yaratan ve yaratılan

259 26 56
                                    

artık kısaltılması gereken siyah saçlar yüzünün yarısından fazlasını kaplıyor. eflatun rengi gözlerin içinde bulunan siyah ton önündeki dosyaları inceliyor. her bir kelimeyi belki de ellinci kere okuyor ancak hala sorunun nerede olduğunu çözemedi. önlüğün yakasına yerleştirilen; tükenmez kaleme, beyaz, düzgün şekilde kesilmiş tırnaklara sahip, uzun parmaklar uzanıyor. baş parmağı ile tepesine kurduğu baskıyla ucu açılan kalem, kenara bırakılmış not defterinin üzerine sanki yakalamaca oynayan çocuklar gibi geziniyor. dağınık ve aceleci. bazı yerlerin üstü bir süre sonra karalanıyor, bazı yerler ise onu tutan ellerin sahip olduğu heyecan sayesinde okunamayacak bir yazı ile kaplanıyor. bütün bu uğraşların ardından hala istediğine ulaşamayan adam burnundan sinirli bir nefes veriyor, kalemi sertçe masaya koyarak kendini geriye doğru ittiriyor. sandalyenin hareketi ile ayağa kalktığında dağılmış dosyaların toparlıyor, onları üst üste yerleştirip, kolunun altına sıkıştırdıktan sonra odadan hızlı adımlarla ayrılıyor.

o koridorda ilerlerken ayakkabısının topuğu yerde sahibinin sinirini belli eden sesler çıkarıyor. meslektaşlarının çoğu ona yol açmak için korkuyla geriye çekiliyorlar. kimse sinirliyken fyodor dostoyevski'nin yanında bulunmak istemez.

yapılan uzun bir koridor yürüyüşünün sonunda adam duraklıyor ve bir nefes vererek dağılmış saçlarını geriye atmaya uğraşıyor. işini bitirdiğinde, parmak okutucuya uzattığı baş parmağı ile onay alıyor. ardından 8 haneli şifresini giriyor ve kapı açılıyor. - yarıştığı doktorların eline geçmesinden cidden korktuğu proje ile uğraşırken bu kadar önlem alması oldukça doğal - etraf sessiz sayılır. yanında çalışan genç bir kadın ona doğru yaklaşıyor. elindeki dosyayı uzatıyor, bir baş selamıyla. bütün değerleri olması gerektiği gibi. bir insanın sahip olması gerektiği normal hızda nefes alıyor, kan akışı düzenli, bütün organları gerektiği gibi çalışıyor. 

kafasını kağıttan kaldırıp, hemen ilerideki çalışmasına çeviriyor. yeşil bir sıvının içerisinde, vücudu kablolarla bağlanmış, cılız bir beden göze çarpıyor hemen. adem olması gerektiği gibi güzel gözüküyor. kızıl uzun saçları var. suyun içerisinde hayatta kalma isteğiyle çırpışan, bir dala tutunmaya uğraşan ateşlere benziyorlar. onlar gibi kül olmasalar iyi olur. küçük gözleri kapalı. badem şeklindeler ama. doktor onları tasarlarken her birinin nasıl olacağına kendisi karar verdi. dudakları, mora uzanıyor. ten rengine yakınlar normalde. şu an soluk olmaları pek iyi değil. belki de en son verilen ilaca tepkisidir. zayıf. kemikleri gözüküyor. 

vücudunun tanrı tarafından yaratılmış bir insandan olan farklarından biri bacaklarının arasındaki boşluk. bu gereksiz, çirkin organın, onun güzel yaratığında olmaması için çok büyük uğraş gösterildi. 

deneği çıkarmalarını söylüyor. gelen tekerlek sesleri ile beden demir bir sedyenin üzerinde bedenini kapatan ince bir örtüyle beraber uzanıyor. sağ gözünün hemen altında turuncu renk bir ben var, kalan yüzü tertemiz. tek bir yaraya veya kusura sahip değil. şu anda göremese bile, doktorun kendi elleriyle yerleştirdiği baktığınızda geri çekilmenizi sağlayacak okyanus mavisi gözleri var. o kadar açık renkler ki, içinde irisleri kayboluyor bazenleri.

parmaklar dağılmış kızıl tutamları geriye atıyor. dostoyevski bir tanrı. ve A5158 onun adem'i. orada yatan adam yıllarını harcadığı ve bunu yaptığı için hiçbir pişmanlık duymadığı özel bir varlık. 

karanlık gözleri ışıldıyor bir süreliğine, eğilip burnuna doğru üflüyor. nefes veriyor ona.

kitaplar der ki; adem yasakta olsa elmayı yer, komik olan ise kaderi yazan tanrı, bunu bile bile onu yaratmıştır. insanoğlunun yücelttiği varlık bu kadar gariptir. işte bu yüzden, bu adam gerçek bir tanrı olacaktır. eflatunları içerisinde kusursuz, elmayı yediğinde kaybetmeyeceği bir adem yaratmıştır. 

gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. yedinci güne gelindiğinde tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. yaptığı işten o gün dinlendi. yedinci günü kutsadı. onu kutsal bir gün olarak belirledi. (...) tanrı adem'i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğu üfledi. böylece adem yaşayan varlık oldu. (incil : yaratılış 2)

##

cok kisa oldugunu ve romantik olmadigini biliyorum,, ama farkli bir seyler yazmak istedim (aylardır taslaklarda curudu...) umarim yine de guzeldir <3

ve elif,, sana sozum vardi fyoya yazarsam ithaf edecegim diye, chusdairy optum 

twilight (bôa) :: fyoyaOnde histórias criam vida. Descubra agora