GERÇEKLERİN ACI TARAFI

2.3K 77 5
                                    


MADRİGAL-DİP


Zihnimde dönüp dolaşan karanlık düşünceler nefesimi kesiyordu. aklım ve kalbim yaşanılan her anda kendini terk etmiş gibiydi. ben kimdim ya da neydim?

güldüm. gülüşüm aynadaki yansımama çarptı fakat sanrım gülmüyordu. orada durmuş ifadesiz bakışlar ile bana bakıyordu.

"istediğin oldu bak "dedim sarhoş bir kafa ile kızaran gözlerimle kötü görünüyordum. ne zaman iyi oldum ki. korhan ile iyiydim. ama şimdi o yoktu ben ise berbattım.

tıpkı askere gelmeden önceki hayatım gibi berbat ve leştim. canım yanıyordu. hislerim kalbime iğneler batırıyormuşçasına canımı yakıyordu.

aynaya yaklaştım ve ona baktım. yansımama, sanrıma. "artık bitti ben bittim "dedim gözlerim doldu. ama gözlerimden akmayan yaşlar kalbime aktı.

göğüs kafesimde başlayan bir acı ruhumda kor alevlere sebep oldu. benim varlığım zaten en büyük acıydı.

ben acıydım. ruhumda  buram buram zehir kokuyordu. içimde bir mezarlığın ölü cesetleri vardı sanki.

gözlerimi kapattım ve yaşların yanaklarımdan akmasına izin verdim. ruhumda taşan acı gökyüzünde fırtınalara sebep oldu.

gözlerimi açtığımda kesik bir nefes aldım. cebimden çıkarttığım jilete baktım. yavaş yavaş ölmek mi yoksa tek seferde bitirmek mi?

"hiç kimsen kalmadı "diyen yansımam kalbimde bir acı firar etmesine sebep oldu. benim zaten kimsem yoktu ki. bi korhan vardı o da yok artık.

"çok yoruldum "diye fısıldarken jileti bileğime dayadım. yaşamak istemiyordum. bileğime dayadığım jiletti derime bastırdığımda gözlerimi kapattım. damarımın kesildiğini ve kanın o sıcak hissini hissettim. acı ruhumdan bedenimde can buldu.

birden yere kayarak düştüğümde elimdeki jilet düşmüştü. nizamiyenin asker lavabosunda böyle bir şekilde ölmek herhalde daha kötü olamadı.

bilincimin yavaş yavaş sarsıldığını hissettiğimde dünya etrafımda dönüyor görüşüm bulanıklaşıyordu.

ruhumda yankılanan acının sesi vardı.

Uzun zamandır her yanım yangın

Soğuklarında, denizlere dönemiyor zatenDerdin karanlıkta


düşlediğim hayatım ve yaşattığım varlığım , içinde bir nebze nefes almasını sağlamaya çalıştım fakat bana yazılan hayat senaryosunda benim rolüm buydu.

kısa ve kötü. bu iki kelimeden ibarettim.

Belki hiç duymadın, belki de takmadın
Bilmem, bilmem

Konuşmalar faydasız
Sanki susmadın mı anlamsız

Üzmem, kendimi üzmem

gözlerim kapalı iken kapının açılma sesini duydum. bir erkek sesinin bağırması duyduğum son şeydi. sonrası ile karanlıktı.


HASTANE.

"bir sorun mu var doktor hanım "diyen tanıdık bir adamın sesi kulaklarıma ulaştığımda gerçek ve hayal arasında bir yerdeydim. ne vardım ne de yoktum.

"hayır hastamızın şuan bir hayati sorunu yok korhan bey sadece sormak istediğim bir şey var yılmaz beyin ruhsal hastalığından haberiniz var mıydı "diyen kadın sesi içimde acının habercisi oldu. 

"ne hastalığından bahsediyorsunuz anlamdım "diyen korhanın sesini duyduğumda her şeyi daha net algılıyordum. fakat gözlerimi açmadım sadece onları dinlemek istedim. bunu neden yaptığım bilmiyordum.

"yılmaz bey bir psikoz hastası. "dedi kadın doktor. kalbime giren sancıyı kısık bir nefes vererek sakinleştirmeye çalıştım. 

"ne hastası ne hastası "diye affalayan ses korhandan başkası değildi. öğrenmişti. ondan sakladığım ve ayrılmamın sebebini.

"psikoz korhan bey yani şizofreni hastası "dedi kadın doktor. zamanın durmasını istedim. hiç hareket etmeden durmasını istedim.

Peki sende mi en dibe daldın
En son bende uyandın
Artık o, düşlerinden

Sende mi en dibe daldın
En son bende uyandın
Artık o, düşlerinden


****************************************

BOMBA GİBİ BİR BÖLÜM OLDU. HİKAYEİ YENİDEN BU KAFAYLA YAZMAK DAHA NET ANLAMAMI SAĞLADI NERDE YANLIŞLAR YAPTIĞIMI. UMARIM SİZDE SEVMİŞSİNİZ. BOL YORUM YAPIP BENİ TAKİP ETMRYİ UNUTMAYIN ARKADAŞLAR. TAKİP ÖNEMLİ.


VİRANE DÜŞLER-BXBWhere stories live. Discover now