Alya Şimşek
Sanrı Kandemir
Sanrı'yla akşama kadar sohbet ettik. Ondan hoşlanmaya başlamıştım, çok iyi anlaşıyorduk.
O sırada salona yaşlı bir kadın girdi. Çok tatlı bir kadına benziyordu.
"Sanrı oğlum, yemek hazır hadi geçin mutfağa." Sanrı kadına döndü,
"Tamam Suzan kraliçe geliyoruz." Kadın mutfağa geçtiğinde Sanrı, "Hadi Alya yemek yiyelim sonra dışarı yürümeye çıkarız." Dedi.
"Çok iyi fikir, çok acıktım her an bayılabilirim." Sanrı bu cümleme güldü ve ben mutfağa doğru yürüdüm.Mutfağa geldiğimde kapının eşiğinde, arkamda duran Sanrı'nın önüme geçmesini sağladım.
O masaya doğru yürürken ben de arkasından onu takip ettim. Sandalyeye oturduğumda yemeklere göz gezdirdim, hepsi leziz gözüküyordu.
Yemeğimizi yedikten sonra yürümeye çıkmak için hazırlandık.
Sanrı odasına gitmek için merdivenlerden çıktığında ben de onu takip ettim.
Sanrı odaya girdi ve bende onun arkasından girdim. "Sanrı bana rahat bir kıyafet verir misin?"
Dolabına göz attı ve bir tane tişört verdi.
"Eşofman vereyim mi?"
"Olur." Tekrardan dolabına döndü ve siyah bir eşofman çıkarttı.
"Teşekkür ederim Sanrı."
"Rica ederim Alya." Odadan çıkıp kendi odama gittim.Dışarıda yürürken susadığımı fark ettim ve Sanrı'ya seslendim.
"Sanrı azıcık dinlenebilir miyiz?"
"Tamam," banka oturduk.
Çantamdaki suları çıkarttım ve bir tanesini Sanrı'ya uzattım. Tebessüm etti ve "Teşekkür ederim," deyip aldı. Ben de ona tebessüm ettikten sonra elimdeki suyun kapağını açtım ve içmeye başladım, çok susamıştım.Sularımızı içtikten sonra çantaya tekrardan koydum ve ayağa kalktım.
"Hadi, gidelim!" Ayağa kalktı ve eve gitmek için adımladık. Yürürken ona soru sormak istedim.
YOU ARE READING
Ateşin Külleri
Teen FictionEski bir tanışmadan, birbirlerini unutmuş ve tesâdüf ile, karşılaşmış iki gencin hikayesi...