Nancy:geçit nerede?
Dustin:aşıklar gölünde
Robin:niye gidiyoruz ki içine girecek halimiz yok ya
Steve:Rob orası pek öyle değil..
Luna:silahsız mı gireceğiz
Eddie:hayır güzelim şuan silah almaya gidiyoruz
Robin:hepimiz öleceğiz..
*yolculuğumuzun devamında herkes suskundu. Bende etrafı izliyordum. Bir anda yanıma biri yaklaştı. Yanıma baktığımda Steve elinde bir çikolata ile gülümseyerek bana bakıyordu*
Luna:en sevdiğimden almışsın!
*çikolatayı elinden aldım*
Luna:bayılıyorum sana Harrington!
Steve:biliyorum da keşke ödül olarak bir kucaklaşma veya öpücük alsaydım
Luna:haketmiyorsun
Steve:bu gerçekten acıttı
*üzülmüş gibi dudağımı büzdüm. Çikolatayı açıp yemeye başladım. Robin bir anda kucağıma atladı*
Robin:bir ısırık vermek istersen anlarım
*çikolatayı Robin'e uzattım*
Robin:bugün şu sıkıcı hayatımın en tuhaf günü. Önce sen Nancy'nin evine geldin-
Steve:Nancy demişken,neden oradaydın? Kavga falan mı ettiniz?
Luna:ben-
Robin:Luna geldi ve Nancy'e arkadaş olmak istediğini söyledi.
Steve:ne?
Robin:duydun! Bir erkek yüzünden olan düşmanlık çok uzadı dedi ve elini uzattı! Ah tanrım çok tuhaf ve güzel bir andı!
Steve:doğru mu söylüyor?
Luna:evet,Nancy arkadaşım artık
*Steve şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu*
Luna:siz bu karavanı nereden buldunuz?
Eddie:çaldık prenses!
Luna:ah tanrım..
Steve:Robin neden Luna'nın kucağına oturmaya devam ediyorsun?
Dustin:siz hiç susmaz mısınız!
Lucas:görende çok suskun sanacak
Max:yeter
Nancy:tanrım!
*silah mağazasına geldiğimizde dağıldık ve ihtiyacımız olan şeyleri almaya başladık. Kasada mermi alırken yanıma biri geldi*
Jason:selam
Luna:merhaba Jason
Jason:silahlara ilgin olduğunu bilmiyordum
Luna:bende
Jason:sanırım Harrington ile ayrılmışsın bende Chrissy ile ayrıldım bir kaç gün önce,bazı sebeplerden anlarsın ya
Luna:ondan kurtulmana sevindim
*tam uzaklaşacakken kolumdan tuttu*
Jason:bir ara takılalım diyecektim,ne dersin?
