Dirilişten önceki son pazar!

1. Bölüm

Sene ikibinkırk aylardan haziran günlerden pazar, okyanusun ortasında rengarenk bir gün, ekipmanlar hazır, tüpler full, vücut enerjik, ruh bitkin.

- Biliyorum sen kullanmıyorsun ama bu sigarayı kesinlikle denemelisin,

- Okyanusun ortasında gökyüzüne tüpsüz dalış yapabilirsin, benden.

Su mükemmel, aşağısı da öyle olmalı.

On metre derinlikte sırtüstü yatıp gözüme vuran güneşin suda nasıl kırıldığını görebiliyorum, mükemmel, aşağısı da öyle olmalı.

Yirmi metre derinlikte kendimi yalnız hissedemiyorum, hayır balık değil, o bir deniz kızı... hiç bu kadar şahane renklere sahip bir balık görmemiştim, mükemmel, aşağısı da öyle olmalı.

Kırk beş metre derinlikte basınç kendini biraz fazla hissettiriyor, düşüncelerimin beynime oluşturduğu baskıdan az olduğu ortada, vücudumdaki her bir tepkimeyi hisseder gibiyim, sigaradan olmalı, mükemmel, aşağısı da öyle olmalı.

Elli metre derinlikte deniz kızı tekrar karşımda, olamaz! oksijen tüpüm neredeyse bitmek üzere! Anlaşılan Güral abi teknede bir tane daha sarıyor. Tüm ekipmanlarımı çıkartıp su yüzeyine yüzmek en mantıklısı fakat deniz kızının sesini duyar gibiyim, bu mümkün mü? sigaradan olmalı.. deniz kızı daha derini işaret edip "Burası çok yüksek gelsene" diyor.

Zaman tükenmek üzere..

Deniz kızının teklifi bitkin ruhumu tekrar canlandıracak gibi duruyor..

Bu mükemmel, aşağısı da öyle olmalı...