Tozlu Gazeteler

17 2 0
                                    

Gerçekten böylemi bitti... Büyük fiyasko korku filmlerinin en iğrenç tarafı baş rollerinin salak olması sanırım çok sıradan bi filmdi tıpkı hayatım gibi.. Çalan telefonumun sesiyle irkildim alarmdı geceyi film izleyerek geçirdim. Uykusuz bir iş günümü süper gerçeken..

Hazırlandıktan sonra Ezgiye çıktım mesajı atıp durağa doğru yürüdüm kalabalık bi topluluk kütüphanenin önünde beni bekliyordu inek topluluğu.. Eğer film izlemek yerine onlar gibi çalışsaydım daha güzel yerlerde olabilirdim tabi...

Ezgi öğle yemeğinden sonra azcık uyuklayayım derken yüksek desibeliyle kulağım çınlatmaya başladı büyük bir iş almış ve çok zengin olcağından bahsediyordu evet hayal aleminde yaşıyor gene diyerek önemsemedim.

Onu orda bırakıp polisiye rafını düzeltmeye gittim ardındanda komedi rafına ilerledim. Ne kadar düzeltirsem düzelteyim şakamatik tayfanın komedi için yazılmamış ama hep komedi rafına koyduğu o kitabı yerine koydum. Ezginin gülerek bakan gözlerine gözlerimi dikip ne var der gibi baktım sırıtarak yanıma geldi ve bana ihtiyacı olduğunu söyledi tam para atamayacağımı söyleyecekken bi haberle ilgili dedi. Aslında çok iyi bir gazetecidir ilk defa benden yardım isteyecek olması tuhafı.

Tam iki saat kafamı ütüledikten sonra düşünmek için sus demiştim 1960larda kaybolan bi kadın ve annesinin vasiyeti üzerine onu arayan yeğeni muhtemelen kadın şuan ölü çünkü yaşasaydı 80 yaşında olurdu yaşam için 80 çok fazla değilmi sizcede

Ah güzel arkadaşım gene iyiliği tutup adama yardım etmek için seferber oluyor demek isterdim ama öyle değil ucunda büyük bi para vardı. Ve ikimizinde paraya ihtiyacı vardı çünkü bu kasabadan gitmek gibi bi hayalimiz var bu yüzden adı gibi biliyorya ona yardım edeceğimi neyse gelelim konumuza adam eline bir fotoğraf ve bir isimden başka bişey vermemiş.

Burcu Balıkçı .. 1960da yirmi yaşındayken kaybolmuş.. Kadın beyaz tenli siyah saçlı çok güzel bi kadın 58 yılında ablasından ayrılıp bu kasabaya geliyor ara ara ablasıyla görüşüyor kaybolmasından 4 ay önce konuşmuş onla sonrası yok tabi... Ezgi ne kadar mutiş bi gazeteci olsada adamın bu işi Ezgiye vermesinin en büyük nedeni onun bu kasabadaki tek gazeteci olmasıydı.

Bu kadın öldümü acaba diyip polis memuru Mustafa amcaya 1960da ölen kadınların dosyalarına bakmak istediğimizi söyledik oda bizi arşive indirdi birçok kadın ölümü vardı ve çoğu intihardı listelere baktık fakat bizimkinden hiçbi iz bulamadık kadının kasabada başka kimsesi olmadığından belki kimsesiz olarak geçmiştir kayda diyip onlarıda istedik fakat saat çok geç olduğu için evde bakmaya karar verdik Mustafa amca hiç sorun çıkarmadı bu duruma sanırım umursamadı.

Dosyalar o kadar fazlaydıki sanırım tasırken kollarım koptu çünkü hissetmiyorum. Küçücük kasabada bu kadar kadının ölmesi hatta intihardan ölmesi çok garipti

Tüm gece dosyalara baktık ama hiçbir kadın bizimkiyle eşleşmiyordu tabi o zamanklar cesetler kayda geçerken fotoğraf çekme olanakları olmadığı için fiziksel özelliklerini yazmışlar çoğunun göz rengi kahve veya mavi renkliyken bizimkinin gözü yeşil rengindeydi çoğu esmer yada kumralken bizimki beyaz tenliydi yani kadından hiçbi iz yoktu ve bu gecede uyuyamamıştım. Ezgi halime üzülüp kütüphaneye gidene kadar biraz uyumamı söyledi.

Uyandığımda sanki kafama birisi çekiçle vuruyordu ah evet ses alt kattan Elizan sultanın tamirat günü sanırım duvarlar tahta olduğundan ses çok fazla geliyordu daha fazla dayanamayıp Ezginin yanına salona ilerledim Walking dead zombilerine dönüşmüştü resmen işini fazla ciddiye alması güzel ama bu kadarı fazla değilmi... İki saat başımı ütüledikten sonra bişey bulamadığını söyledi pek vazgeçecek gibi gözükmüyordu ama genede tek isimle hiçbi halt bulunmaz zaten diyip ikimizede kahve yaptım.

Ezgi dosyalara dalmışken kapıdan çıktım tam o sırada Elizan teyzeyi gördüm kapısına süs asıyordu gerçekten bu ses bunun içinmiydi gerçekten inanılmaz bi kadın selam verip uzaklaşacakken onunda Burcuyla aynı yaşta olabileceği aklıma geldi ve sordum ilk umursamadı ve o yıllarda burda olmadığını söyleyip beni geçiştirdi.

Öğleden sonra camları silmenin gururuyla etrafa bakınırken içeriye tatlı bi kız girdi ve 2000li yılların gazetelerine bakıp bakamayacağını sordu bende onu arşive yönlendirdim tam o anda çizgi filmlerdeki gibi kafamda ampul yandı ve Ezgiyi aradım sanırım bu gece tozlu gazetelerle meşgul olacağız...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 30, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KütüphaneWhere stories live. Discover now