𝚢𝚘𝚞 𝚍𝚘𝚗'𝚝 𝙻𝚘𝚟𝚎 𝚖𝚎?

319 29 12
                                    

-sabah-

Steve;

*sabah uyandığımda Luna hala uyuyordu. Koluma sarılmıştı ve boynuma sinmişti. Nefesini boynumda hissediyordum. Şuan kesinlikle asla bozmak istemediğim bir haldeydik. Bir süre sonra kendiliğinden uyandı*

Steve:günaydın bebeğim

Luna:günaydın

*sesi hala yorgun ve yumuşak çıkıyordu. Ona doğru döndüm*

Steve:hala yorgun gibisin

Luna:uykumu alamadım sanırım

Steve:uyu isterse-

*bir anda odaya Robin daldı. Bizi gördüğü ilk an gözleri fal taşı gibi açıldı*

Luna:mahremiyet nedir bilir misin?

Robin:uhm,üzgünüm sadece Steve'i bir kaç saniyeliğine çalmam gerek

Steve:pekala

*Robin odadan çıktı. Steve de ayağa kalkıp üstünü giymeye başladı. Ben onu izlerken o bir anda bana döndü*

Steve:tekrar uyumayacak gibi duruyorsun

Luna:uykum kaçtı

Steve:o zaman üstünü giyin ve sende gel

*bunu demesiyle zar zor yataktan çıkıp üstümü giymeye başladım. Steve yanıma yaklaştı*

Steve:ben iniyorum minik

*saçlarımı karıştırıp kapıya yöneldi*

Luna:Steve!

Steve:efendim?

Luna:dün yaşananlar aramızdaki ilişkiyi etkileyecek mi?

Steve:bunun için endişelenme tatlım

*Steve kapıdan çıkıp aşağı indi. Bende bir süre yatakta oturup dünü düşündükten sonra ayağa kalktım ve saçlarımı tarayıp aşağı indim. Robin salonda tek başına oturuyordu benim geldiğimi görünce endişelenmiş gibi bir anda ayağa fırlayıp önüme geçti*

Robin:g-günaydın bebeğim!

Luna:günaydın Rob?

Robin:bugün çok güzel gözüküyorsun!

Luna:teşekkür ederim. Steve nerede?

Robin:Steve mi? Uhm şey bize bira almak için mutfağa gitti!

Luna:Steve erken saatlerde içki içmez Robin. Neden bana yalan söylüyorsun,Steve nerede?

*Robin'in gözü çaprazımızdaki odanın kapısına takıldı. Oraya yöneldim*

Robin:Luna!

Luna:kapa çeneni!

*kapı aralıktı. Aralıktan içeri baktığımda Steve'in karşısında Nancy'i gördüm. Steve'in yanağını okşuyordu. Sinirden ellerim titremeye başlamışken Steve'i kendine çekip öptü. Öpmeye başladığı an aralıktan çekildim ve koridorun sonundaki odaya girip kapıyı kapadım. Kalbim acıyordu ama bir yandan da sinirliydim. Nancy'i öldürmek isteyecek kadar sinirliydim. Aşık olmuştum,ve aşk beni tüketiyordu. Bacaklarım beni taşıyamayacak hale geldi. Kendimi yere bıraktım. Yerde diz çökmüş bir haldeyken sinir atmak için çığlık attım ve o an etrafa kırmızı bir ışık yayıldı ve etrafı tamamen dağıttı*

𝑩𝒆𝒔𝒕𝒇𝒓𝒊𝒆𝒏𝒅 ~𝑺𝒕𝒆𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒓𝒊𝒏𝒈𝒕𝒐𝒏 ~Where stories live. Discover now