9. Sağanak Yağmur

196 21 127
                                    


Bölüm şarkısı Rosa Linn-Snap. Medyada❤

Keyifli okumalar, yıldıza basmayı ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın^^

Keyifli okumalar, yıldıza basmayı ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doruk

Bazen karşındaki insanı çok sevince onun sevdiği şeyleri ilgi duymasan da sevmiş gibi yapardın. Hatta bi zaman sonra severdin de. Hiç kitap okumasan bile gözlerinin içine bakıp heyecanlı heyecanlı en sevdiği karakteri anlatan birine karşı ne kadar somurtabilirdin ki? Ya da burçları deli saçması bulsan ama karşındaki kendi burç yorumunun dışında senin burcuna da bakıyorken sen ona bunu nasıl saçma bulduğunu söyleyebilirdin ki?

Livayla tanıştığımız gün bulutlar sağanak bir yağmuru serbest bırakmıştı. Belki de o yağmur olmasa tanışmayacaktık bile. İyi ki o gün o yağmur yağmıştı.

Daha yeni çok zor bir sınavdan çıkmıştım. Cebimde öğrenci kartım, bir miktar para, kalem ve silgiden başka hiçbir şey yoktu. O kadar acele evden çıkmıştım ki otobüs kartımı bile almayı unutmuştum.

Ve o an neredeydim? Evet, evet durakta.

Benden başka kimse yoktu. Ben de bari otobüsü kaçırmayayım diye kaldırımda bekliyordum. Sırılsıklam olmuştum. Hayatımın en kötü günü değildi ama kötü bir gün olduğu kesindi.

Her insanın hayatında böyle iyilik meleği biri belirir ya. Tam ihtiyaç anında, yardıma muhtaç olduğun dakikalarda.. İşte o kişi benim için Livaydı.

Kendinin iyi biri olduğunu hiçbir zaman kabul etmezdi. Ama bilirdim bunu sebebi kendini sevmemesinden değildi. Sadece alışmıştı.

Öncelik değildi hiçbir zaman. Ailesinin gözbebeği değildi. İkinci çocuktu. İlk gözden çıkarılan o olurdu.

Ben ona gözbebeğim gibi baktığım ilk zaman çok şaşırmıştı. Sevilmeyi bilmiyordu ki. İşte o zaman dua etmiştim. Hayatında biri olsun ve onu o kadar çok sevsin ki şaşkınlıktan küçük dilini yutsun. Böyle bir sevgi mi vardı, desin. Böyle bir sevgi var ve ben buna değerim desin.

Tek bir dilek hakkım olsa bunun olması için kullanırdım. Çünkü o bunu hak ediyordu. Benim iyilik meleğim oydu ve hep öyle kalacaktı.

Durağa geldiğinde şemsiyesini kapatıp oturmuştu. Buraya ait olmadığı o kadar belliydi ki.. Hayır, zengin züppe olduğunu düşündüğüm için değil. İnsanları dış görünüşüyle yargılamazdım.

Ait olmamazlığı ne kadar kararlı olsa da ürkek bakışlarından dolayıydı. Sanki daha önce hiç otobüs kullanmamıştı.

O sırada durağın köşesinde bekleyen beni fark etti. Bir süre baktıktan sonra şemsiyesini açtı ve yanıma geldi. Boyu kısa değildi ama benim boyuma yetişebilmek için kolunu biraz daha kaldırması gerekmişti.

Bir Yumurtanın İki YarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin