayı takardı, kendini bu konuda suçlu hisseder kabuslarında da tekrar tekrar ve tekrar şahit olurdu. Bu olay onda travma etkisi yaratmıştı, aşamaz hale gelmişti. Bununla nasıl baş edeceğini de hiçbir zaman öğrenemedi. Çoğu zaman mezarlığa da gidiyordu Harry, bazen saatler geçse de mezar taşının başında durup uzun uzun konuşur bazen de özür dilerdi. Çiçekleri almayı unutmazdı asla her birine farklı ve sevdiği güzel çiçeklerden alıp koyardı. Yaptıkları en azından vicdanını rahatlatırdı.

Harry'nin hayatı böyle ilerleyip gidiyordu işte, bol vicdan azabı doluydu içi. Hayatının değişeceğinden bir gram umudu bile kalmamıştı.

Yazar Notu;

Zaman herşeyin ilacı derler, hiç ummadığımız bir anda hayatımızın ayak uydurduğu çoğu şey fark etmeden değişip gidiyor. Bana göre geçmiş kişiye sadece ceza gibi geliyor. En azından ben böyle yorumluyorum. Bunu aşmanın birçok yolu varken biz hep kolay olanı seçtik yani vicdan azabını, kendimizi yiyip bitirmeyi. Zaman hızlı ilerliyor, geçmişe takılıp kaldıkça içine sıkışıp kalıyoruz. Bir süre sonra da oradan bir daha çıkamaz oluyoruz.

Bu hikayeye ani bir kararla başladım. Nasıl bir psikoloji ile yazdığımı sormayın lütfen, umarım istediğim gibi ilerler. Hikaye okunur mu hiçbir fikrim yok umarım tutar. Yorumlarınız iyi veya kötü de olsa birşeyler yazın ki okunduğunu anlayayım. İlk bölüm olduğu için kısa oldu biraz diğer bölümlerde daha uzun yazmaya çalışacağım. Beğenip oylarsanız çok sevinirim.

Zaman Her Şeyin İlacı | DrarryWhere stories live. Discover now