İkra

11 1 0
                                    

Rüyalarıma kadar işlemişti hayatım. artık o kadar sık göremesem de ara sıra ben de, bu sefil hayatıma dair birkaç şey görebiliyordum. saat henüz daha sabahın 5'i iken, neydi beni bu rüyalarımdan alıkoyan ?

Uyanmak istemiyordum. yeni bir güne, yeni bir kedere  hiç ihtiyacım yoktu. ama uyuyamıyordum da. güneş bile daha uyanmamış iken, ben neden uyanmak zorundaydım ki ?

Sıkıla sıkıla yataktan doğruldum, anlamaya çalışıyordum, mutlu olamadığım, sevilmediğim bu dünya da, neden hala nefes alıyordum ?

Beni intihar etmekten alıkoyan şey, neydi, kimdi ve bana bu kötülüğü neden yapıyordu ? bir diğer saçmalık ise, ona neden izin veriyordum ?

Telefonumdan sakin bir müzik açma isteği uyandı birden içimden. keman sesleri, huzur veren çığlıklar, hayatımda hiç görmediğim, tanımadığım adamların beni mutlu etmesine çok ihtiyacım vardı. 

Şu lanet telefonu her elime aldığım da, neden hep ben uyurken beni rahatsız edip aradığınızı görmek zorundayım ki ? 27 cevapsız arama; 26'sı her zaman ki gibi ahmet'ten. bir diğeri ise, numaramı tanımadığım insanlara vermememe rağmen, isimsiz bir numaraydı.

Çok düşünmeden numarayı geri aradım. bir kaç saniye çaldıktan sonra bir hanımefendi açtı telefonu. 

Ben: affedersiniz, bu numaradan beni aramışsınız, kusura bakmayın tanıyamadım kimsiniz ?

İkra: bu haftasonu ki filmi ben seçersem belki kendimi tanıtabilirim :)

Ben: film konusu olabilir de, sana numaramı kim verdi ?

İkra: ağzı çok sıkı bir arkadaşından aldım diyelim :)

Ahmet seni yakaladığım yerde gırtlağına çökeceğim.

Ben: peki, ne için aramıştın ? 

İkra: uyku tutmadı, ben de seni aramak istedim 

Ben: mükemmel, ne konuşmak istiyorsun peki ?

İkra: bilmem, aklımda belirli bir şey yok, senin var mı ?

Düşünmediğim tek bir saniye varmış gibi sanki,  soruya bak .d

Ben: peki o zaman sana bir soru sorayım, eğer cevaplayabilirsen istediğin herhangi birşeyi senin için yaparım olur mu ?

İkra: tamam dinliyorum

Ben: ölümün olduğu yerde, daha ciddi ne olabilir ?

Ne cevap verirse versin, beni tatmin etmeyeceğini biliyordum :)

İkra: ee, düşünmek için zaman verebilir misin ?

Ben: istersen kapatalım, cevabı bulunca ara olur mu 

İkra: peki olur, görüşürüz 

Ben: görüşürüz 

Bir iki saat dahi olsa uyumam gerekli, ama sorunun cevabını yıllardır ben de bulamamış iken İkra nasıl bulacaktı ki ? aslında soru biraz hileli, ölümün olduğu yerde daha ciddi hiçbirşey yoktur. tabi farklı düşünürseniz bir çok şey bulabilirsiniz, ama hiçbiri ölüm kadar etkili olmaz. 

Tam kafamı yastığa koydum ki, telefonum çaldı. arayan ikra'ydı.

Ben: bulabildin mi ? :)

İkra: bu sorunun cevabı yok değil mi ? hileli bu soru :)

Doğrusu bu kadar erken fark edeceğini düşünmemiştim, ama bu neyi değiştirirdi ki, ben kazanmıştım.

Ben: hayır, bir cevabı var. sadece çok somut düşünüyorsun.

İkra: peki sen ver cevabı. eğer tatmin olursam, ben senin için birşey yaparım olur mu ?

Dedim ya her halükarda ben kazanmıştım :) şimdi, yıllardır emek verdiğim türkçe dili ve edebiyatının meyvelerini toplama zamanı gelmişti :)

Ben: ölümün olduğu yerde, insanların asla kaybedene dek kıymetinin farkına varamadıkları yaşam vardır. öyle bir soyut kelimedir ki bu, yaşarken nefret eder, ölmek üzere iken kıymetini anlarsın. ve öyle bir sahne gelir ki son dakikalar da gözlerinin önüne, ölümü bir kenara bırakır yaşamını izlersin. evet, ölümün olduğu yerde daha ciddi ve daha kıymetli, yaşam vardır. 

Bu cevabı o bana söylese beni tatmin etmezdi ama, bu cevap onu tatmin eder.

İkra: hmm. gayet etkileyici bir cevaptı ama, bunu ben sana söylesem kabul eder miydin ? 

Ya düşüncelerimi okuyor ya da, gerçekten çok iyi 

Ben: bu cevabı benim verdiğime göre, artık etkileyici bir tarafı kalmadı benim için. 

O iyi olabilir, ama ben daha iyiyim. ve hiçkimse ömrümü adadığım bu yolda beni geçemez, buna izin veremem.

İkra: peki o halde kaybettiğime göre, senin için ne yapabilirim ?

Aslında hiçbirşey istemiyordum. ama madem ki kazanmıştım, o halde düşünmeliydim. ne isteyebilirdim ki ? hayatta birçok şeyi sevmiyor, ve tad alamıyordum. buldum :)

Ben: pervasız gibi görünmek istemem. ama, ufak bir 35' lik bile yeterli olur benim için :)

İkra: içmek istediğin biri var mı peki ?

Ben: tek başıma içecektim ama, başka bir fikrin mi var ?

İkra: şey, yanlış anlamaz isen, biraz daha büyük alıp beraber içebilir miyiz ?

Ben: olabilir ama, balığı sen mi pişireceksin ? :)

İkra: ne balığı ?

Ben: ohoo balık olmadan rakı mı içilir ?

İkra: neden içilmesin ki ?

Ben: en azından ben içmem diyelim.

İkra: şöyle yapalım o zaman. balığı sen pişir, ben de rakıyı alıp geleyim. sahilde içelim olur mu ?

Ben: güzel fikir, ama şimdi işe gitmek için hazırlanmam gerekli, tabi senin de. bugün başlıyorsun değil mi ? 

İkra: evet orda görüşürüz 

Ben: görüşürüz..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 24, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Pişmanlıklar ve KeşkelerWhere stories live. Discover now